Tüketici Mahkemesince "...davacı ile diğer davalılar bankalar arasında da herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalıların aralarında yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipotek alacaklısının davalı banka ipotek borçlusunun da davalı ... A.Ş. olduğu , ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği, davalı ... A.Ş. ipoteklerin kaldırılması yönünde davacıya açık taahhüdü bulunmamasına karşın davalılar arasındaki çözümü beklenen işlemin 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin f bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve davacının tacir olması sebebiyle uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda ihtilafın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 5....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu taşınmaz üzerine, davalının borcu nedeniyle konulan ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince ise, "... davacı ile davalılar ... A.Ş. Ve ... AŞ. , arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı ... Şirketinin davalı ... ve ... AŞ. , ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği , söz konusu ipoteğin haksız olduğu , kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının ... A.Ş ve ... AŞ. , ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı ......
GEREKÇE: Talep, ipoteğin kaldırılması istemiyle açılan davada, ipotekli taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışının tedbiren durdurulması istemine ilişkindir....
Mahkemece; İpoteğin tesis edildiği 09.04.2008 tarihinde davacı kooperatif adına işlem yapan ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olan ... ve ...'a kooperatif genel kurulunda ayni hak kurulması yönünde bir yetki olmaksızın ipotek tesis edildiği, üstelik bu ipoteğin davacı kooperatif değil davacı kooperatife inşaatları yapacakları müteahhit firmanın davalı banka ile imzaladığı genel kredi sözleşmesi kapsamında kullanılacak kredi borçlarından dolayı verildiği, kooperatif genel kurulunda 3. şahıs durumundaki müteahhit firma lehine ipotek konulması yönünde verilmiş açık bir yetki de bulunmadığı gibi ipotek tesis tarihinden sonra ki genel kurul toplantılarında dava konusu olan ipotek tesisine icazet verilmediği gerekçesi Davanın KABULÜNE, davacının Ankara ... İcra Müdürlüğünün ......
Noterliğinin 17.03.2006 tarihli ve ... yevmiye No'lu Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi'nde imzasının olduğunu, verilen ipoteğin yalnızca Adana .......
SAVUNMA: Davalı banka vekili cevap dilekçesiyle; davacı ile banka arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, kullandırılan kredinin geri ödemesi yapılmadığından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığı, davacı tarafından yapılan ödemelerin borçtan tenzil edildiği ancak halen müvekkilinin alacaklı bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Dava, alacak ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacının alacak talebi 27.103,15 TL olarak gösterilmiştir. Mahkemece davacının talebinin kısmen kabulüne, ipoteğin fekkine, alacak isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf kararı istinaf etmiştir. İstinaf dilekçesinde netice olarak istinaf yoluyla kaldırılarak düzeltilmesi istenen karardaki redde konu miktarın/dava değerinin 27.103,15 TL olduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığını taşıyan 341. maddesinin 2. fıkrasında açıkça; “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” 4....
olduğu, söz konusu ipoteğin teminat olmak ve muaccer alacakların temini için verildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. İleride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak verilen ipotek üst sınır ipoteği olarak kabul edilir ve bu durumda alacaklının bu ipoteğe dayanarak başvurabileceği takip ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takiptir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No:2011/12-778 Karar No : 2012/94 sayılı kararı bu yöndedir) Somut dosyamızda da davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip yaptığı, takip borçlularının ... ve ... olduğu takip borçluları tarafından itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır. TMK'nun 887. maddesine göre, "ipotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır."...
Blok ...kat ... nolu maskenin tamamının üzerine davalı şirket lehine 323.295,00 TL bedelli 2. dereceden ipotek tesis edildiğini, davacı şahıs ile davalı şirket arasında hiç bir ticari ilişki bulunmadığını, davacı ve davalı şirketler arasındaki ticari ilişkinin ise zamanla yavaşlayarak son bulduğunu, müvekkili şirketin davalıya borcunun kalmadığını, alacağını icra yoluyla tahsil ettiğini, noter kanalı ile keşide edilen ihtarnameye rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek, müvekkillerinin davalıya 323.295,00 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile müvekkili ... adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
E.sayılı dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile toplam 111.370,90 EURO üzerinden icra takibi başlatılmış, davalıların icra takibine itiraz ettikleri ve takibin durduğu görülmüştür....