Davalı vekili cevabında, davacının lehine ipotek tesisi yaparak kefil olduğu dava dışı ...’nın müvekkili bankaya borçlu bulunduğunu, aslen ve kefaleten kullanmış olduğu kredi borçları nedeniyle girişilen icra takibine konu borçlar kapanmadan müvekkili bankaca ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacıya ait taşınmaz üzerine dava dışı ...’ya bankaca kullandırılacak kredilerin teminatını oluşturmak üzere ipotek tesis edildiği, ipoteğin adı geçen lehine açılmış ve açılacak kredilerden ve/veya kefaletlerinden, sair hukuki ilişki yönünden doğmuş ve doğacak borçlarında teminatı olacağı şeklinde düzenlediği ... aleyhine girişilmiş icra takipleri bulunduğu, icra takiplerindeki borçlar ödenmediği sürece ipoteğin fekkinin mümkün olmadığı, TMK 884....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu 30846 ada 9 parsel sayılı taşınmazın belediye başkanlığınca imar uygulamasına tabi tutularak taşınmaz üzerinde 30.01.1986 tarihinde davalıların murisi ... lehine 2.100,00 ETL ile imar ipoteği tesis edildiğini, müvekkilinin sonraki malik olduğunu ileri sürerek bu bedel üzerinden taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda kredi sözleşmesi çerçevesinde dava dışı şirket elinde halen 12 adet çek bulunduğu, bu çeklere ait kanuni garanti tutarının 7.200.TL olduğu, bu miktardan dava dışı Faik Akarsu tarafından yatırılan tutar düşüldükten sonra kalan kısmın davacı tarafça depo edildiği, bu nedenle ipoteğin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Bir davadaki alacak ve borç durumu ile dava sonucunda hükmedilecek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği dava tarihindeki haklılık durumuna göre belirlenir. Somut olayda dava açıldığı tarihte davacının vermiş olduğu ipotekten dolayı davalıya borçlu olduğu, dava sırasında borcun ödenmesi nedeniyle ipoteğin kaldırıldığı böylece davalının haklılığı ve dava açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalının vekalet ücretinden ve yargılama giderinden sorumlu tutulması doğru görülmemiştir....
de Tapu Sicil Müdürlüğü nezdinde bulunamayacağının aşikar olduğunu, tapu kaydındaki ipoteğin davacıların tasarruf imkanlarını sınırladığını, bu nedenle iş bu ipoteğin fekkini talep ve dava etmişlerdir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/732 Esas KARAR NO : 2021/730 DAVA : İpoteğin paraya çevrilmesi DAVA TARİHİ : 06/12/2019 KARAR TARİHİ : 15/11/2021 Mahkememizin 2019/672 esas sayılı dosyasından tefrik edilerek iş bu esasa kaydedilen, ipoteğin paraya çevrilmesi davasında yapılan yargılama sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM / Davacı vekili mahkememizin 2019/672 esas sayılı dava dosyasına sunduğu dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili şirket ile ... Ltd....
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda, asıl dava yönünden; davacının davalı bankaya 150.000,00 TL ve 270,00 TL ipotek fek bedeli yatırdığı, imzası davalı bankaca inkar edilemeyen 18.12.2015 tarihli ipotek fek yazısına rağmen ipoteğin kaldırılmadığı, davalı bankanın bir güven kuruluşu olduğu ve vermiş olduğu fek yazısı uyarınca ipoteği fek etmesi gerekirken, davalının sorumluluk limitinin 195.000,00 TL olduğu gerekçesiyle ipoteği kaldırmamasının doğru olmadığı, ipoteğin fekki şartlarının oluştuğu, bu nedenlerle asıl dava dosyası bakımından davanın kabulü yerine red kararının doğru olmadığı anlaşılarak esas dava dosyası bakımından davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılarak 150.000,00 TL'nin davalı banka hesabına aktarılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, birleşen dava yönünden ise; maddi ve manevi tazminat davası açılabilmesi için bir zararın doğmuş olması gerektiği, birleşen dava tarihi itibariyle...
Dosyada yer alan ipotek belgeleri incelendiğinde ise; ipoteğin davacı taşınmazı üzerinde davalı lehine konut kredisinin teminatı olarak tesis edildiği, davacı tarafından ödemede bulunulduğu fakat ipoteğin kaldırılmadığı, bu dava açıldıktan sonra banka tarafından ipotek fek yazısının Tapu Müdürlüğü'ne gönderildiği, ipoteğin kaldırıldığı görülmüştür. Davacı ipoteğin tesis nedeni olan kredi borcunu ödemiş olmakla davalı tarafından davacının talebi olmaksızın ipoteği kaldırması gerekmekle bu husus dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından yerine getirilmiş olduğundan dava açıldığı tarihte davacı davasında haklı olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı sorumludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/7968 Esas 2023/1015 Karar,Yargıtay 13....
ada ve ... parselde kayıtlı 9 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu ipoteğin, taşınmazın eski maliki olan dava dışı ...'ın davalı bankadan kullandığı tüm kredilerin teminatını oluşturduğunu, eski malikin bankaya olan borcu bitmedikçe ipoteğin fekkinin istenilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının dava konusu taşınmazı ipotekli olarak satın aldığı, ipoteğin ... bankaya olan asaleten ve kefaleten tüm borçlarının teminatını teşkil etmekte olduğu, bu sebeple de adı geçenin davalı bankaya olan tüm borçları bitmeden ipoteğin fekkedilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava ipoteğin fekki istemine ilişkin olup ipotek bedeli 210.000 TL'dir. Dava dilekçesinde harca esas değer 12.000 TL gösterilmiş olup harç bu miktar üzerinden yatırılmış ve yargılama boyunca eksik harç tamamlanmamıştır. Mahkemece davacı yanın talebi gözetilerek eksik harcın tamamlattırılmasından sonra davaya devam edilmesi gerekmektedir. Zira 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca eksik harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam edilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....