Mevkinde, ... ada 1 parselde, 2 nolu bağımsız bölümünün davacı tarafından üzerindeki ipotek tesisi ile birlikte davadışı ...'dan satın alındığını, taşınmaz üzerindeki ipoteğin eski malik olan ...'nın 28.04.2006 tarihinde Halkbankası ... şubesinden çekilen konut kredisine teminat olmak üzere tesis edildiğini, ancak bu kredi borcunun ödenmesine rağmen davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, davalı bankanın gerekçe olarak eski malik ...'nın verdiği ipoteğin davadışı ...'ın kredi borcuna kefaletinin de teminatı olmasını ve bu kredi borcunun halen ödenmemiş olmasını gösterdiğini, bu işlemin usulsüz olduğunu, ipoteğin borcun ödenmesi nedeniyle kaldırılmasının gerektiğini belirterek ... İli, Tepecik Mah, ... Mevkinde ... ada 1 parsel 2 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin hem davadışı ...'nın konut kredisinin hem de davadışı ...'...
DAVA Asıl davada davacı dava dilekçesinde, 192 ada 66 parseldeki 33 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin, davalılardan ... ile dava dışı ... ve ... arasında yapılan 30.07.2009 tarihli inanç sözleşmesi uyarınca ... tarafından 30.000,00 TL ödenmesi koşuluyla davalı ... tarafından kaldırılmasının kararlaştırıldığını, anılan bedelin ödenmesine rağmen davalı ... tarafından ipoteğin kaldırılmadığını, çekişmeli taşınmazın satışı için yapılan ihalede davalının bu parayı kullanarak taşınmazı edindiğini, davalı tarafın kötü niyetli eylemi sonucunda anılan taşınmazının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satıldığını, davalıların sözleşme gereği yüklendikleri edimleri yerine getirmediklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa rayiç değerinin ihalenin gerçekleştiği andan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada davacı dava dilekçesinde, taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile davalı ......
Bankası T.A.O. lehine 02/06/2010 tarihli ipotek kurulduğu, adı geçen bankanın 06.01.2016 tarih ve 7 sayılı cevabi yazısı ekindeki belgelere göre ipoteğin devam ettiği ve borcun sona ermediği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte ......
Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini ipotek akit tablosu teşkil eder. İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 28.04.2010 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, “…...’ın, ...’ten aldığı 200.000 TL bedel mukabilinde borca karşılık için …” tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Burada, malik/borçlunun bir borç ikrarında bulunduğu kabul edilir. Bu borç ikrarında, akit tablosu ipoteğin hukuki dayanağını oluşturur. Artık üst sınır ipoteğinde olduğu gibi mahkemece alacağın doğup doğmadığının, başka bir deyişle rehinli taşınmaz malikinin gerçek bir alacağı olup olmadığının ayrıca araştırılması gerekmez. Öte yandan; ipotek akit tablosuna karşı ileri sürülen iddia, resmi senede karşı yapılmış bir iddiadır. Davacı tanıklarının hile iddiasına ilişkin beyanları da görgüye dayalı olmadığı gibi senede karşı iddianın aksinin, aynı güçte yazılı delille kanıtlanması gerekir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
Somut olayda, borçlunun sözkonusu taşınmazı üzerine 02.10.2014 tarihli haciz müzekkeresi ile 09.10.2014 tarihinde haciz uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi ...bank A.Ş. lehine tesis edilmiş 24.04.2009 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, ipoteğin ticari kredinin teminatı olarak verildiği görülmüştür. O halde, 24.04.2009 tarih ve 1.000.0000 TL tutarındaki ticari krediden kaynaklanan ipoteğin borçlu ...'nın bizzat kendisinin kullanacağı ticari kredisine ilişkin olmayıp ... Ltd. Şti'nin borcunu temin amacıyla kurulduğundan zorunlu ipotek kapsamında değerlendirilemez. Buna göre borçlu başkasının borcu için ipotek tesis etmiş olup, ...bank’ın 30.06.2015 tarihli yazısında ipoteğin 17.11.2014 tarihinde fek edildiği belirtildiğinde haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmediği görülmüştür....
Şu halde, mahkemece, öncelikle talep edilen tazminat miktarı üzerinden harç tamamlatılıp, yapılacak keşifle uzman bir bilirkişi kurulu marifetiyle sözleşmede geçen ve "B" olarak belirtilen bölümün değeri tespit ettirilerek, bu bedelden, davacı namına haciz ve ipoteğin kaldırılması için, tarafların kabulünde olan, ödenen 145.000,00 TL'nin mahsubu halinde artan bir bedel olması halinde, bu miktarın hüküm altına alınması, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesinden ibarettir. Değinilen sebepsiz zenginleşme talebi değerlendirilmeden, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Taraflar arasındaki ihtilafın çözümlenmesi için öncelikle ipoteğin niteliği ve kapsamının belirlenmesi gereklidir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek, halen mevcut veya ilerde doğması olası bir alacağı teminat altına alır. (TMK.nu 881) Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği, miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği kurulur (TMK.m. 851)....
Temyiz Sebepleri Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde; aile konutu olarak belirtilen yerde keşif yapılmadan karar verildiğini, ipoteğin konulduğu esnada tapu kütüğünde aile konutu şerhinin bulunmadığını, bankanın kötü niyetli olduğu iddiasının ispatlanamadığını, kullanılan kredinin tivari kredi olduğunu, mahkemece bu hususun tartışılması gerektiğini, taşınmaza aile konutu şerhinin ipoteğin konulmasından bir sene sonra konulduğunu, bu nedenle davacı ...'nın iyi niyetli olmadığını ve ipoteğin tesis edildiğini bilmeme imkanının bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup uyuşmazlık davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Aile Mahkemesinin 2022/199 Esas 2022/333 Karar sayılı dosyası ile icra takibine ilişkin ipoteğin fekki davasının halen Yargıtay incelemesinde devam ettiğini, bu dosya ile ipotek takibinin durduğunu ve dava konusu taşınmazda hiçbir işlem yapılamadığını, ipoteğin fekkine karar verilmesi halinde ipoteğin otomatik olarak kalkacağını, bu durumda huzurdaki davanın açılmasında hiçbir hukuki yararın bulunmadığını, Sivas 2....