Mahkemece, 28 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı lehine tesis edilen ipoteğin fekkine, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan icra takibinin iptaline, inkar tazminatına yönelik davacı isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinde alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca da tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kapsamını da bu rehin sözleşmesi (ipotek akit tablosu) belirler. Kuşkusuz alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehinin fekkini (kaldırılmasını) dava yoluyla isteyebilir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, ... İli, ... İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 5086 ada 5 numaralı parselde kain, 12 nolu bağımsız bölüm üzerinde T.C. ......
İcra mahkemesince İİK.nun 153. maddesinde öngörülen koşulların oluşması halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gereklidir. Buna göre ipoteğin kaldırılabilmesi için öncelikle ipotek akit tablosuna göre hesaplanacak alacak miktarının tam olarak icra veznesine yatırılması zorunludur. Taraflar arasında tapu sicil müdürlüğünde tanzim edilen 05.02.1963 tarih ve 337 yevmiye nolu ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, 50000 lira bedelle, 1 yıl vadeli olup, vadede ödenmeyen borç için gecikmiş günler için %7 faize tabi olacağının düzenlendiği görülmüştür. Açıklanan bu niteliği itibariyle ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanunu’nun 875. maddesi gereğince, kesin borç ipoteği, anapara yanında gecikme faizini de güvence altını alır. İpotek akit tablosunda yer alan bir yıllık süre, faiz ödenmeden geçecek zamanı ifade etmekte olup, bu dönemin geçmesinden sonra talep tarihine alacağa %7 faiz hesaplanması gerekir....
İİK'nun 153. maddesi uyarınca fekki istenen ipoteğin tarafların özgür iradeleri sonucu konulan ipotek niteliğinde olması gerekir. İmar uygulaması sonucu konulan ipoteklerle ilgili olarak anılan hüküm uygulanamaz....
Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve irtifak hakkı karşılığının tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1) Bedeline hükmedildiği halde davalı idare lehine irtifak hakkına hükmedilmemiş olması, 2) Tapu kaydında bulunan ipoteğin hükmedilen bedele yansıtılmaması, 3) Hüküm altına alınan miktar 3.666,66 TL’nin altında bulunduğundan Avukatlı Asgari Ücret Tarifesinin 12/2 maddesi gereğince 440,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla avukatlık parasına hükmedilmesi Doğru görülmediği gibi, 4) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün...
Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, ilk derece mahkemesinin olay nitelendirilmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davaya konu ipoteğin tesisine esas teşkil eden ve ipoteğin tesisi döneminde malik olan... 'un vekil ... 'a verdiği vekaletnamede 29/11/2013 tarihine kadar geçerli olmak üzere ipotek tesisi hususunda vekili yetkili kılması nedeniyle belirtilen tarihte ipotek sona ereceğinden, davanın kabulüne ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, bu nedenlerle davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davalı ..., tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını ve hükmen tescil kararı ile adına tescil edildiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkindir. Dosya da mevcut kayıt ve bilgilere göre; dava konusu taşınmaz hissesi davalı ... adına kayıtlı iken 13.01.2005 tarihinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satışı vaad edilmiş ve bedeli tahsil edilerek taşınmaz teslimi de gerçekleşmiştir. Aynı hissenin 16.06.2010 tarihinde yine taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...'a satışı vaad edilmiştir. Davalı ... tarafından...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/604 Esası üzerinden 13.09.2010 tarihinde fereğa icbar davası açılarak taşınmazın 22.09.2011 tarihinde hükmen tescili sağlanmıştır....
Temyiz Sebepleri 1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; yok denecek kadar az derecede Türkçe bilen muris için Tapu Müdürlüklerince Düzenlenen Resmi Senetlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 17 inci ve 18 inci maddesi uyarınca ipotek tesisi işleminin yeminli tercüman huzurunda yüksek sesle herkesin anlayacağı şekilde okunması gerekirken buna aykırı hareket edildiğini, işlemin şekil şartı noksanlığından geçersiz olduğunu, kefalet işleminin de şekle aykırı yapıldığını, murisin Türkçe bilmemesinden faydalanıldığını, ipotek başvuru formunun geçersizlik taşıdığını, geçersiz başvuru formu ile tesis edilen ipoteğin geçerli olduğunu ileri sürmenin hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, tescil için geçerli bir kazanma sebebinin varlığının gerektiğini, ipoteğin geçerli bir borç ilişkisine dayanmadığını, ipoteğin de fekki gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. 2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece ipoteğin kaldırılması talebi reddedildiği...
TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edildiğini, istasyonun davacının marka ve logosu altında işletilmesi ve istasyon üzerinde davacı lehine intifa hakkı tesisi karşılığında davalıya ... ödendiğini, ipoteğin davalı tarafından vekalete dayalı olarak yapıldığını, ödemenin intifa hakkı ve ipotek nedeniyle yapıldığını, daha sonra bedellerin ödenmediğini, ipoteğin paraya çevrilmesi için takip yapmak istenirken taşınmaz malikine vesayeten dava dışı .. tarafından .. sayılı dosyasında ipotek ve intifa hakkının terkini için dava açıldığını, ipoteğin ve intifa hakkının terkin edildiğini, davalının ipotek ve intifa işlemi yaparken vasi olduğunu gizlediğini, bunu bilerek sakladığını, ipoteğin terkini nedeniyle alacağın tahsilinin tamamen imkansız hale geldiğini, yapılan takiplerin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenle meydana gelen zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasına engeller....