Somut olayda, tapuda....kayıtlı 5 numaralı bağımsız bölüme ilişkin meskeniyet iddiasının ileri sürüldüğü, taşınmaz üzerine haciz tarihinden (21.10.2015'ten) önce 29.01.2013 tarih ve 1993 yevmiye numarası ile ... .... lehine 180.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, mahkemece ipoteğin niteliği araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tapudan ipotek akit tablosunun onaylı bir örneği getirtilmek suretiyle, ipoteğin mahiyeti ve verilme nedeni araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilip, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, 2980 parsel sayılı taşınmazın şikayteçinin murisi.... adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde 02.03.2010 tarihli Türkiye Vakıflar Bankası A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu, ipoteğin şikayetçi borçlu ...'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - ... varisi, mahcurun ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 7.9.1993 gün, 1993/65 E, 73 K. sayılı kararı ile vesayet altına alındığını, mahcurun hukuki işlem ehliyeti olmadığı halde, mahcurun dava dışı şirketin davalı bankadan aldığı krediye kefil edilip, bu borca teminat olarak taşınmazı ipotek alınıp, banka tarafından aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğinin öğrenildiğini, yapılan işlemlerin geçersiz olduğunu belirterek mahcurun davalı bankaya borcu olmadığının tesbitine ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kural olarak ipoteğin fekkini taşınmaz maliki isteyebilir ise de, bu mutlak bir kural değildir. Muvazaa, alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla ipotek tesisi ve benzeri her olayın özelliğine göre bu talebin değerlendirilmesine hukuki bir engeli bulunmamaktadır. Somut olayda olduğu gibi, taşınmaz üzerindeki birden fazla ipotekten, önce konulan ipoteğin, ödeme vb. nedenlerle hukuki değerini yitirmiş olması nedeniyle kaldırılması halinde sonraki ipotek lehdarı alacaklının ipotek sırası değişecekse, artık bu alacaklının, ipoteğin kaldırılmasında hukuki menfaatinin bulunduğu kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, "ipoteğin kaldırılması, ancak üzerinde ipotek tesis edilmiş olan taşınmazın kayıt maliki tarafından talep edilebilir.." şeklindeki genel bir kural gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekili, müvekkili aleyhine yürütülen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibe karşı, icra mahkemesine başvurusunda (taraflarca temyize getirilmeyen husus haricinde) özetle; - İpoteğin, limit ya da ana para ipoteği olmadığını, dolayısıyla alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, - Takibe konu ipoteğin ilam vasfında olmadığından, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağını, - Takibe konu ipoteğin ilam vasfında olmadığından, müvekkilinin ikametinin bulunduğu Tefenni İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğunu, - Müvekkilinin ipotek veren olduğundan,...
Davalı vekili davacının ihtiyati haciz konusu ettiği alacağın usulsüz bankacılık işleminden doğduğunu ve ipoteğin kapsamında olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan diğer takipte ise borcun ödenmesi nedeniyle İcra ve İflas Kanunu’nun 150/c maddesi uyarınca tapu kaydına konulan şerhin kaldırıldığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Temyiz Sebepleri Davalı Banka vekili; istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek davacının bilgisi dahilinde kredinin kullanıldığını, davanın ipotek tesisi hususunda zımni kabulünün de bulunduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin fekki ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin iptal istemine ilişkindir. 2....
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün esasının ONANMASINA, Davacılar vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK.nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Mirasın hükmen reddi davaları tespit davası niteliğinde olup maktu harç ve maktu vekalet ücretine tabidir. Davalı dava açılmasına sebep olduğuna göre davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi ve davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
Parsel birinci bodrum kat 1 numaralı bağımsız bölümde bulunan taşınmaz üzerinde davalı lehine olan ipoteğin fekki ile, aynı şartlarda davacı lehine ipotek tesisi ile bu hususun tapu kayıtları üzerinde tesciline, karar verilerek karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere; Davacının davasının KABULÜ ile, ... ili ......
-TL.borcu bulunduğu ve kredi borcunun tamamı ödenmediği için ipoteğin kaldırılmasının bu aşamada talep edilemeyeceği, manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı gerekçeleri ile davacı ...'in ipoteğin fekki yönünden dava açma sıfatı bulunmadığından ve ayrıca manevi tazminat koşulları oluşmadığından davasının reddine, diğer davacı ...'in davası yönünden 948.21.-TL.ipotek borcu ödendiğinde dava konusu taşınmaz üzerine konulan 8.12.2006 tarihli 20432 Yevmiye numaralı ikinci dereceden 100.000.-TL.bedelli ipoteğin fekkine, bu davacının manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu ipotek limit ipoteği olup,100.000.-TL.miktarlıdır. İpotek limiti olan 100.000....