WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in kredi borcundan mahsup edildiğini, paranın bankaya ulaşmasından sonra yapılan kredi kartı ödemesi ve havale işlemleri ile borcun tamamına yeter para hesapta kalmadığından bankaca verilmiş taahhüdün de geçerliliğinin kalmadığını, bankanın bakiye alacağını tahsil edemediğinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, birden fazla ipotekli taşınmaz olduğu için tümü hakkında birlikte takip yapıldığını ancak öncelikli olarak Gülseren'e ait farklı bir taşınmazın satışının talep edildiğini, ipoteğin kaldırılmamasında bankanın kurusunun bulunmadığını ve manevi tazminat koşullarının da gerçekleşmediğini belirterek davaların reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "davacının ipoteğin kaldırılması talebinin kabulüne, davacı adına kayıtlı olan ... ili ... İlçesi ......

    Davaya konu taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu dava dışı Murat Bekmezci'ye satışının yapıldığı ve karar tarihi itibariyle dava dışı ...adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dava devam ederken taşınmaz üzerindeki ipotek paraya çevrildiğinden dava konusuz kalmıştır. Bu nedenle davacı ... davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar vermek gerekmiştir. Yargılama giderlerinin tarafların dava tarihindeki haklılık durumlarına göre belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ...E ...K sayılı ilamı; ''...İpotek, hâlen mevcut veya ilerde doğması olası bir alacağı teminat altına alır (TMK m. 881). Miktarı ipoteğin tesisi anında belli olan alacaklar için ana para ipoteği (sabit ipotek, adi ipotek, karz ipoteği, kesin borç ipoteği), miktarı ipoteğin tesisi anında belli (muayyen) olmayan fakat ilerde gerçekleşecek alacaklar için ise üst sınır ipoteği (limit ipoteği, azami meblağ ipoteği, maksimal ipotek) kurulur (TMK m. 851)......

      Mahkemece, önceki bozma kararları kapsamında inceleme yapılarak dava tarihi itibariyle davalı alacaklının davacının verdiği ipoteğin limiti üzerinde bir alacağının bulunduğu saptanmış, bu alacaktan ipotek limit miktarı düşülerek bakiyesinden davacının borçlu olmadığı yönünde karar verilmişse de, gerek alacaklının takip talebinde ipotek borçlularının ipotek limitleriyle sınırlı sorumluluklarını talep etmesi, gerekse yargılama sırasında dava tarihi itibariyle asıl borçlunun ipotek limitini aşan borcunun bulunduğunun tespiti karşısında ipotek tesisi esnasında fiil ehliyetinin bulunduğu saptanan davacının ipotek limiti ile sorumlu olduğu gözetildiğinde davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulmasını gerektirmiştir. V....

        Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava neticesinde verilen 15.04.2019 tarih ve 2018/460 E- 2019/181 K sayılı ilam ile mirası hükmen reddettiklerinin tespitine karar verilmiş, kararın 27.09.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde, davacıya talep etmesi halinde terekeye temsilci tayin ettirmesi için önel vermek, terekeye temsilci tayin edilmesi halinde bu temsilci huzuruyla taraf teşkili sağlanarak, yargılama yapılarak karar verilmesi gerekirken; mirası hükmen reddeden davalı mirasçılarının tazminat alacaklarından sorumluluğunu doğuracak şekilde yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı ...mirasçıları vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır....

          Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi, zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, ... ili ... ilçesi, ......

            İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Kuşkusuz, alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için anapara ipoteğinde, sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Bu koşul gerçekleşmişse tesis olunan anapara ipoteğinin kaldırılmasına karar verilir. Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Somut olaya gelince; 18.09.1972 günlü resmi akit tablosunda çekişme konusu ipoteğin “… 15.07.1973 tarihine kadar borç alınan onbeşbin lira için … bila faiz” kurulduğu yazılıdır. İpotek akdinin çerçevesini resmi senette yazılanlar çizeceğinden, ipoteğin onbeşbin lira borç karşılığı 15.07.1973 tarihine kadar faizsiz kurulduğunun kabulü gerekir....

              İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 15.000,00 ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Ayrıca, bu tür davalarda husumetin doğrudan ipotek lehtarına yöneltilmesi gerektiğinden, maliye hazinesine gerekçeli kararın tebliği ve ek karar tesisi yolu ile husumet yöneltilmesi usul hükümlerine aykırıdır....

                Somut olayda, borçlunun söz konusu taşınmazı üzerine 13/10/2015 tarihli haciz müzekkeresi ile aynı tarihte haciz uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi ..... lehine tesis edilmiş 10/04/2013 ve 22/08/2013 tarihli ipotek kayıtlarının bulunduğu, 22/08/2013 tarih ve 160.000 TL tutarındaki ipoteğin ise ... Dil Hizmetleri .... Şti'nin ticari kredi borcunu temin amacıyla kurulduğu, bu nedenle zorunlu ipotek kapsamında olmadığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece 22/08/2013 tarihli ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı tespit edildiğine göre; söz konusu ipoteğin ödenip ödenmediği hususundaki çelişki giderilerek ipoteğe konu borç haciz tarihinden önce ödenmişse haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmeyeceği ve şikayetin esasının yöntemince incelenmesi, borç haciz tarihinden sonra ödenmişse şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği hususları dikkate alınarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  Bu durumda İİK.nun 153.maddesi uyarınca ipoteğin kaldırılabilmesi için borçlu tarafından, ipotek akit tablosunda yer alan vade tarihinden talep tarihine kadar ana para ve eklentilerinin ödenmesi zorunlu olup, bu husus icra hakimince denetlenmelidir. O halde mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ipotek alacağına vade tarihinden itibaren yasal faiz oranlarına göre faiz hesaplanıp, ipoteğin temin ettiği toplam alacak miktarı belirlenmek suretiyle, borçlu tarafından yatırılan miktarın bu belirlenen meblağı karşılayıp karşılamadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun tamamen ödenmiş olması halinde de ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği ......

                      UYAP Entegrasyonu