Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, 2- Dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna "tapu kaydında yer alan ipoteğin bedele yansıtılmasına" sözcüklerinin eklenmesi, 3. bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin karar metninden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, 2- Dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna "tapu kaydında yer alan ipoteğin bedele yansıtılmasına" sözcüklerinin eklenmesi, 3. bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin karar metninden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, 2- Dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna "tapu kaydında yer alan ipoteğin bedele yansıtılmasına" sözcüklerinin eklenmesi, 3. bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin karar metninden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
Belediyesi adına kayıtlı iken 24.06.2003 tarihinde Hükmen S.S. ..... adına kaydedilmiş olduğunun görülmekte olduğunu, .... Ada,... Parsellerin : konu olan parsellerin 18.02.2005 tarihli İmar Uygulaması işleminden S.S. .... adına kaydedilmiş olduğunun görülmekte olduğunu, .... Ada, .... Parselin : konu olan parselin 17.08.2018 tarihli İmar işlemi ile T.H.S.S. ..... adına kayıtlı iken, 06.05.2019 tarihli Ferdileşme işlemi ile davacı ... adına kaydedilmiş olduğunu, konu olan parsel üzerinde alacaklısı .... Belediyesi, borçlusu T.H.S.S. ..... olan 160.808,10 TL tutarlı ipoteğin 17.08.2018 imar tarihinde tesis edilmiş, sonrasında konu olan ipoteğin 06.05.2019 Ferdileşme tarihinde davacı adına tesis edilmiş olduğunun görülmekte olduğunu, dosyaya gelen yazılar çerçevesinde ipoteğin kaldırılmasına dair davacı talebinin yerinde olup olmayacağı yönündeki takdir ve değerlendirmenin mahkememize ait olacağını bildirmişlerdir....
GEREKÇE : Dava, ipoteğin fek edilmemesinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ... Bankası'ndan davalı şirket lehine bu tutarlı teminat mektubu alındığını, söz konusu teminat mektubu alınırken, davalı şirketin yeni sahibi ...in ricası üzerine aralarındaki şifahi anlaşmaya dayalı olarak davacıya ait ... İli ... İlçesi ... Mah. ... Ada/Parselde kayıtlı taşınmazın teminat gösterildiğini ve bu taşınmaz üzerine 150.000,00 TL'lik teminat karşılığında 300.000,00 TL'lik ipotek konulduğunu, taşınmaz üzerindeki lehine ipoteği hala kaldırmadığını, davacının şahsına ait ipotekli arsa üzerinde bina yapımına başladığını ve bu binadan taşınmazlar satmak için ilana çıkmışsa da davalıca fekkedilmeyen ipotek sebebiyle satış yapamadığını iddia ederek kişilik haklarını iddiasıyla manevi tazminat talebine ilişkindir....
Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredinin tüm borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın dava dışı şirketin başkaca borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, bir borç için verilen ipoteğin başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce ... lehine tesis edilmiş 27.09.2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu, mahkemece bu ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının tespiti için ilgili bankaya yazı yazıldığı, banka tarafından ipoteğin zorunlu ipotek olarak alındığının, 06/04/2015 tarihinde borcun ödenmesi nedeniyle ipoteğin kaldırıldığının bildirildiği, ipoteğin tesisine ilişkin kredi evraklarının ise cevap ekinde gönderilmediği, mahkemece bu cevap esas alınarak meskeniyet şikayetine engel görülmediği anlaşılmıştır. Borçlu mahkemeye ibraz ettiği, 26.11.2015 tarihli dilekçesinde acil sağlık ve eğitim ihtiyaçlarından dolayı ipoteğe karşılık bankadan ihtiyaç kredisi aldığını beyan etmiştir. Banka cevabından haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun henüz ödenmemiş olduğu, ipoteğin devam ettiği anlaşılmaktadır....
Bu bedel 2634 parsel sayılı taşınmaz içerisine ... ... adına olan bir taşınmazdan katılan bölümün bedeli olarak takdir edilmiş bulunduğuna göre ödenmesi gereken bu miktarın kaydın tesisi ile birlikte muaccel hale geleceği kabul edilmek gerekir. Taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını istediği tarihe kadar bu bedeli ödemede gecikmiş sayılacağından dava tarihine kadar işleyecek gecikme faizini de ödemekle yükümlüdür. Mahkemece 57 YTL'nin ödenmesi halinde ... ... lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ise de taşınmaz maliki olan davacının bu borcu davalıya ödemesi konusunda dava tarihine kadar herhangi bir girişimi bulunmadığına göre, davanın açıldığı gün hesabı ile ipotek alacağına faiz yürütülerek borcun tamamı bir bilirkişiye hesap ettirilip, tesbit edilen bu miktarın mahkeme veznesine depo ettirilmek koşulu ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilecek yerde, ölçüsü belli olmayan bir metod ile belirlenen 57 YTL.'...
... ve ...’ye devredildiğinin tespit edildiğini, dava tarihi itibarıyla 111.601,80 TL bankanın kredi riski bulunduğunu, bu sebeple terkin edilen ipoteğin yeniden tescilini talep etme zorunluluğu doğduğunu, banka yetkililerinin imzaları taklit edilmek sureti ile çekilen kredinin kapanmış olduğu gösterilerek ipotek fekkinin sağlanmasının hukuki illiyete dayanmayan tescilin varlığını açıkça ortaya koyduğunu, işlemin temelden sahte olması sebebiyle üçüncü kişilerin iyi niyetinden bahsedilemeyeceğini, bankanın terkin istemlerinde belge üzerindeki imzaların imza sirküleri ile karşılaştırılması gerektiğini, sahte imza atılmak suretiyle düzenlenen fek yazısındaki imzaların banka yetkililerinin imza sirkülerleri ile kontrol edilmeksizin işlem tesis eden tapu sicil memurunun olayda ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürerek fek edilen ipoteğin taşınmaz üzerine hükmen tesisine karar verilmesini talep etmiştir....