Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “ bu meblağa ilaveten” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı .... ...’a ait taşınmaz üzerinde davalı bankaya teminat ipoteği bulunduğu, davalı bankadan dava dışı ... ....’ın borcu sorularak19.08.2015 tarihi itibariyle bildirilen bedelin müvekkili bankaya yatırıldığı, davalının ipoteğin fekkini taahhüt etmesine rağmen kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep etmiştir. Davalı banka vekili, ipoteğin teminat altına aldığı dava dışı ... ....’ın borcunun sona ermediğini beyan ederek, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece; "Davacının takibin iptaline ilişkin iddialarının değerlendirilmesi; Takip dayanağı; 21/02/2013 tarih 1192 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde "....Mehmet Günal’dan aldığı 80.000,00TL bedel mukabilinde............... 2. derecede faizsiz ve 1 ay süre ile ......" ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek tesis anında bu kadar borcun olduğu, dolayısıyla mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve bu hali ile ipoteğin kesin borç ipoteği (Karz ipoteği) niteliğinde olduğu görülmüştür. Türk Medeni Kanunu’nun 875. maddesi gereğince, karz ipoteği, tapu sicilinin rehinler hanesinde yazılı olan alacak miktarını, takip giderlerini ve yasal sınırlamalara uyularak geçen günlerin faizlerini teminat altına alır. İpotek akit tablosundaki "1 ay süre ile" açıklaması, ipoteğin bu tarihte sona erdiği değil, alacağa bu tarihten itibaren faiz istenebileceği anlamındadır....
Şti.’nin takipte ipotek veren ya da asıl borçlu sıfatı bulunmadığından, adı geçen şirket hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılması isabetsiz olup şirket yönünden başlatılan takibin resen iptali gerekmektedir. Diğer taraftan; takip dayanağı; 26.09.2017 tarih ve 18730 Yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde; davalı lehine 300.000 TL bedel mukabilinde, 3. Derecede, akdi faiz ve fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar müddetle ipotek tesis edilmiş olduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmıştır. İpotek akit tablosundaki “fekki bildirilinceye kadar süre ile” açıklaması ise muacceliyet koşulu olmayıp, ipoteğin süresiz olarak yapıldığını göstermektedir. Kural olarak alacağın muacceliyetinin, bir ihbarın yapılmasına bağlı olduğu durumlarda, alacaklının hem asıl borçluya hem de borçtan kişisel olarak sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine, muacceliyet ihbarında bulunmadan icra takibi yapması mümkün değildir....
Sultaşa mevki 194 Ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın sahibi olduğunu, taşınmaz üzerinde 3 katlı evinin bulunduğunu, 1996 yılında Yenişehir Belediyesi’nin yaptığı imar uygulaması sonucunda 19/03/1996 tarih 1354 yevmiye ile Süleyman oğlu T3 lehine müvekkili Feyzullah Kılıç'ın taşınmazına 88 TL (88.000.000 eski TL) kanuni ipotek tesis edildiğini, müvekkili Feyzullah Kılıç'ın davalı T3 ile görüşerek ipoteğin güncel bedelini ödeyerek taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmak istediğini, fakat davalının bu isteğe olumlu cevap vermediğini, ipotek tesisinden itibaren 23 seneden fazla geçtiğini, müvekkilinin ipoteğin kaldırılması için Mersin 4....
Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “ bu meblağa ilaveten” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur....
a borcun ödenmesi hususunun ve borç ödenmediği takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanacağının ihtar edildiğini, ancak ihtara rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/2114 E. sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının garantörlük sözleşmesinde borçlu görünen şirketin unvanının gösterilmediği, bu nedenle sözleşme içeriğinin kendisini bağlamadığı ve bahse konu ipoteğin teminat ipoteği olması nedeniyle ilamsız takip yapılamayacağını belirterek itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkum edilmesini, ipoteğe konu Mersin Gemi Sicili'nde 549 numara ile davalı ... adına kayıtlı İlkem isimli geminin seferden men edilerek limana bağlanması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Şikayete konu takip dosyası incelendiğinde; ....nolu bağımsız bölüm üzerinde bulunan, 9954 yevmiye nolu ve 31.03.2010 tarihli 230.000 TL bedelli limit ipoteğinin, asıl borçlunun bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olmak üzere üst sınır ipoteği olarak verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, borçludan ipotek limitinin üzerinde kalan satış masrafları istenemez. Zira borçlunun, 230.000 TL ipotek bedelini ödemekle sorumluluğu sona ermiştir. O halde mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
O...k vekilince icra takip dosyasına verilen dilekçe ile ipotek bedeline itiraz olunduğunu, itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek icra mahkemesinden ipoteğin fekkini talep ettiği, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 153/1. maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi, on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir....
İnşaat Limited Şirketimin yüklenici olarak imzaladığı 21.12.1993 günlü sözleşmede arsa sahibinin yükleniciye bırakılması kararlaştırılan taşınmazlar üzerine "teminat ipoteği" tesis edeceği, sözleşmenin 7. sahifesinin (g) bendinde "... diğer bir adedi ise herhangi bir bağımsız bölüm üzerinde olacaktır. Bu ipotekler ise (yani bir dükkan bir bağımsız bölüm üzerindeki) iskan alınmasını müteakip derhal kaldırılacaktır..." hükmüne yer verilmiştir. Görülüyor ki, son bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması yapının iskan (oturma) ruhsatı alınması koşuluna bağlıdır. Bu koşul yerine getirilmeden ipoteğin kaldırılması istenemez. Sözleşmenin anılan hükmü yüklenicinin halefi konumundaki davacıyı da bağlar. Diğer yandan; yine 21.12.1993 günlü sözleşmenin 6. sahifesinde "yapının plan, proje ve teknik şartlara uygun tamamlanacağı" hükmü bulunmaktadır....