Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde: Davacının iş bu davadaki talebi, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. TTK'nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucuna, yani neticei talebe göre belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır. Menfi tespit davaları ve buna bağlı olarak ipoteğin fekki talebi bu kapsamda değerlendirilemez. Çünkü, menfi tespit davalarında, bir miktar alacağın tahsili talebi yoktur. Yani, ticari dava niteliğindeki menfi tespit davalarının açılabilmesi için arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin karar gerekçesi bu nedenle usul ve yasaya aykırıdır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.03.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması ve menf'i tespit istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; ipoteğin fekki istemi konusuz kaldığından karar vermeye yer olmadığına, menf'i tespit istemin kabulüne dair verilen 16.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Dairemizin 20.11.2012 gün ve 2012/10162-13325 sayılı mahalline iade kararı üzerine eksiklik mahkemece yerine getirilmiştir....

    nin 50.000,00 TL tutarında teminat mektubuna ihtiyaç duyduğunu, teminat mektubunun teminatladırılması için müvekkillerinin murisine ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine 23.02.2011 tarihinde fekki bildirilinceye kadar 150.000,00 üst limitli ipotek tesis edildiğini, 2014 yılında teminat mektubunun iade edilmesi üzerine davalı bankanın 2014 yılının Nisan ayında Avcılar Tapu Müdürlüğüne hitaben yazdığı yazıyla ipoteğin fekkinin talep ettiğini ancak Tapu Müdürlüğünün 2015 yılının Temmuz ayında harç eksikliği sebebiyle talebi yerine getiremeyeceğini davalı bankaya bildirdiğini, bu durumdan istifade eden davalı bankanın Özgün Gümrük...Ltd. Şti'nin tüm hesaplarını kat ettiğini ancak ipoteğin davalı banka tarafından fekki bildirilinceye dek geçerli olduğunu, davalı bankanın fekki bildirmesiyle beraber ipoteğin sona erdirdiğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. II....

      Davalı vekili, ipoteğin yalnızca döviz kredileri için değil, doğmuş ve doğacak her türlü borçların teminatı için tesis edildiğini, davacı şirketin imzaladığı 06.08.1998 tarihli ödeme taahhütnamesi gereğince müvekkili bankaca davacıya açılacak kredi sebebiyle müvekkili bankaya doğacak borçları bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yargılama sırasında taşınmazın satılması nedeniyle yeni maliklere dava ihbar olunmuştur. İpotekli taşınmazın maliki değişmiş olsa bile borçlunun sorumluluğunda ve güvencesinde bir değişikliğin olmayacağı, davacı ile davalı banka arasındaki kredi ilişkisinin sona ermediği, ipoteğin doğmuş ve doğacak her türlü borçların teminatı için fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar süreli düzenlendiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava açıldıktan sonra davacının dava konusu taşınmazı tapuda satıp devrettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....

        ün müteselsil kefaletinin devam ettiği, bu bakımdan davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yapılan tahkikattan dava dışı ...'ün konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ...'dan satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....

          İSTİNAF KALDIRMA KARARI -----------sayılı kararı ile ; "Dava, davacının dava dışı kredi borçlusunun borçlarını temin maksadıyla davacı tarafından taşınmazı üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı somut olayda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, borcun sona erdiğini, protokol gereği ipoteğin fek edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Anlatım taraflara, hukuki niteleme ise Hakime aittir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde takibin muvakkaten durdurulması ve takibin iptaline karar verilmesi şeklindeki talepleri İİK'nun 16.maddesi anlamında memur işlemini şikayet mahiyetinde değildir. Bir başka deyişle icra memurunca yapılan bir işlemin iptali de istenmemektedir. Davacının amacı taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılması olup, bu amacına ulaştığında ise ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin de iptalidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi ipotek borçlusunca, ipotek bedelinin... İcra Müdürlüğü'nün 2012/3647 Esas sayılı dosyasına yatırıldığı, buna rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirtilerek icra mahkemesinden ipoteğin fekki talep edilmiş, mahkemece "ihtilafın çözümü yargılamayı gerektirdiğinden" bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                Davalı vekili, ipoteklerin...’ın bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak alındığını, kredi borcu ödenmediği için ipotekli takibe girişildiğini, davacıların taşınmazları ipotekli olarak satın aldığını, iddia edildiği gib...’ın hesabına 48.000 TL.yatırıldığını, ancak bu paranın kredi borcuna mahsuben yatırılmadığını, ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davalı bankanın taşınmaz satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, davalı bankanın yeni malik davacılar aleyhine giriştiği ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte tarafların anlaştığı, faiz indirimi yapılarak yapılan ödeme (42.000 TL.) neticesinde ipoteğin fek edildiği, istirdat koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

                  Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredinin tüm borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın dava dışı şirketin başkaca borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, bir borç için verilen ipoteğin başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu