A.Ş’nin aleyhine değerlendirilemeyeceği henüz doğmamış alacak için ipotek vermenin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın aldatma iddiasına dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, ipoteğin tesis edildiği tarihten itibaren 1(bir) yıl içinde ipotek sözleşmesi ile bağlı olunmadığı hususu davacılar tarafından bildirilmediği, başka bir anlatımla 1 yıllık süreden sonra dava açılmış olduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 39/1maddesi uyarınca ipotek akdinin geçerli olmasına, ipotek akdinde ipoteğin fekki... A.Ş. tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak düzenlenmiş bulunmasına, davalı şirketler arasında alım satım sözleşmesi ve sonuçlarının bu davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle yerel mahkeme gerekçesinde yer alan “faturanın ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK.nun 153. maddesinde “ ipotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin mechul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder....
Davacının ipoteğin fekki için dava açmaktan başka çaresi kalmadığına göre davadan sonraki davranışlarının davadan önceki fiili başvurusu ile birlike değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili yargılama aşamasında bile varsa borcun saptanmasına istemekle ipoteğin fekki önündeki bankanın çıkardığı engeli öğrenmek istemiştir. Nitekim dava dışı ...'nin 06/12/2017 tarihli 14.200,00 TL tutarla mevduat rehni vermesi üzerine bankaca ipotek 07/12/2017 tarihli yazı ile kaldırılmıştır. Davalı banka dava açılmadan önceki süreçte ipoteğe konu taşınmaz maliki davacının yazılı başvurusuna rağmen hiç bilgilendirme yapmayarak davaya gerek kalmaksızın ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması imkanından davacıyı mahrum bırakmıştır. Nitekim bu husus davacı vekilince 28/06/2018 tarihli bilirkiş raporuna itiraz dilekçesinde ".....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı ...’ın davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak verildiği, dava dışı ...’in Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden doğan borçlarının bulunması nedeniyle davalı bankanın ipoteğin fekki için onay vermekten vazgeçtiği, dava dışı ...’ın davalı bankaya olan borçlarının ödenmemesinden dolayı ipoteğin kaldırılmamasında hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı, davalı bankanın ipoteğin fekkine onay vermekten vazgeçmesi nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğramadığı gerekçesiyle davacının ipoteğin fekki ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; HMK. 12/1 maddesine göre ayni hakka ilişkin ipoteğin fekki davasında taşınmazın bulunduğu Ünye mahkemelerinin kesin yetkili olduğu, kesin yetki halinin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davacının talebinin menfi tespit talebi ile birlikte ipoteğin fekki davası olduğu taşınmazın...ilçesinde bulunduğu, eldeki menfi tespit davasına ilişkin dava ile ipoteğin fekkine ilişkin davanın da birbirleriyle irtibatlı olduğu her iki davanın birlikte görülerek sonuçlandırılmasında hukuki yarar bulunduğu gerekçesiyle davacının açtığı menfi tespit ve ipoteğin fekki davaları hakkında mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve akdi ilişkinin teminatı olarak verilen teminat ipoteğinin, teminat altına aldığı bir alacak bulunmadığından fekki istemine ilişkindir....
Davacının ipoteğin fekki için dava açmaktan başka çaresi kalmadığına göre davadan sonraki davranışlarının davadan önceki fiili başvurusu ile birlike değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili yargılama aşamasında bile varsa borcun saptanmasına istemekle ipoteğin fekki önündeki bankanın çıkardığı engeli öğrenmek istemiştir. Nitekim dava dışı Mustafa Gökçe'nin 06/12/2017 tarihli 14.200,00 TL tutarla mevduat rehni vermesi üzerine bankaca ipotek 07/12/2017 tarihli yazı ile kaldırılmıştır. Davalı banka dava açılmadan önceki süreçte ipoteğe konu taşınmaz maliki davacının yazılı başvurusuna rağmen hiç bilgilendirme yapmayarak davaya gerek kalmaksızın ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması imkanından davacıyı mahrum bırakmıştır. Nitekim bu husus davacı vekilince 28/06/2018 tarihli bilirkiş raporuna itiraz dilekçesinde ".....
ili Bakırköy İlçesi , Şenlik Mah. 76 pafta, 1037 ada, 57 parselde kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekki ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ın müvekkili banka nezdinde bulunan hesabına 150.000 TL gönderilmiş ancak bu miktarın hesaba girişinin hemen akabinde ... tarafından kredi kartı borcu tahsilatı ve havale işlemleri yapıldığını, müvekkili banka fek için istenen bakiye borcu eksik tahsil edildiğini, bakiye açığına rağmen ipoteğin fekkinin beklenilmesi hakkaniyetli olmadığını, bahse konu paranın hesaba geçmesi ile birlikte banka tarafından hesaba bloke uygulanmadığı, bankanın parayı hesapta serbest tuttuğundan bahisle ipoteğin fekkine gerekçe gösterilerek karar verildiğini, davacı taraf, müvekkil banka tarafından ipoteğin fek edilmemesi ve icra takibi hasebiyle davacı asilin eşinin 2012 yılında atlattığı kanser hastalığının yeniden nüksettiğini ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunduğunu, hastalığın nüksetmesi ile bankanın fiilleri arasındaki illiyet bağını ortaya koyacak kesin bir delil veya doktor raporu olmadığını, tamamen soyut düşünceler ile yeterince araştırma yapılmadan illiyet bağının kurularak banka aleyhine...
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından davacı aleyhine Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2014/13853 E. sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacının icra takibine konu borçlu şirket ile ilgili herhangi bir kefaletinin ve sözleşme üzerinde imzasının bulunmadığını, davacı ve eşinin birlikte yaşadığı mesken üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğunu, davacının eşi tarafından Mersin 5....
İpotekle ilgili 20/02/1984 tarih ve 433 yevmiye nolu ipotek akit tablosu incelendiğinde, ipoteğin 10 ay vadeli ve faizsiz, 400.000- TL için karz ipoteği (kesin borç ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 875. maddesi gereğince alacaklı, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Bu durumda, borçlu, TMK'nın 883 ve İİK.nun 153. maddeleri gereğince ana para ile birlikte onun yukarıda belirtilen fer'ilerini depo etmek suretiyle, ipoteğin fekki için icra dairesine doğrudan başvurabilir....