HD'nin 04/10/2012 tarih 2012/11818 Esas ve 2012/14352 Karar sayılı karar ile menfi tespit ve alacak talepleri yönünden genel yetki kuralları geçerli ise de ipoteğin fekki bakımından HMK m.12 gereği taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, bu hususun mahkemece gözetilmemesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verildiği, bu sebeple dosyanın mahalline iade edildiği ve bu kere ... 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ...Esas sayılı dosya üzerinden kayıt gördüğü, 05/11/2013 tarihli duruşmada verilen ara karar ile ipoteğin fekki talebi yönünden ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olması nedeniyle fotokopi oluşturulmak suretiyle dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiği, menfi tespit ve istirdat talepleri bakımından İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilip dosyanın ... 14....
Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2002 /1127 esas sayılı ipoteğin fekki davasında verilen kararın delil teşkil ettiği, sözü geçen mahkeme kararında gemilerin inşaatlarının tamamlanıp, ... dışına ihraç edildikleri, ipoteklerin bu ... adet gemi için verildiği sabit olmakla davacıların ipoteklerin iptali ve fekki taleplerinin yerinde görülerek davanın kabulüne karar verildiği, davacının da gayrimenkulu üzerindeki ipoteği fekketmek için takibe konu 40.000 TLyi 06.04.2005 tarihinde ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2000/6381 esas nolu dosyasına yatırdığı ve bu yolla ipoteğin fekkini sağlayarak gayrimenkulü sattığı davalı bankanın sözü geçen 40.000 TL meblağı haklı bir neden olmadan elinde bulundurduğu, gerek banka teminat mektuplarının iade edilmiş olması, ipoteğin fekkine dair ... .......
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 31/01/2020 KARAR TARİHİ : 09/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Şirket ile dava dışı... Endüstriyel Üretim San. ve Tic. A.Ş. arasındaki görünüşte 22/08/2019 imza tarihli "Ticari Ortaklık Taahhüt Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin 3.6'ncı maddesinde; dava dışı... End.Üret.San.Tic.AŞ. tarafından, davalı şirketin... Şirketine vereceği nakdi ve gayrinakdi ödemelerin teminatını teşkil etmek üzere, müvekkiline ait işbu dava konusu olan taşınmaz üzerinde, davalı şirket lehine 8.500.000,00 TL limitle 1. dereceden teminat ipoteği verilmesi hususlarında sözleşme hükmü bulunduğunu, müvekkilinin bu sözleşmede taraf olmadığını, davalı şirket ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirket ile adı geçen dava dışı......
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait taşınmaz üzerinde, dava dışı...in davalı bankadan çekmiş olduğu kredi sebebiyle 10.07.2017 tarihinde 250.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği kurulduğunu, kredi borcu süresinde ödenmediğinden davalı bankanın Anamur İcra Müdürlüğünün 2010/1975 sayılı dosyası ile ipotekli takip başlattığını, müvekkilinin kredi borcunu bankaya ödediğini, buna rağmen bankanın ipoteği kaldırmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun ipotek limiti kadar olduğunu, ipoteğin kaldırılması için çekilen ihtara verilen cevapta müvekkilinden 1.130,983,00 TL'nin ödenmesinin istendiğini belirterek, müvekkili taşınmazı üzerinde davalı ...Ş. lehine olan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Eşarpları Tekstil San.ve Tic.A.Ş. vekili, davacının aynı iddialarla ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/382 Esas sayılı menfi tespit davasını açtığını, bu davanın halen derdest olduğunu, davacı firmanın iki ayrı firma varmış gibi dava açmasının yanlış olduğunu, tek bir şirketin bulunduğunu, ancak sehven bazı dilekçelerde “Eşarpları” yerine “Eşarp” yazıldığını, iddiaların yerinde bulunmadığını, ipoteğin fekki talebinin konusuz kaldığını çünkü söz konusu gayrimenkulün paraya çevrildiğini belirterek konusu kalmayan ipoteğin fekki davasının reddine, menfi tespit davasının derdestlik nedeniyle reddine, diğer tüm haksız ve mesnetsiz taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur....
Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredinin tüm borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın dava dışı şirketin başkaca borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, bir borç için verilen ipoteğin başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
İpoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu oluştuğunun tespiti halinde, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmaması nedeniyle, İİK'nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayacaktır. İcra dosyası içindeki tapu kaydı ile tapu sicil müdürlüğünün 18/02/2015 tarihli yazı cevabının incelenmesinden, ipoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu tesis edildiğinin belirtildiği görülmektedir. Mahkemenin imar uygulaması sonucu ipoteğin oluşturulması nedeniyle İİK'nun 153. maddesinin olayda uygulanamayacağına ilişkin gerekçesi yerinde ise de, HMK'nun 26. maddesi gereğince talepten fazlasına hükmedilmesi mümkün olamayacağından, muhtıranın iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle takibin iptaline de hükmedilmesi isabetsizdir....
in müvekkiline bankaya beraber gitmelerini ve satış bedeli ile ipoteği kapatmalarının ardından tapu işlemlerini yapmayı teklif ettiğini, hayatını ...'da sürdüren müvekkilinin de daha fazla zaman kaybetmemek adına teklifi kabul ettiğini ve satış bedelini elden ...'e ödediğini, daha sonra birlikte ... A.Ş.'nin ... şubesine gittiklerini ve ...'in banka şubesine girerek ödemeleri yaptığını, ipoteğin kalktığını beyan etmesi üzerine tekrar tapu müdürlüğüne döndüklerini ipoteğin halen kalkmadığını gördüğünü, ...'in müvekkiline kurumlar arasındaki yazışma işlerinin uzun süreceğini, herhangi bir sorun yaşanmayacağını, müvekkili ...'ya döndükten sonra ipoteği kaldırma işlemlerini yapacağını söylemesi üzerine müvekkilinin ...'ya geri döndüğünü, gelinen aşamada Davalı banka tarafından 01.06.2021 tarihinde ... yevmiye numarası ile Ankara ... Noterliği’nden taraflarına ipotek maliki olarak ve ...'...
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-İPOTEĞİ FEKKİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... ve ... parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı iken tapu memuru tarafından evrakta sahtecilik yapılarak dijital ortamda ve tapu kütüğünde malik adının ... olarak değiştirildiğini ve Ziraat Bankası A.Ş. lehine 1.000.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı Ziraat Bankası A.Ş. usulüne uygun olarak tesis edilen ipoteğin fekki talebinin yersiz olduğunu, davalı ... ise, ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, yolsuz tescil iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı Ziraat Bankası vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde genel nitelikli ipotek tesisinin söz konusu olmadığını, söz konusu ipoteğin sebebini oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu edilen kredi sözleşmelerinde müvekkillerin imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaletleri de bulunmadığını, ipotek veren kişinin 2011 yılında vefat etmiş olması da dikkate alındığında ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini, bu sebeple ipoteğe dayalı takip yapılamayacağını ve ipoteğin fekki gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde karar verdiğini, verilen ipoteğin maksimal ipotek, azami meblağ ipoteği olduğunu, tüm bunlar ipoteğin bir kesin borç ipoteği değil azami meblağ ipoteği olduğunu ispatlamadığını, böyle bir ipoteğin icraya koyulması için kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi ve muaccel olması gerektiğini, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi halinde borçluya...