Tüketici Mahkemesinin 06/05/2009 gün 2008/115- 2009/96 sayılı kararı ile, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek 24/05/2010 günü kesinleşmiş olmasına rağmen, taşınmaz üzerinde dava dışı Türkiye ...Bankası lehine kurulan ipotek şerhinin Tapu İdaresince terkin edilmemesinden dolayı tescil kararının infaz edilemediğini, bunun üzerine ipoteğin terkini talebi ile bu dosyanın davalıları Türkiye...Bankası Genel Müdürlüğü aleyhine ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/647 sayılı dosyası ile ipoteğin fekki davası açılmış ise de; davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/12/2012 gün ve 2010/647- 2012/189 sayılı kararı ile reddedildiğini, kararın gerekçesinde, ipoteğin tesisi tarihinde taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu ve Tapu İdaresinin 28/06/2006 tarihli yazısı ile taşınmaz üzerinde takyidat bulunmadığının bildirilmesi nedeni ile davalı bankanın ...'...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarını ve hukuki yarar yokluğu itirazında bulunduklarını, 26/11/2019 tarihli protokole göre önceki bayi ...'ün belirtilen şekilde ödeme yapması halinde 2.000.000,00TL bedelli ipoteğin 500.000,00TL olarak revize edileceğinin kararlaştırıldığını, tapu da revize işleminin yapılabilmesi web tapu sistemi üzerinde malikin yapacağı başvuru ile gerçekleşeceğinden ve bu işlem yapılmadığından ilk kurulan ipoteğin terkin edilmediğini, davacının dilekçesine ekli sunduğu ibraname önceki bayi ...'ün ibrasına ilişkin olduğunu, müvekkili şirket ile ... Arasında akdedilen sözleşmeye istinaden doğan borçların ibrasına ilişkin olduğunu, İlker Sezer ve müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki bu ibranamenin konusu olmadığını, İlker Sezer ile müvekkili arasındaki sözleşme ve ekleri dosyaya sunulan ibranameden bağımsız olduğunu bu nedenle ipoteğin fekkine yönelik davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Adına daha sonra ferdileşme sonucu 21/05/2019 da davacı adına tescil edildiği görülmekle, davacı her ne kadar taşınmazı üzerinde bulunan ipoteğin taşınmaz bedeline istinaden konulduğu ve taşınmaz bedelinin de üyesi olduğu kooperatife ödendiği iddiası ile ipoteğin fekki talebinde bulunmuş ise de, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile de sabit olmak üzere, tarafların defter ve belgeleri ile kooperatif kayıtlarının incelenmesi ara kararına istinaden, bilirkişilere verilen yerinde inceleme yetkisi ile bilirkişilerin İstanbul Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne gittiği ve ancak davalıların 1992 yılı defter ve belgelerinin mevcut olmadığı ve bulunamayacağı bildirilmiş olup, ödemelerin yapıldığı iddia edilen yıllara ait defter ve kayıtların incelenemediği ve bulunmasının da mümkün olmadığı ilgili kurum tarafından bildirilmekle, bu hususta başkaca ispata yarar delil bulunmadığı ve ispat yükü üzerinde bulunan davacının, taşınmazı üzerinde bulunan ipoteğin sebebinin olmadığı...
Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....
kapsamında davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin davalı ile herhangi bir ticari faaliyet yürütmeyi de düşünmediklerini, bu nedenlerle bu ipoteğin fekkini talep ve ihtar ettiklerini, ihtarın davalı şirkete gönderildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile Kocaeli ili, Gölcük ilçesi, Saraylı Köyü 1213 parsel sayılı 6980 m² yüz ölçümlü tarla - bağ vasıflı taşınmaz üzerine davacı müvekkilinin borçları olması halinde temin amaçlı konulan ancak borç olmaması sebebiyle kaldırılması gereken davalı şirket lehine müvekkili T1 doğmuş ve doğacak olan tüm borçları için 30.000- TL bedelli birinci derece konulan ve konusuz ve borçsuz kalan ipoteğin iptali ile fekkini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, dava dışı eski malik olan ipotek borçlusu şirketin ipotek tesisi işlemine bir itirazının olmadığı, ipoteğin kaldırılması için dava açmadığı, böyle bir davanın ancak ipotek borçlusu şirket tarafından açılabileceği, davacının dava açma yetkisi olmadığı ve ayrıca ipotek borcunun ödendiğine ilişkin delil de ileri sürülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile ipoteğin fekki isteklerine ilişkindir.Davacı vekili; davalı adına tapuda kayıtlı olan ... İlçesi, ... Mahallesi 230 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların ... Noterliği’nin 15.12.2009 tarih ve 3214 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satıldığını, ancak 10 parsele yönelik olarak dava dışı ... ’ın ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.07.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 30.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili davacının hissesi üzerindeki ipoteğin fekkini talep etmiş, 29.05.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle de davayı ıslah ettiğini davalıya karşı alacak davası olarak devam ettiğini bildirmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava konusu taşınmaz devredildiğinden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddine, ıslah talebinin ise süresinde yapılmadığından reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesi ile yükleniciden temlike dayalı tapu iptali ve tescil ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararlan, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlan, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir "kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır" şeklinde tarif edilmiştir....
E. sayılı dosyası ile borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle ilamsız takibe başlandığını, davalının takip dosyasına 21.03.2022 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğunu, takibin durdurulmasına karar verildiğini, ilgili itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediğini, 02.11.2023 tarihinde Uyap üzerinden görüldüğünü, itiraz dilekçesinde borcun bulunmadığı ve İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi ... E. sayılı dosyası ile ipoteğin fekki davası açıldığı belirtildiğini, İpoteğin fekki davasının görevsizlik ile İzmir ... Asliye Hukuk Mahkemesi ... E. sayılı dosyası üzerinden görüldüğünü ve 19.07.2023 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiğini, kararda yer aldığı üzere ... ipoteğin fekki davasında dava dilekçesinde yakın akrabalık ilişkileri olan kişileri kıramayarak ipotek işlemini gerçekleştirdiğini ikrar ettiğini, dosyaya sunulan yazışmaların davacı yan ile ... Ürünleri yetkilisi ...'nın ve eşi ...'...