"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin ... ili, ... köyü 631 ve 632 parsellerde kayıtlı taşınmazların maliki olduğunu, davalının ise ipotek alacağını temlik alan son kişi olduğunu belirterek dosya içeriğine göre müvekkilinin ipotekten kaynaklanan gerçek borcunun tespiti ile bu miktarın alacaklıya ödenmek üzere depo ettirilmesine ve akabinde ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya duruşma gününü bildirir açıklamalı dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/32 Esas 2014/144 sayılı kararı ile Gaziantep 13.İcra Müdürlüğünün 2013/29753 Esas sayılı takibinin mükerrer takip olması nedeniyle iptaline karar verildiğini, diğer icra dosyası hakkında da icranın geri bırakılması kararı verildiğini, ayrıca ipoteğin fekki davası açıldığını, buna rağmen davalı ...'ın Gaziantep 10. İcra Müdürlüğünün 2013/3198 Esas sayılı ilamsız icra takibine geçtiğini ileri sürerek asıl davada davacının Gaziantep 9. İcra Müdürlüğünün 2012/10450 ve Gaziantep 13. İcra Müdürlüğünün 2013/29753 esas sayılı takip dosyaları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiş, birleşen davada ise Gaziantep 10. İcra Müdürlüğünün 2013/3198 Esas sayılı takip sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
red kararı verilmiş olup dava 1.000.000 TL bedelli ipoteğin fekki ve kefaletin geçersizliği istemiyle açılmıştır....
- K A R A R - Mahkemece ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.09.2008 tarihli kararı ile bozulmuş olup, bu karara karşı davacılardan ... vekili ile davalı vekilinin karar düzeltme istemleriyle yeniden yapılan inceleme sonucu; 1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı banka vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. 2-Davacılardan ...’nın karar düzeltme istemine gelince; Dava dilekçesinde davacıların talep edilen bedel ile borçlu olmadıklarının tespiti ile birlikte ipoteğin fekki talep edilmiştir....
Ltd.Şti.’nin borcundan dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ...’in kredi kartından dolayı müvekkiline halen ödenmemiş borcu bulunduğunu, öte yandan adı geçenin dava dışı ... Ltd.Şti.’nin kullandığı kredinin müşterek borçlu müteselsil kefili olup bu şirketin kullandığı kredilerden dolayı müvekkilinin alacağının halen ödenmediğini, akit tablosunun 1.maddesinde gerek ...’in kendisinin gerekse kefaletinden kaynaklanan borçlarının dava konusu ipotek kapsamında kaldığının düzenlendiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu ipoteğin dava dışı ...’in kefalet borçlarını da kapsadığı, adı geçenin dava dışı ......
-TL ticari kredi karşılığı 2.dereceden sözleşme ve faiz ile 3 yıl süreli serbest dereceden istifade etmek üzere ipotek tesis edildiğini, bu durumun gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davalı şirketten ticari kredi almadığını, davalının kredi vermeye ehil bir kuruluş olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili, davalı şirket yönünden ...’i de davalı göstererek, bu davalının davalı şirketin çalışanı olduğunu, müvekkilinden aldığı vekaletname ile ipotek tesis ettiğini, davalıların birlikte muvazaalı hareket ettiklerini, vekaletnamede 70.000.-TL’lık ipotekten söz edilmediğini, vekaletin kötüye kullanıldığını iddia ederek, ipotek sözleşmesinin feshini talep etmiştir....
ödendiğini, geriye kalan bedelide ödediğini, dolayısı ile ipoteğe konu olan borcun tamamını ödediğini, herhangi bir borcu kalmadığından ipoteğin fekki gerektiğini beyanla, davalılara 33.650,00 TL. Borçlu olmadığının tespiti ile bu borç için tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava konusu yapmıştır. Davacı, 01/09/2010 havale tarihli ıslah dilekçesi ile ipoteğin kaldırılması ve borçlu olmadıklarının tespiti ile davalıların % 40'dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, teminat mektubunun iadesine ve icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar,davanın reddini dilemişlerdir....
Kat, 83 nolu bağımsız bölümün (“Taşınmaz”) mülkiyetinin tapuda müvekkili adına tescili ile taşınmaz üzerinde yer alan diğer davalılar T8 lehine tesis edilmiş ipotekten dolayı davacı müvekkilinin borçlu ve herhangi bir sorumluluğunun olmadığının tespiti ile ipoteğin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilmesine, yine taşınmazın davalı şirket tarafından 3. kişilere devrinin ve taşınmaz tapu kaydında mevcut ipoteğin ve haciz ve sair takyidatların paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin, taşınmaz ile sınırlı olarak yargılama süresince durdurulması için HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince, müvekkilinin cari hesabın teminatı amacı ile taşınmazı üzerinde ipotek kurulduğunu, davalı 7.777,98 TL fazla ödeme yapıldığı halde davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yaptığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını, fazla ödenen 7.777,98 TL'nin davalıdan tahsilini ve takibe konu alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinde yetkili mahkemenin ......
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada taşınmaz üzerindeki ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile terkini istemine ilişkin talepte bulunulmuştur. Dosya içerisinde mevcut dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının incelenmesinde dava konusu taşınmazın satış suretiyle 06/02/2019 tarihinde dava dışı Engin Özkanca adına kayıtlı olduğu, fekki istenen ipoteğin 21/06/2018 tarihinde tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan nedenlerle; yerel mahkemenin HMK 389 ve devamı maddelerindeki koşullara uygun olmaması gerekçesiyle 10/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin tensip zaptının 21 nolu ara kararı ve gerekçesinin davanın niteliği, tapu kaydı, tarafların karşılıklı hak ve yarar dengesi ve dosya kapsamına uygun olduğu, yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....