"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki, borçlu olmadığının tespiti davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29.03.2012 gün ve 2011/15787-2012/4641 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.04.2005 gün ve 2005/604-3674 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve Dairemizce de benimsenen yerel mahkeme gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemiz onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.Maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin fekki ile birleştirilen alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.12.2015 gün ve 2015/11112 Esas, 2015/11346 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar-davalılar ... ve ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK'nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki, borçlu olmadığının tespiti ve tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.07.2022 gün ve 2021/8361 Esas, 2022/4785 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
olmadığının tespiti ile manevi tazminat ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği ve birleşen davada ise; davacı tarafın yukarıda açıklanan nedenlerle 7.753,07 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından (7.659,24 TL ticari kredi ve taksitli ticari kredi işlemiş faizi ile 93,83 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.753,07 TL) bu miktara vaki itirazının iptali ile koşulları oluşmayan icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğinden, asıl davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile Davacı yanın davaya konu krediler yönünden 117.246,93 TL borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin menfi tespit isteminin reddine, davacı yanın ipoteğin fekki talepleri ile davacılar ... ve ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne,yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin eşinin davalıdan 25.000 USD kredi aldığını müvekkilinin borca müşterek borçlu ve müteselsil kefil olup taşınmazını ipotek olarak verdiğini, ancak 4721 sayılı Medeni Kanunun yürürlük döneminde yapılan bu işlem nedeniyle anılan MK.’nun 169 maddesi gereğince Sulh hakiminden izin alınması gerekirken bu yapılmadığından ipotek verme işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkine, müvekkilinin yapılan icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tesbitine verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki- menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı davalı bankaya nema alacağı için başvurduğunu, ancak davalı bankaca, kredi borcu nedeniyle başvurusuna olumsuz yanıt verildiğini, yaptığı araştırmada, 05.11.1996 tarihinde kredi çekildiğini, kendisinin bu kredide kefil olarak gösterildiğini ve evin üzerinde ipotek tesis edildiğini, oysa kendisinin ipotek ve kredi sözleşmesine imza atmadığını belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine, kefaletin iptaline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyası incelendiğinde; bu icra dosya borçlusunun dava dışı... olduğu, dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekki isteminin, davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte 3. Kişi konumunda olduğundan davalının husumet itirazının kabulü ile aktif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davalının zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede, davaya konu makinenin 05.01.2015 tarihinde satın alındığı, söz konusu makinenin Bursa 14.İcra Diresinin 2015...Sayılı dosyasından haciz edilerek 09.06.2015 tarihinde muhafaza altına alındığı, istihkak iddiasının 25.09.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla dava süresinde açılmıştır....
Davalı alacaklı vekili, borçlu ile yapılan kira sözleşmesinin adi nitelikte olduğundan sadece tarafları bağladığı, davacı şirketin başkanı ...'nın ipotekli taşınmazın 8/10 hissedarı olan ... 'nın oğlu olduğu, ipotekten haberdar olmamasının yaşam deneyimlerine aykırı olduğu, MK'nun 862.maddesine göre ipoteğin taşınmazın bütünleyeci parçası va eklentilerini de kapsadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, davacı 3.kişi ve borçlu şirket ortakları arasında yakın organik bağ bulunduğu, taşınmazın eklentilerinin ipotek kapsamında olmadığının belirtilmediği ve sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, ipoteğin eklentiyide kapsayacağından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve delilerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve borçlu şirket yetkilisi ...'...
nin davalı banka şubesinden kullandığı kredinin teminatı olarak 580.000,00TL bedelle ipotek tesis edildiğini, asıl borçlu şirketin ipotek lehtarı davalı bankaya olan borcunun ödenmesinden sonra müvekkili tarafından ipoteğin fekki yönünde davalı bankaya talepte bulunduğunu, ancak banka tarafından verilen cevabi yazı ile kefil dava dışı ...tarafından yapılmış ödemelerin bulunduğu, bu kefilin ipoteğin kendisine devri talebi olmadığına ilişkin ibraname vermesi ve ipoteğin fekki yönünde talepte bulunması durumunda olumlu cevap verileceğinin bildirildiğini, bunun yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin borçlu değil ipotek veren malik konumunda olduğunu, dava dışı kefil şirketin müvekkilinden bugüne kadar herhangi bir talebinin de olmadığını, öte yandan müvekkilinin kredi sözleşmesinin imzalanmasından sonra ipotek verdiğinden kefilin halefiyetinin söz konusu olamayacağını belirterek müvekkilin adına kayıtlı ... ili ... ilçesi ... mahallesi ... Ada ......