Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti yönünden esastan karar verilmiş ise de, şikayete konu taşınmazlar üzerinde ipoteklerin bulunduğu, bu ipoteklerin ne tür kredinin teminatı olarak tesis edildiği, haciz tarihi itibariyle ipotekten kaynaklanan borcun devam edip etmediği, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, bu duruma göre zikredilen ipoteklerin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmediğinin araştırılmadığı, engel teşkil eden var ise bu durumda davacının geçinebilmesi için gerekli arazinin bu duruma göre belirlenmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince ipotek ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadan ve taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden hangisinin zorunlu ipotek olup olmadığı belirlenmeden esastan inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
sürelerinin dolduğunu, ipoteğin, inşaata başlanmasını engellemesi nedeni ile müvekkillerinin ve diğer hisse sahiplerinin mağdur olduğu, süreli ipoteklerin süresinin geçmesi nedeniyle kaldırılması gerektiğini beyan ve dava etmiştir....
Mahkememiz esas davasındaki uyuşmazlık, 02/05/2018 tarihinden itibaren dava konusu ilişkiden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti, dava konusu taşınmaz üzerindeki bir ve ikinci derecede ipoteklerin fekki, pos alacaklarının temlikine ilişkin sözleşmelerin hükümsüzlüğünün tespiti, 02/05/2018 tarihinden sonra ... ve ... nezdinde bulunan pos hesaplarda, davalı bankaya intikal eden tutarların tespiti ile bu tutarların istirdadı, ... 42. Noterliğinin 02/05/2018 tarih ... yevmiye nolu temliknamesinin iradenin sakatlanması ve zor durumdan faydalanılması nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti konularındadır....
ün davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği, davalı ... vekilinin paranın müvekkiline verilmediği savunmasına, hisse devir bedelinin ödendiğinin noter senedinde belirtildiğinden ve yazılı delil karşısında aynı kuvvette delil sunulamadığından itibar edilmediği, davacının sözleşmenin feshini istemekte haklı olduğu, dava konusu ipoteklerin ...'nin ...'ye olan borçlarını teminat altına almak için düzenlendiği, borcun halen devam ettiği, ...'ye ise usulüne uygun olarak husumet yöneltilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki 03/02/2011 tarihli hisse devir sözleşmesinin iptaline, 50.000 TL.'nin davalılar ... ve ....’den tahsiline, ipoteğin fekki talebinin reddine, davalı ..... yönünden usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama esnasında yapılan ödemelerle ipoteklerin fekkedildiği, davanın konusuz kaldığı, davalının, dava tarihi itibariyle haksız olmadığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine ve taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, mahkemece, yargılama esnasında ipoteklerin fekkedildiği, dava tarihi itibariyle davalının haksız olmadığı gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine ve taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....
Mahkemece davacının dayandığı protokolde “ çeklerin, borçlu ödemesinin yapılması ile aynı anda borçluya elden makbuz karşılığı teslim edileceğinin” düzenlendiği, davacının protokolde geçen 600,000 TL'nin ödendiğine dair makbuz sunmadığı ,protokolde açık bir şekilde ödeme ve çek teslimi konusunda makbuz düzenleneceği hüküm altına alındığından salt çek asıllarının davacıda olmasının protokolde geçen 600,000 TL ödemenin yapıldığı anlamına gelmediği, kaldı ki davacının, protokolde geçen çekleri parayı ödemeden alıp, odadan ayrıldığı iddiasıyla açılan kamu davasında cezalandırılmasına hükmedildiği, davalı şirket temsilcisinin protokolde belirtilen ödemenin yapılmadığına yemin etmesi de dikkate alınarak davacının aval vererek şahsen üstlendiği borcun ödenmediği sonucuna varıldığı, bu nedenle ipoteklerin fekki şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine, İİK'nun 72/4 maddesi uyarınca takip konusu alacağın %40'ı oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş...
Davalı vekili, dava konusu ipoteklerin kullanılan ve kullanılacak kredilerin teminatı olarak süresiz olarak verildiğini, kefalet ve ipoteğin birbirinden farklı olduğunu, her iki teminatında aynı şahsa yönelik olmasının ipoteğin fekkine yönelik değerlendirmenin şartlarını etkilemeyeceğini savunarak haksız ve yersiz davanın reddini istemiştir....
-TL miktarlı 06/11/1995 tarih 4544 yevmiye ile tesis edilen ipoteklerin aynı koşullarla hükmen tesciline, ..., ..., ...'nun maliki bulunduğu 5 adet işyerinin 12 Şubat Apartmanının zemin 1 ve zemin 2 nolu işyerinin tapu kaydı üzerine toplam 116.000,00.-TL bedelle FBK. 1.derece 1.sırada akti faizli olarak 07/12/1995 tarih 5104 yevmiye ile tesis edilen ipoteklerin aynı koşullarla hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16/07/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile yanlış işlemlerde sorumlu bulunan devletin, kasti işlemlerden evveliyetle sorumlu olacağını, bu anlamda hükmen tescile karar verilmezse, bu defa bedel üzerinden Hazinenin sorumlu tutulması gerektiğinin açık olduğunu ileri sürerek 77.000,00.-TL + 165.000,00.-TL + 116.000,00.-TL'lik ipoteklerin usulsüz fekki dolayısıyla fek işlemi tarihinden başlamak üzere ipotek akit tablolarında belirtilen faiz oranları üzerinden ipotek bedellerinin hazineden ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasıdır. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davada istem,-------- alacaklısından yapacağı alım satım ve bayilik sözleşmesinden kaynaklanacak borçları ile almış olduğu ve alacağı malların teminatı için tesis ettiği ancak alacağının bulunmadığını, müvekkilinin ipoteğin kaldırılması için ipotek alacaklısına ulaşamadığından ipoteğin kaldırılmadığını bahisle tesis edilen ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir....
Bölge adliye mahkemesince, davalı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırdığı krediler nedeniyle kredi alacağının kalmadığı, davalı bankanın ipoteği hesap işletim ücreti ile ipotek fek ücreti alacağından dolayı kaldırmadığı, ancak davalı bankanın 06.04.2015 tarihli ihtarnamesinde toplam 40.842,58TL borcun bulunduğunu belirterek, bu miktarın depo edilmesini istemiş olduğu söz konusu ihtarname de ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücretinin konu edilmediği gibi dava konusu ipoteğin hesap işletim ücreti ile ipotek fek ücretinin teminatı olmadığı, davalı banka genel müdürlüğünce yapılan ipoteğin fekki, haklar saklı tutulmadan gerçekleştirildiğinden hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti gerekçesinin de bizzat banka tarafından bertaraf edildiği, ipotek fek ücreti olarak istenilen hususun dayanakları da gösterilmediğine göre, ipoteğin fekki için gerekli yazıları yazmayarak muaraza çıkaran davalı bankanın davaya sebebiyet verdiği de gözetildiğinde ilk derece mahkemesinin dava...