Kat 136 numaralı daire) üzerinde yer alan diğer davalılar T3 Ş T5 tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar T3 T5 tarafından konulan Büyükçekmece 2. İcra dairesi 2020/18917 dosya numaralı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin ve işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, öncelikli olarak açmış olduğu iş bu davanın Bakırköy 3.Tüketici Mahkemesinin 2021/239 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir....
, taşınmazın 3. kişilere satmasını ve devrini önlemek amacı ile dava sonuna kadar davalıdır şerhi islenerek takdiren teminat alınmaksızın davalı T5 yönünden yapılacak takipler nedeni ile taşınmazın cebri icra yolu ve satışının tedbiren durdurulmasını, T5 Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir....
1.339.853,04 TL nakit ve 51.369,78 TL teminat mektubu bedeli kadar borçlu bulundukları gerekçesi ile davalı banka yönünden açılan menfi tespit, ipoteklerin fekki ve tazminat davalarının reddine, davalı şirketler hakkındaki davalarda ise, SMS Madencilik İnşaat İthalat İhracat San. ve Tic....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği, borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine YapıKredi Bankası tarafından 1. Ve 2. derece ticari ipotek tesis edildiği, taşınmazın tapu kaydındaki bu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu durumda ipoteğin meskeniyet iddiasına engel olduğundan şikayetin reddine karar vermiştir....
Bankası'nın ilgili şubesinden ipoteklerin mahiyeti ve verilme nedenleri araştırılarak zorunlu ipotekler olup olmadığının, zorunlu ipotekler değil ise, haciz tarihlerinden önce ipoteklere konu borçların ödenip ödenmediğinin tespit edilerek, ödenmiş olduğu ya da ipoteklerin meskeniyet şikayetine engel türden olmadığı anlaşılırsa, meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile taşınmazın, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelden az olmamak üzere satılarak, haline münasip ev alması için gerekli bedelin borçluya, kalanının ise hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekirken, tüm bu hususlar incelenip araştırılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
(Yargıtay 12.H.D 2011/31796 esas, 2012/16598 karar; 2012/32065 esas, 2013/6906 karar) Şikayete konu taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde, taşınmazın tamamının üzerinde ipotek olduğu görüldüğünden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda haciz tarihi öncesinde ipoteklerin borcunun tamamının ödenip ödenmediği, ipotek borcu devam ediyorsa ipoteklerin zorunlu ipotek olup olmadığı konusunda ipotek hakkı sahibinden araştırma yapılmalıdır. Bu araştırma sonucunda ipoteklerin borcunun ödenmiş olduğu yada ipoteklerin zorunlu ipotek kapsamında olduğu belirlendiği takdirde maişet şikayeti yönünden şikayetçinin çiftçi sıfatının olup olmadığı belirlenmelidir. Şikayet konusu olmayan şikayetçiye ait taşınmazlarda da keşif yapılarak bu taşınmazlardan elde ettiği gelirlerde belirlenmelidir. Şikayetin konusu meskeniyet ve maişet şikayeti olduğu halde hüküm fıkrasında şikayetin sadece meskeniyet şikayeti olarak belirtilmesi de hukuka aykırıdır....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
Adına konut niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu, davacı ile davalı satıcı Garanti Koza...A.Ş.arasında konut satım sözleşmesi ile konut satım sözleşmesinin devir ve temlik sözleşmesi akdedildiği, dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı Akbank T.A.Ş.ile T7 alacaklı davalı Garanti Koza...A.Ş.nin borçlu olduğu ipotekler ile çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin takyidatların tüm fer'ileri ile birlikte fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....
dan aldığı taşınmazlarda borçlu dava dışı şirket lehine verilen ipotekler ile ilgili olarak borçlu şirket yetkilileri ile defaten yaptığı görüşmelerde kendisine borçlu şirketin lehine verilen ipoteklerden dolayı ödemelerin yapıldığını, kendisine ait taşınmazlarda borçlu şirket lehine verilen ipoteklerden dolayı alacaklı şirketin herhangi bir alacağının olmadığını, bu sıkıntının giderileceğini ve ipoteklerin kaldırılacağı hususunda beyanda bulunduklarını, kaldıki davalı ile dava dışı şirket arasında ticari münasebet alacak borç ilişkisinin müvekkilleri tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını, müvekkiline borçlu şirket yetkilileri tarafından ısrarla ipoteklerden dolayı bir borç olmadığı hususu dile getirildiğinden, müvekkilinin kendisine noter vasıtasıyla gönderilen ihtara ve davaya konu takip dosyasındaki ödene emrine itiraz ettiğini, davacı ile dava dışı borçlu şirket arasında bir borç ilişkisinin var olup olmadığının ortaya çıkması için alacaklı ve borçlu şirketin ticari defter kayıt...