Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....

Yargıtay Hukuk Gene Kurulu uygulaması ile kabul olunduğu üzere "Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki yararın bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebilir. Borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunması şarttır. Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması hâlinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir....

    Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak kamu düzeni yönünden yapılan inceleme verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı bu durumun davada taraf olmayan 3....

    ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu taşınmaz üzerine davalılar tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilmesini talep ve dava etmiştir....

    Kat 136 numaralı daire) üzerinde yer alan diğer davalılar T3 Ş T5 tarafından konulan ipoteklerden dolayı Davacı Müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar T3 T5 tarafından konulan Büyükçekmece 2. İcra dairesi 2020/18917 dosya numaralı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinin ve işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, öncelikli olarak açmış olduğu iş bu davanın Bakırköy 3.Tüketici Mahkemesinin 2021/239 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir....

    , taşınmazın 3. kişilere satmasını ve devrini önlemek amacı ile dava sonuna kadar davalıdır şerhi islenerek takdiren teminat alınmaksızın davalı T5 yönünden yapılacak takipler nedeni ile taşınmazın cebri icra yolu ve satışının tedbiren durdurulmasını, T5 Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir....

    1.339.853,04 TL nakit ve 51.369,78 TL teminat mektubu bedeli kadar borçlu bulundukları gerekçesi ile davalı banka yönünden açılan menfi tespit, ipoteklerin fekki ve tazminat davalarının reddine, davalı şirketler hakkındaki davalarda ise, SMS Madencilik İnşaat İthalat İhracat San. ve Tic....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği, borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine YapıKredi Bankası tarafından 1. Ve 2. derece ticari ipotek tesis edildiği, taşınmazın tapu kaydındaki bu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı, bu durumda ipoteğin meskeniyet iddiasına engel olduğundan şikayetin reddine karar vermiştir....

      (Yargıtay 12.H.D 2011/31796 esas, 2012/16598 karar; 2012/32065 esas, 2013/6906 karar) Şikayete konu taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde, taşınmazın tamamının üzerinde ipotek olduğu görüldüğünden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda haciz tarihi öncesinde ipoteklerin borcunun tamamının ödenip ödenmediği, ipotek borcu devam ediyorsa ipoteklerin zorunlu ipotek olup olmadığı konusunda ipotek hakkı sahibinden araştırma yapılmalıdır. Bu araştırma sonucunda ipoteklerin borcunun ödenmiş olduğu yada ipoteklerin zorunlu ipotek kapsamında olduğu belirlendiği takdirde maişet şikayeti yönünden şikayetçinin çiftçi sıfatının olup olmadığı belirlenmelidir. Şikayet konusu olmayan şikayetçiye ait taşınmazlarda da keşif yapılarak bu taşınmazlardan elde ettiği gelirlerde belirlenmelidir. Şikayetin konusu meskeniyet ve maişet şikayeti olduğu halde hüküm fıkrasında şikayetin sadece meskeniyet şikayeti olarak belirtilmesi de hukuka aykırıdır....

      UYAP Entegrasyonu