Mahallesi, 1218 parselde kayıtlı taşınmazı 04.07.2003 tarihinde satın aldığını, taşınmaz üzerinde 19.10.1977 tarihinde davalı lehine tesis edilmiş 4 TL'lik (Eski parayla 4.000.000TL) ipotek bulunduğunu, borcun ödenmiş olduğunu, Çatalca İcra Müdürlüğünün 2017/222 Esas ... dosyasıyla ipoteğin kaldırılması talep ettiğini ve ipotek bedelinin faiziyle birlikte güncel hesaplaması yapılarak, toplam tutarın dosyaya depo edildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; borcun ödenmediğini, ipotek bedelinin ipotek akit belgesinde taşınmazın gösterilen değerinin yaklaşık %15'i olduğunu, bu durumda dava konusu taşınmazın güncel değerinin tespiti ile bu değerin %15'i oranındaki ipotek bedelinin davacı tarafa depo ettirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece; davalılardan erkek eş ... adına 27.02.2016 tarihinde tapuda kaydedilen ve aile konutu niteliğinde olan taşınmaza davacı kadının açık rızası alınmadan davalı banka tarafından 27.02.2015 tarihinde ipotek konulduğu belirtilerek, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın satın alınması amacıyla 27.02.2016 tarihinde çekilen kredi nedeniyle davalı banka tarafından dava konusu taşınmaza ipotek konulduğu anlaşılmaktadır. Bu durum nazara alınmadan, ipoteğin kaldırılması davasının reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
A.Ş lehine ipotek konulduğunu belirtmiş ise de dava dilekçesinin talep ve sonuç kısmında ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği taşınmazlar arasında 497 parsel sayılı taşınmaza yer vermemiş, mahkemece kurulan hükümde ise 497 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili red kararı verilmiştir. Öncelikle HMK.31.maddesi gereğince davacı vekilinden İzmir ili Foça ilçesi Yenifoça Mahallesi 497 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep edip etmediği açıklattırılmalıdır. Talep ettiğinin bildirilmesi halinde davacının malik olduğu ve üzerinde ipotek bulunan taşınmazlar yönünden ipoteğin dava tarihi itibariyle değeri belirlenmeli bu konuda bilirkişiden rapor alınmalı ve ipotek bedelini depo etmesi için davacıya mehil verilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir....
CEVAP 1.Davalılardan banka vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlular arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden davaya konu gayrimenkul üzerine ipotek tesis edildiğini, bu ipoteğin dava dışı borçlu ...Yılmaz'ın kredilerine teminat teşkil etmek üzere alındığını, söz konusu ipotek işlemi tesis edilmeden önce davalılardan ...'ın eşi olan davacı ...'dan banka personeli huzurunda muvafakat alındığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü gibi ipotek tesisinden haberi olmadığı, eşinin kendi rızası hilafına göre ipotek tesis ettirdiği şeklindeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması ile dava sonunda haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalılardan ... davaya cevap vermemiştir. III....
GEREKÇE : Çeşme İcra Dairesi'nin 2021/280 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davacılar tarafından İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin fekki için tapudaki Eski TL üzerinden belirlenen ipotek bedelinin dosyaya depo edildiği ve davalı alacaklıya ipotek bedelini alarak ipoteği kaldırması için muhtıra gönderilmesinin talep edildiği, dosya içerisinde mevcut Ticaret Sicili yazı cevabına göre tapuda lehine ipotek tesis edilen Fruko Meşrubat Pazarlama ve Ticaret A.Ş'nin tasfiyesiz infisah nedeniyle kaydının kapatıldığı ve davalı Pepsi T4 devredildiği, davalı alacaklı şirkete muhtıranın tebliğ edildiği, bunun üzerine ipoteğin kaldırılması konusunda karar verilmek üzere icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece ipotek bedelinin ödendiği, muhtıra tebliğine rağmen ipotek alacaklısının bedeli alıp ipoteği kaldırmadığı gerekçesi ile İİK'nun 153. maddesi gereğince ipoteğin terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası yönünden; davalı banka tarafından aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü yönünden; davalı ... tarafından ise, reddedilen ipoteğin kaldırılması davası ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı bankanın aile konutu şerhi konulması kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, açık rızası olmaksızın tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini de talep etmiştir....
Yapılan incelemede; ipotek 01.08.2012 tarihinde tesis edilmiş, dava 24.04.2015 tarihinde açılmıştır. İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 11.11.2015 tarihinde cebri icra ile satılmış, ihalenin feshi davasının reddi üzerine eldeki davanın yargılaması devam ederken 13.10.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın ipoteğin kaldırılması davası olması ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olması nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. O halde; ilk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı bankanın istinaf başvurusunun reddine karar verildiği gibi davacı tarafında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Durum böyle iken gerek kısa kararda gerekse gerekçeli kararda sadece "Davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına" denilmek suretiyle dava konusu taşınmazın ve ipoteğin açık olarak niteliklerinin gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratılması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de; Harca ilişkin hükümler kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın resen incelemeye tabidir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan, müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar K. m.30-32)....
İlk derece mahkemesince; "tapu üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazın davacı tarafın dava dilekçesindeki "rıza alınmaksızın ipotek verildiği" iddiasını kanıtlayamadığı" gerekçesiyle açılan davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; ipoteğin kaldırılması davasının reddinin hatalı olduğunu ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, aile konutu olarak kullanıldığı iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı T7 lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir (TMK md. 194). Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen davalı T7 ve ortağı olduğu şirkete karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava, rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada, davalı olarak yer alması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin verilen 29/12/2019 tarih, 2018/61 esas, 2019 /1023 karar sayılı karar dairemizce " Dava, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açılmıştır. Konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunludur....