Defterdarının kayyum olarak atandığını, ipotek borçlusu olarak görülen davalılardan ipotek alacaklarının yasal faizi ile tahsil edildiğini, bunun üzerine ilçe tapu müdürlüğünden ipoteğin kaldırılmasının istendiğini, verilen cevapta ipoteğin ancak mahkeme kararıyla kaldırılabileceğinin bildirildiğini, bu sebeple taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme, taşınmaz üzerinde görülen ve tapuda işlem yapılmasını engelleyen haczin esasen ihtiyati tedbir kararı olduğu, sehven haciz olarak işlendiği, bu durumda tedbirin kaldırılmasının ilgili mahkemesinden istenmesi gerektiği, aynı zamanda davacının ipotek alacaklısı olması sebebiyle her zaman tapudan ipoteğin kaldırılmasını isteyebileceği, bu sebeple davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davacı vekili; dava konusu taşınmaz üzerindeki genel kredi sözleşmesi nedeniyle doğacak veya doğması muhtemel bir borç için teminat teşkil etmek üzere ipotek tesis edilecek olması durumunda, üst sınır ipoteği ile tesis edilmesinin gerekmekte olduğunu, ancak dava konusu ipotek senedinin incelenmesinde de ipoteğin kuruluş anında (mortgage kredisi teminatı olarak) anapara ipoteğinin şartlarını taşıdığı ve bu haliyle tapuya şerh verildiğinin görüldüğü, bu nedenle dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin yalnızca konut kredisinden kaynaklandığını, bu krediye dayalı borcun ödenmesinden sonra ipoteğin fek edilmesi gerekmekte iken; .....’un müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borca teminat olduğundan bahisle ipoteğin fek edilmemesi yasaya ve yerleşik yargıtay içtihatlarına açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; Davalının 22/10/2021 tarihli dilekçesiyle davacının aktif ehliyetinin bulunmadığını beyan ettiği, Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 2019/2620 esas 2021/4237 karar sayılı ilamında "İpoteğin kaldırılması, ancak üzerinde ipotek tesis edilmiş olan taşınmazın kayıt maliki tarafından talep edilebilir. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu taşınmaz üzerinde malik olmayan davacı banka tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilemeyeceğinden, açılan davanın aktif husumet bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir." denildiği, Somut olayda; davacı tarafından ipoteğin fekki talebinde bulunulduğu, Türk Medeni Kanunu 883....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/476 Esas KARAR NO: 2024/411 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 07/07/2023 KARAR TARİHİ: 02/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili 07.07.2023 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava dışı-------- ile Davalı banka arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle ipoteğin tesis edildiği tarihte dava dışı ------- Şti....
İcra Müdürlüğünün 2013/2249 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, taşınmaz satışının yapılacağını öğrendiğini ileri sürerek, taşınmaz kaydına davacı satın aldıktan sonra konulan 31.10.2008 tarih ve 17399 yevmiye numaralı 28.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı Hazine vekili, davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, ipoteğin tapu tarafından sehven kaldırılması nedeniyle davacının kısıtlama olmaksızın dava konusu yeri satın aldığını, davalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, ipotek halen mevcut olduğundan ve kaldırıldığından habersiz olarak icra takibi başlattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 20.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin sehven konulduğu gerçekte mevcut olmadığından bahisle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; şikayetçinin dayandığı ipoteğin borçlunun maliki olduğu taşınmaz üzerinde bankanın gerek yurtiçi gerek yurtdışı şubeleri tarafından adı geçen lehine açılmış ve açılacak konut finansmanı kredileri, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle adı geçenin alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil ettiğini lehine limit ipoteği tesis edilmiş alacaklıya takibe geçip geçmediğine bakılmaksızın alacağı miktar kadar pay ayırması gerektiği gerekçesiyle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ...vekili temyiz etmiştir. Bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından konut finansmanı kredisinden kaynaklı ipotek tesis edilmiş ve ödenmeyen konut kredisi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılarak satış gerçekleşmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, Amasya İli, Taşova İlçesi, Uluköy Köyü, 195 Ada, 101 Parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 11/01/2008 tesis ve 57 Yevmiye numaralı 50.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine yöneliktir. İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması, birleştirilen dava ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemleriyle açılmıştır. Mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı-davalı ... ile birleştirilen davanın davalısı ... ... temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpotek, halen mevcut veya ilerde doğması olası bir alacağı teminat altına alır....
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tapu iptali bakımından İlk Derece Mahkemesinin ilk kararındaki tespit ve değerlendirmeler neticesinde davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle davacı kadın adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin tahsili istemine ilişkin yapılan değerlendirmede ise dava konusu taşınmaz kayıtlarında lehine ipotek bulunan Denizbank' tan alınan 09.10.2023 tarihli cevabi müzekkerede, taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava açıldıktan fakat daha önce verilen hüküm istinaf incelemesindeyken 04.05.2023 tarihinde fek edildiği, talebin konusuz kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, anlaşmalı boşanma protokolüne uymayarak taahhüt ettiği taşınmaz devrini sağlamayan davalının, davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve bu talep yönünden haksız olduğu gerekçesiyle...