WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde, şirketin konutun aile konutu olduğunu bilecek durumda olmadığını, işlem yapılırken aile konutu şerhinin bulunmadığını, tapuya güvenle ipotek koyulduğunu, Fikret İbrahim Bayer'in borcu için ipotek koyulduğunu, borçlarını ödemeyince önce tahliye edildiğini, sonra ipotek dolayısıyla satış yoluna gidileceğini öğrenen davacı kadının kötü niyetli olarak dava açtığını, 2008 yılı ipoteği yönünden kararı istinaf etmediklerini, 2009 yılı ipoteğinin kaldırılmasına ilişkin kararın yanlış olduğunu belirterek mahkeme kararının bu kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı (kadın) vekili istinafa cevap dilekçesinde, davalı şirketin istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; aile konutundan kaynaklı ipoteğin kaldırılması davasıdır....

İcra Müdürlügü'nün 2017/2990 E. sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı, ipotek tesis tarihinde dava konusu taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmasa bile, bu şerh açıklayıcı nitelikte bir şerh olup, şerhin bulunmaması, konutun, aile konutu olma niteliğini değiştirmeyeceği, taşınmazın 02.05.2008 yılında davalı ... tarafından satın alınarak o tarihten beri aile konutu olarak ikamet edilen bir taşınmaz olduğu, davacının ve davalı ...'ün başka taşınmazı bulunmadığı, davalıların, basiretli tacir gibi davranmadığı, ipotek konulması için davacının muvafakatinin alınmadığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka ve davalı petrol şirketi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.9.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece asıl alacak ve gecikme faizi bilirkişiye hesaplattırılıp depo ettirilmesi koşuluyla ipoteğin terkini hüküm altına alınmış davalının dava açılmasına neden olmadığı gerekçe yapılarak da yargılama giderleri davacılar üzerinde bırakılmıştır. Hükmü yargılama giderlerine yönelik olarak davacılar temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 32046 ada 31 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, terkini istenen ipoteğin idari yargı yerinde kaldırılması ve ipotek bedelinin depo ettirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur....

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı ...' nin evli olduğunu, İstanbul ili, ... ilçesi, ... 343 Ada, 4 parselde kayıtlı A1 Blok, 3.kat, 18 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine rızası ve bilgisi olmaksızın diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, icra yoluyla taşınmazın satış işlemlerine başladığını, tesis edilen ipotek ile davacının aile konutu üzerindeki haklarının açık rızası olmadan sınırlandırılmış olması nedeniyle ipotek işleminin geçerli olmadığını, bankanın basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, eksperler vasıtası ile kıymet takdiri yapılırken bu taşınmazın aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, bu nedenle iyiniyet hükümlerinden yaralanmasının düşünülemeyeceğini iddia ederek taşınmaz üzerine banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın satışı halinde telafisi güç ve imkansız zararlar doğabileceğinden ihtiyati tedbir konulmasına karar...

          HD'nin 2017/2977 Esas sayılı kararınıntapu kaydının iptali ile imar durumu öncesi haline getirilmesine ilişkin olup ipoteğin kaldırılması davası ile bir ilgisi bulunmadığını, ipotekler de tapu kayıtları ile sabit olup gözardı edilmiş bir husus bulunmadığı ve ipotek belgelerinden de görüleceği üzere iş bu ipoteklerin müvekkili bankanın doğmuş doğacak tüm alacaklarının teminatını teşkil ettiğini, eşlerin ve çocukların birlikte yaşadığı adresin ... Mah. ... Sok. No: ... İç Kapı No: ... ... / AYDIN olduğunu, taşınmazın aile konutu olmadığını belirterek cevap dilekçesindeki diğer hususları ve taleplerini tekrar etmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2021 tarihli .../... Esas – .../... Karar sayılı görevsizlik kararıyla dosya mahkememize gönderilmiştir. Dava; aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi verilmesine ilişkindir....

            Dava, haksız işgal tazminatı (ecrimisil) "Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne, Nevşehir İli, Acıgöl İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, 365 ada, 11 parsel sayılı taşınmazın münhasıran 2. katında solda bulunan ve taraflarca aile konutu olarak kullanılan daire üzerinde tesis olunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

            100.000 TL icra müdürlüğü dosyasına ödendiğini, bu ödeme ile ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerindeki 150/C şerhinin kaldırılmasının talep edildiği, icra Müdürlüğü tarafından talepleri konusunda kısmen karar verilerek taşınmaz üzerindeki İİK 150/c şerhinin kaldırılmasına ve 100.000 tl nin alacaklıya ödenmesine karar verildiği, ipoteğin kaldırılması konusunda karar verilmediği, 16.08.2022 tarihli talepleriyle ilk talepleri gereği taşınmaz üzerindeki ipoteğin de kaldırılması talep edildiği, icra müdürlüğü 16.08.2022 tarihli kararı ile, ipoteğin kaldırılmasının alacaklı talebiyle, genel mahkemede dava yolu ile olacağını, ipoteğin kaldırılmasının icra müdürlüğü görev alanı dışında olduğu gerekçesi ile red edildiği, İcra müdürlüğünün bu kararın kaldırılmasını talep etmek zorunda kaldığı, Yüksek Yargıtay 12.HD 03.07.1991 tarih ve 1300/ 8800 Esas ve Karar sayılı kararında ve diğer yerleşik kararlarda sabit olduğu üzere, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmesi halinde, ipotek...

            Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Somut olaya gelince; ipotek 153 ada 36 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine davacının davalıdan aldığı 2.000.000.TL.ye karşılık 1.derecede 30.04.1999 tarihinde ödenmek kaydıyla konulmuştur. İpotek akit tablosunda yazılan 30.04.1999 tarihine kadar ödemek kaydı, ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten bu tarihe kadar icra takibine konulamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak 30.04.1999 tarihinden sonra yapılacağı anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren kararlaştırılan tarihin dolması, ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Ayrıca, ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. İpotek alacağının ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır....

              Davalı T8 cevap dilekçesinde özetle; söz konusu Yeşilova Mahallesi 4042 Sokak No:14 İç Kapı No:4 Bornova/İZMİR adresli taşınmazın aile konutu olduğunu, diğer davalı şirketin, akrabasının borcu sebebiyle taşınmazı ipotek etmekle zorlayıp arsa üzerine ipotek şerhi koydurduğunu ancak binanın 4 numaralı dairesini aile konutu olarak kullandıklarını, aile konutu olması nedeniyle eşinin rızasının alınması gerektiğini bilmediği ve öğrenmesi durumunda ipoteği asla kabul etmeyeceğini bildiğinden eşinden rıza istemediğini, davalı şirketle herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığı gibi kendisine hiçbir borcu da olmadığını belirtip davanın kabulü ile aile konutu olan Yeşilova Mahallesi 4042 Sokak No:14 İç Kapı No:4 Bornova/İZMİR adresli taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin terkinini beyan etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu