belirterek aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu olan gayrimenkul hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
kişiye ait telefonuna K.Çekmece Tapu Müdürlüğü'nden ipotek terkini başvurusunun alındığına dair bir SMS ulaştığını, dikkat ediler ise Teb'in ipotek fekki için ücret tahsil ettiği gün ile ipoteğin fek edileceğine dair Tapu Müdürlüğünden davalı Teb'in ipotek başvurusu üzerine gönderilen SMS'in tarihinin aynı gün olduğunu, ihtayiti tedbir taleöp edildiği tarih itibariyle müvekkiline ait taşınmazda bulunan ipoteğin terkininin halen gerçekleşmediğini, aksine davalı banka tarafından ipotek hakkının bulunduğu taşınmazın satışa çıkarıldığını, satış işleminin 17/09/2020 tarihinde gerçekleştirileceğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı biçimde ipotek terkinini gerçekleştirmeyen davalı Teb'e karşı dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep edilmesine neden olduğunu, davalı bankanın ipotek terkin yükümlülüğünü gerçekleştirmek bir yana, ipoteğin de paraya çevrilmesi için haksız ve hukuksuz olarak işlemlere başlandığını, yargılama sürecinde telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması, müvekkilinin...
ipotek edildiğini, aile konutu üzerinde malik olmayan eşin rızası olmadan tesis edilen ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek icra dosyasındaki satış işlemlerinin tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına, Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2021/50421 Esas ve 2022/58086 Esas sayılı dosyalarında yapılan haciz işleminin iptali ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası alınmadan” davalı şirket lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece ipoteğin tarafların oğlunun borcundan dolayı tesis edildiğini ve davacının bu işlemden haberi olduğunu, hakkın açıkça kötüye kullanılmasının korunmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan'' davalı... A.Ş lehine ipotek konulduğunu ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı... A.Ş, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, davacı eşin ipotek işleminden haberinin bulunduğunu ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/699 ESAS DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın red gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, davalı eş tarafından davacı kadının açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, her ne kadar davalı banka tarafından davacı kadının açık rızasının alındığı belirtilmişse de alınan raporlar uyarınca açık rızanın alındığına dair belge altındaki imzanın davacı kadının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, davalı bankanın iyiniyet savunmasının dinlenemeyeceği, ipotek işleminin geçerli olmadığı bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davası yönünden her ne kadar öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu olsa da taşınmaza ipotek konulması sebebiyle böyle bir başvuru zorunluluğunun sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından ve...
O halde, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın hukuki yarar bulunmadığından, usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin dava bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Yapılan incelemede; ipotek 15.12.2016 tarihinde tesis edilmiş, dava 07.10.2019 tarihinde açılmıştır. İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 06.02.2020 tarihinde cebri icra ile satılmış, kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Davanın ipoteğin kaldırılması davası olması ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olması nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. Bu durumda ipoteğin kaldırılması davasının konusuz kalması sebebiyle "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinde de bir isabetsizlik yoktur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ipotek işlemi için eş muvafakati alınmadığını, taşınmazın 2012 yılında itibaren aile konutu olarak kullanıldığını, apartman aidat dekontunun ipotek tarihinden önce olduğunu, taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının tanık beyanları ile ispatlandığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında, istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurularak, kararın kaldırılması istenilmiştir....