DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava; aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ile kayıt üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Davacı kadın tarafından aile konutu şerhi ve ipoteğin kaldırılması davası açılmış, mahkemece aile konutu şerhi konulmasına yönelik isteğin kısmen kabulüne karar verilmiş, ipoteğin kaldırılmasına yönelik istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Hüküm, davacı ve davalılardan banka tarafından temyiz edilmiş, banka tarafından aile konutu şerhi, yargılama giderleri ve vekalet ücretine dair itirazlarda bulunulmuş, Dairemizin 16.06.2015 tarih, 2015/10500 esas, 12789 karar sayılı ilamı ile hüküm ipoteğin kaldırılması talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerektiği yönünde bozulmuş, aile konutu şerhine yönelik tesis edilen hükmün onanmasına karar verilmiş, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, davalı banka karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konululması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından, ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş... tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m.194), mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınma üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün ...esas sayılı dosya numarasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davacı tarafın iddialarının son derece yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın aile konutu üzerinde eş muvafakati alınmaksızın tesis edilen ipoteğin terkini talebiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, oysa ki aile konutuna konulan ipoteğin kaldırılması ve gayrimenkulün kaydına aile konutu şerhi konulması talepli davalarda görevli mahkemenin Aile Mahkemeleri olduğunu belirterek, görev itirazında bulunmuştur. Dava; taşınmaz malikinin eşi olan davacının aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemiyle açmış olduğu dava niteliğindedir. Davanın yasal dayanağını 4721 sayılı TMK'nın 194.maddesi oluşturmaktadır. TMK 194.maddesine göre; "Eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini fehedemez. Aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz."...
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava aile konutu şerhi konulması ve üzerine eşin rızası alınmadan konulan ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir (TMK.md. 194/1). Mahkemece ipoteğin kaldırılması taleplerinin reddine, dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, hüküm davalı banka tarafından taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması yönünden temyiz edilmiştir. Münhasıran tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı bankaya husumet yöneltilemez. Bu nedenle davalı bankanın hükmü temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmamaktadır (HUMK md 427/1). Bu sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ... ile 01.08.2004 yılından beri evli olduklarını, eşi ve çocukları ile birlikte ... adresindeki konutu yıllardan beri aile konutu olarak kullandıklarını, söz konusu aile konutunun tapuda davalı eşi adına kayıtlı olduğunu, aile konutu olarak kullandıkları gayrimenkulu davalı eşinin ... T.A.O lehine ipotek tesis ettirdiğini, davalı eşi tarafından haberi olmadan aile konutu üzerine ipotek tesisi yapıldığını, her ne kadar tapuda aile konutu şerhi bulunmasada bu durumun aile konutu olmasını ortadan kaldırmayacağını, davalı bankanın aile konutu olarak kullanıdığını veya kullanıbileceğini bilebilecekken ipotek tesisi yaptığını, davalı banka tarafından Kayseri 3....
Bu ...... alınmamıştır. ...... alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir.O halde tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde; ...... konutunun davalı eş tarafından diğer davalı ...’a satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza ...... konutu şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalı eş Süleyman Kamil adına tescilini, davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir. Davacının, ...... konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ...... konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davalarının incelenmesi hukuken mümkün değildir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması talebinin kısmen reddi, aile konutu şerhi konulması talebinin reddi, aleyhe hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden; davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması talebinin kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80'er TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı; rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun TMK 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı banka vekili; davacının muvafakatinin alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme; davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin, yargılama devam ederken kaldırılması sebebiyle, davacının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinin 2. fıkrasında hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK.m.297). Hükmün tefhimi hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur (HMK.m.294/3)....