WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının taşınmazının mülkiyetini, kurulu ipotek ve kuruluş sebebini bilerek edindiğini, ipoteğin kaldırılması koşullarının oluşmadığını, ipoteğin fekki konusunda müvekkilinin tek başına karar verme yetkisi bulunmadığını beyanla davanın öncelikle usulden aksi kanaat halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir. Görev hususu dava şartı olup yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmelidir. Somut olayda davalı ... Kooperatifine olan tüm borçları ödeyerek ... nolu bağımsız bölümü adına tescil ettirmiş olup, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Adı geçen kooperatifin ... çekmiş olduğu krediye davalı şahsen müteselsil kefil olmuş, üyelerin kredi borçlarını ödememe olasılığına istinaden davalı lehine ipotek konulmuştur....

    Şubesi de davalı gösterilmiş olup, şubelerin merkezden ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından taraf ehliyeti bulunmadığı, ipotek verilen taşınmazın sahibinin davacılardan ... olduğundan diğer davacının aktif husumet ehliyeti olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılıp, dava istirdat davasına dönüştürüldüğünden ipoteğin fekki davasının konusunun kalmadığı, davacı ...’un 50.000,00 TL limitli verilen ipotek yanında ipotek resmi senedinin 5. maddesi nedeniyle ayrıca ipotek limiti miktarınca müştereken ve müteselsilen kefil sıfatıyla da sorumlu olduğu, yine genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığı ve henüz kredi borcu tamamen kapatılmadığından davacı ...’un istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle reddine......

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 08.12.2010 Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili müvekkiline ait taşınmazın dava dışı ... tarafından 17.04.2009 tarihli vekaletnameye istinaden 3.kişi teminatı olarak ipotek edildiğini, oysa vekaletnamede dava dışı ...’a taşınmaz ipotek etme yetkisi verilmediğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/320 Esas KARAR NO : 2022/782 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 31/08/2021 KARAR TARİHİ : 19/07/2022 K.YAZIM TARİHİ : 11/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sahibi olduğu firma ile davalı arasında 06/08/2020 tarihinde makine kalıp ve üretimi konusunda bir sözleşme imzaladığını, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmiş, ürettiği makine ve kalıpları davalı tarafa teslim ettiğini, sözleşme ile müvekkiline ait İstanbul İli, ... İlçesi ......

          Mahkemece, tüm dosya kapsamından, davacının ...’ın davalı bankanın .../ Adana şubesi ile akdettiği kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmeye teminat olarak taşınmazını ipotek verdiği, borç miktarının tamamını faizi ile bankaya ödediği halde asıl borçlunun bankanın başka şubesinden almış olduğu kredi kartı borcu nedeniyle ipoteği kaldırmadığını ileri sürüp, ipoteğin fekkini talep etmiş, bilirkişi raporunda ipotek teminatı kapsamına girdiği ileri sürülen borçlardan dolayı davacı bankanın asıl borçludan alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak mevcut sözleşme hükümlerindeki tarafların gerçek iradesi ve bankacılık uygulaması ile 4077 sayılı yasa hükümleri dikkate alınıp, bu borçların ipotek kapsamına girmediği dolayısıyla ipoteğin fekki gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davacıya ait davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin satın almış olduğu taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satış talep edildiğini, davalı banka tarafından hukuka aykırı olarak müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin fek edilmediğini, ipotek resmi senedinde görüldüğü üzere bankanın tesis etmiş olduğu ipoteğin ana para ipoteği olduğunu, resmi senette hangi rakam için ipotek verildiğinin yazıldığını, bu miktarın ödenmiş olması ile ipoteğin fek edilmiş olacağını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine konulmuş olan 26/01/2017 tarih ve ... yevmiye nolu ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Eldeki davada; İpoteğin tesisine ilişkin kefalet ticari krediden kaynaklanmakta olup 6102 sayılı TTK'nın 7. maddesinde düzenlenen teselsül karinesi gereğince, kefiller yönünden de dava ticari dava olup eldeki davada ticaret mahkemesi görevli olduğundan ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararlarının görev yönünden kaldırılması gerekmiştir. 2- Kabule göre de; 6100 sayılı HMK'nın 394- (4) maddesi gereğince, itiraz duruşmalı incelenmesi gerekirken itirazın dosya üzerinden incelenmesi nedeniyle de ek kararın kaldırılması gerekmiştir. Diğer yandan; davacıların davada talep sonuçlarının, borçlu olmadıkları ve ipoteğin fekki istemi olduğu görülmekle, davanın bir menfi tespit davası olduğu, menfi tespit davalarında ancak İİK'nın 72- (2)-3) maddesinde yazılı tedbirlere hükmedilebileceği dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebi ile ihtiyati tedbire itirazın bu hükümler kapsamında incelenmesi gerektiğinden kararın bu nedenle de kaldırılması gerekmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/14 Esas KARAR NO: 2021/301 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 25/07/2018 KARAR TARİHİ: 21/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili, yetkisiz ---- dosyasına tevzi edilen dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin --- ------- olduğunu, bu şirketin --- yılında aldığı ------- ile ilgili olarak müvekkili adına kayıtlı---- bağımsız bölüm üzerine davalı ---------- tesis edildiğini, ---- ticari ilişkilerini kestiğini, bu arada ---- devredildiğini, daha sonra ---- esas sayılı kararı ile ------ iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin --- ----- hiçbir borcunun olmadığını, tam tersine söz konusu bankadan ------- alacağının olduğunun -------- yazısı ile belirlendiğini belirterek ipotek akdinin feshine ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                eksiklik tamamlatmadan davanın karara bağlandığını, ipoteğin kaldırılması davalarında "ipotek miktarına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi" gerektiğini, ancak mahkemece ipotek miktarına göre eksik harcı tamamlatmamış olduğundan, ipotek bedeli üzerinden değil de davada yatırdıkları harç bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretinin eksik ve hatalı olarak hesaplandığını, doğrudan davacı tarafından bankaya verilen ipoteğin davacının borçlarının sona ermediği gerekçesiyle kaldırılmaması söz konusu iken, dava konusu olayda müvekkilinin bankaya hiç bir borcu olmamasına, aksine banka tarafından ipoteğin kaldırılması taahhüdü verilmesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması ve üstüne üstlük taşınmaza haciz şerhi işlenerek satışa çıkarılmasının söz konusu olduğunu, bu sebeple manevi zararın oluştuğunu, dava konusu olayla örtüşen Yargıtay 11....

                  in 35.000,00TL limitli konut finansman kredisi kullandığının, borç bakiyesinin ise 28.000,00TL olup 19/10/2011 tarihine kadar ödeme yapılması halinde takip eden 10 iş günü içerisinde kayıtsız şartsız ipoteğin fekkedileceğinin beyan ve taahhüt edildiğini, taahhütnameye istinaden davacı banka ile müşteri ... arasında 25/10/2011 tarih, 48.750,00TL bedelli Tüketici Kredisi Sözleşmesi imzalanarak taşınmaz kaydına 2. dereceden 73.500,00TL bedelli ipotek tesis edilip müşteri ...'e kredi kullandırıldığını, .... tarafından kredi kapama bakiyesi olarak bildirilen 30.000,00TL'nin müşteri ...'in talimatıyla 25/10/2011 tarihinde "ipotek fekki" açıklamasıyla davalı Bankaya havale edildiğini, ipoteğin fekki için gerekli tutar ödendiğinden taahhüdü gereğince en geç 09/11/2011 tarihine kadar davalı banka şubesince ipoteğin kaldırılması beklenirken müşteri ...'in davalı bankaya olan diğer borçları gerekçe gösterilip taahhütname yok sayılarak davalı banka tarafından ... 2....

                    UYAP Entegrasyonu