Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nolu parsel üzerinde bulunan B Blok 17.Kat, 213 nolu bağımsız bölümü davalıdan satın aldığını, taşınmazın devrinin tapuda yapıldığını, ancak davalının borçlarından dolayı taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz şerhleri bulunduğunu, bu nedenlerle taşınmaz üzerinde bulunan tüm takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy ...... Tüketici Mahkemesi ...... EK sayılı ilamıyla taraflar arasındaki ihtilafın ipotekten kaynaklandığı ve bu nedenlerle davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir. Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; öncelikle husumetin haciz ve ipotek lehtarlarına yöneltilmesi gerektiğini, müvekkilinin taşınmazın tapusunu devrettiğini, bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    kişilere satış ve devrinin engellenmesi için teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, taşınmazın müvekkili adına olan tapu kaydı üzerindeki tüm takyidatlardan arındırılmasına, tüm ipotek ve hacizlerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tespit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine birleşen dosya ile ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

    yer alan E.Blok Kat 1,29 numaralı bağımsız bölüm üzerine konulan ipotek ve takyidatlar ile haciz kararının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya kadar ve kararın kesinleşmesine kadar durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile, taşınmaz üzerindeki ipotek ve takyidatlar ve haciz kararının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak tüm yasal takibin durdurulmasına ve verilen tedbir kararının karar kesinleşmesine kadar devamı için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki davacılar hisseleri üzerindeki ipotek ve hacizlerin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın sonuna ... bir bent olarak; (Davacılar ... ve ...in dava konusu taşınmazdaki hisseleri üzerindeki ipotek ve hacizlerin bu davacılar lehine hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz ve ipotek şerhinin terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne ilişkin verilen kararın ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine, hüküm Dairemizin 05.03.2015 tarihli 2015/844 Esas, 2015/2497 Karar sayılı ilamı ile "......

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, haciz sonrası davalılara 103 davetiyesi gönderilmediğinden hacizlerin geçerli olmadığını, aradan geçen süre dikkate alındığında sadece yetersiz satış avansının yatırılmasının hacizlerin devamına yeterli olmadığı, başkaca bir işlem yapmaksızın hacizlerin hiç bir zaman düşmeyeceğinin kabul edilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16 ve 106- 110. maddeleri uyarınca 3. kişi malikin, alacaklı tarafından süresinde satış istenmemesi nedeniyle taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılması şikayetidir....

        İcra Dairesi'nin 2011/9724 E dosyası kapsamında cebri icra yoluyla satış işlemine konu edildiğini, bahsi geçen satış işleminin gerçekleşmesi, telafisi güç ve imkansız zararlara neden olacağını, söz konusu satış işlemi gerçekleştiği takdirde işbu davanın konusuz kalacağını ve davanın müvekkili lehine sonuçlanmasının hiçbir anlamı kalmayacağını, bu nedenle, satış işleminin dava kesinleşinceye kadar durdurulması adına dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmış haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine yönelik olarak verilen kararın kaldırılması istemiyle davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya içeriği incelendiğinde; yerel mahkeme tarafından 06/11/2020 tarihli ara karar ile Erzurum 1....

        Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; her iki taşınmaz üzerindeki kredilerin de konut kredisi olması sebebiyle, ipoteklerin zorunlu ipotek niteliğinde olduğunu, davalı alacaklının söz konusu ipoteklerin ve kredilerin tarafı olmadığını, dava konusu meskenlerin doğmuş veya doğacak alacaklara karşılık teminat olarak verildiğine dair hiç bir ibarenin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin İİK. 'nun 82/1- 12. bendi uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu