Şti ve müteselsil kefiller Abdurrahman Sarı ve Hüseyin Sarı olduğu tespit edilmiştir. Sözleşme ekinde mevcut , hacizli ek 2 listede kefiller Hüseyin Sarı ve Abdurrahman Sarı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan hacizlerin kaldırılacağı belirtilmiştir. Bu sözleşmeler kapsamında yapılan işlemlere yönelik 5411 Sayılı Yasa geçici 32. maddesi gereğince yargı harçları dahil harçlardan müstesna olduğundan icra müdürlüğünce harç ödenmesi kaydıyla hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararı yasaya aykırıdır. Mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalıdır. Ayrıca, hacizlerin kaldırılması talebi, borcun haricen ödendiğine karine teşkil ederse de somut olayda çerçeve anlaşma doğrultusunda hacizlerin kaldırılması talep etilmiş olup borcun haricen tahsil edilmediği sabittir....
A.Ş. adına olan taşınmaz hisseleri üzerine yeni ipotekler koyulması ve davalı şirketin oluşabilecek borcundan dolayısı ile yeni hacizler konulması da muhtemel olduğunu, davacı müvekkil tarafından inşaat firmasına satış bedeli tam olarak ödenmek sureti ile tapu devri yapılmasına hak kazanılan ve yine satış sözleşmesi tarihi, ipotek ve hacizlerin tarihinden önce olan gayrimenkuller yönünden, ipotek ve haciz alacaklıları tarafından davacının gayrimenkullerin bedelini ödediği ve gayrimenkulün gerçek sahibinin ipotek ve haciz tarihinden önce dahi davacı olduğu bilindiği halde, inşaat firmasının borcundan kaynaklı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı tespit edilmiş olup, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip ve yine haciz alacaklıları tarafından takip suretiyle ilgili gayrimenkulün satışının yapılması halinde davacı müvekkilin telafisi güç ve karşılanması imkansız zararı söz konusu olabileceğini, sözleşme gereği müvekkilime teslimi gereken, üzerindeki ipotek ve...
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır....
in ipotek alacaklısı olduğu ve davacının da ipotek alacaklısı gaip ... kayyımı olduğu sabittir. Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından ipoteğin kaldırılması talebi reddedildiğine göre, bu yolla tapudaki ipotek şerhinin terkini sağlanamadığı açık olduğundan davacının ipotek şerhinin terkini davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır, Bu durumda; mahkemece, işin esasına girilerek taraf delilleri toplandıktan sonra ipotek şerhinin kaldırılması istemi hakkında esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken, hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/49 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, alacaklının ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında kabulü ile borçlunun menkul ve gayri menkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının 200.000 TL alacağa kadar yetecek kısmının ihtiyaten haczine karar verildiği, alacaklının talebi üzerine davacı hakkında takip başlatıldığı dosyadan ihtiyati hacizlerin tatbik edildiği, ihtiyati haciz kararında belirtilen miktar kadar nakit teminat bedelinin şikayetçi tarafından 08/07/2021 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı, İİK'nun 266. maddesi uyarınca ihtiyati hacizlerin kaldırılması için ihtiyati haciz kararında belirtilen miktar kadar teminat alınması yeterli olup dosya borcunun tamamının depo edilmesinin gerekmediği, mahkemece açıklanan nedenle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin...
A.Ş.’nin adresinde yapılmış bir haciz bulunmadığı gibi İİK'nun 143. maddesinde belirtilen aciz belgesi de sunulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca; davalı borçlu şirket adına kayıtlı Süleymaniye’de 2 adet, Alanya’da 10 adet taşınmaz olduğu, bu taşınmazlar üzerine davacı tarafından haciz konulduğu anlaşılmış olup; bu taşınmazların kıymet takdiri yapılarak üzerlerindeki ipotek ve hacizlerin devam edip etmediği, satışların yapılıp yapılmadığı, taşınmazların değerine ve üzerinde devam eden ipotek ve hacizlerin miktarlarına göre davacı alacaklının alacağını karşılamaya yeterli olup olmadığı belirlenmeden aciz halinin varlığının kabulünün de yerinde olmadığından bahisle bozulmuş ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak; dava konusu üç adet bağımsız bölümün ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipler sonucu davalıların elinden çıktığı ve davalı 3. kişilere satış bedelinden kalan para olmadığı...
kararı verilmesini, ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini talep ve dava etmiştir....
-TL’ye 28/03/2016 tarihinden karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine,) cümlesinin yazılmasına, c-1 nolu bendinin sonuna (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek ve hacizlerin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 09/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin kesinleşmesi ve ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmesi sonrasında İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz miktarının depo edilerek ihtiyati hacizlerin kaldırılması mümkün olmadığı gibi mahkemece karar verilmediği sürece icra müdürlüğünün hacizleri kaldırma yetkisi de bulunmamaktadır. Mahkemece kesin hacze dönüşen hacizlerin kaldırılması kararı bulunmadığı, mahcuzların iadesi hükmü taşıyan İstanbul 11. İcra Mahkemesinin 01/06/2021 tarih 2021/690 esas 2021/744 karar sayılı kararında ise mahcuzların ihtiyati hacizlerin kaldırılması koşuluyla ve nedeniyle iadesine karar verildiği ve yukarıda izah edildiği üzere karar tarihi itibariyle ihtiyati haciz bulunmadığından şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür....