WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra müdürlüğünce yürürlüğe giren bu hükümlere göre yapılacak işlem ve alınacak kararlara karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurulabilir.Somut olayda, 17/04/2014 ve öncesi tarihlerde hacizler konmuş, borçlu vekili 11.07.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, 6552 sayılı Yasa değişiklikleri 11.09.2014 tarihinde ve eldeki şikayet dosyası derdest iken yürürlüğe girmiştir. Borçlu vekilinin şikayeti, 6552 Sayılı Kanun'un 121 ve 123. maddeleri ile getirilen 5393 Sayılı Kanun'un 15. maddesine (ek) son fıkrası ile geçici 8. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin değildir.Haczedilemezlik iddiasına dayalı olarak 5393 sayılı Yasanın değişiklikten önceki 15/8. maddesi gereğince yapılan şikayet sırasında borçlu, yeni yasal düzenleme gereğince mahkemeden haczin kaldırılması isteminde bulunamaz....

    Somut olayda, 17.06.2014 tarihinde haciz konmuş, borçlu vekili 25.07.2014 tarihinde haczedilemezlik şikayetinde bulunmuş, 6552 sayılı Yasa değişiklikleri 11.09.2014 tarihinde ve eldeki şikayet dosyası derdestken yürürlüğe girdiği, borçlu vekilinin şikayetinin, 6552 Sayılı Kanun'un 121 ve 123. maddeleri ile getirilen 5393 Sayılı Kanun'un 15. maddesine (ek) son fıkrası ile geçici 8. maddesi gereğince haczin kaldırılması istemine ilişkin olmayıp; borçlu vekili bu değişiklikten önceki 5393 Sayılı Kanun'un 15/son ve İİK’nun 82. maddeleri gereğince haczedilemezlik şikayetinde bulunduğu, bilahare mahkemeye verdiği dilekçe ile değişiklikleri de gerekçe göstererek hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.Borçlunun yukarıda belirtildiği üzere önce icra müdürlüğüne başvurup 6592 sayılı Kanun'la getirilen hükümler uyarınca hacizlerin kaldırılmasını talep etmeden doğrudan icra mahkemesine başvurması usulsüz olup mahkemenin bu gerekçe ile hacizlerin kaldırılması kararında isabet bulunmamaktadır...

      DELİLLER : Gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmeleri ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve ipotek, hacizlerden ari tescil, ipotek, hacizlerin terkini istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

      Somut olayda davacılar, murisinden intikal eden taşınmazda davalının da kendileri ile birlikte paydaş oldukları ancak yapılan fiili taksim uyarınca taşınmazın kullanımının davacılara ait olduğu, buna rağmen davalı aleyhine başlatılan icra takibi sonucunda taşınmaz üzerine hacizler konulduğunu, taşınmazın tamamen davacıların kullanımında olması ve hacizlerin kötü niyetli olması iddiasıyla fiili taksimin tespitine, fiili taksime dayalı olarak muarazanın menine ve taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. Yukarıda açıklanan niteliğine göre davanın ortaklığın giderilmesi istemine değil muarazanın giderilmesi ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanları, talep neticesi ve dosya kapsamından malvarlığı haklarına ilişkin olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

        Davalı vekili 03/02/2020 tarihinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının ipotek ve hacizlerin kaldırılması ile alakalı taleplerini müvekkili şirkete yönlendirmemesi gerektiği, davacı ile 13.11.2012 tarihinde taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, 01.12.2015 tarihinde taşınmazın dava dışı Ali Bülent Ataç'a devri ve temlik edildiğini, müvekkili şirket müşterilerinin sözleşmesel şartları yerine getirmesi halinde mülkiyet devrine hazır olduğunu, ancak davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde Akbank T.A.Ş lehine 1.750.000.000,00- TL, Ak Finansal Kiralama A.Ş lehine 53.621.000,00- Euro ipotek tesis edildiği, bu ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacıya takyidatsız tapu devri yapılamadığını, arz edilen nedenlerle müvekkili şirketin edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen ilgili bankalar lehine tesis edilen ipoteklerin haksız yere devam etmekte olduğundan davanın bankalara yönlendirilmesi...

        gereğince teminat yatırılması ile icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi, icra takibini olduğu yerde durduracağından, bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemeyeceği ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, Mahkemece Dairemizin bozma kararına direnildiği görülmektedir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/971 esas ve 2020/870 karar sayılı ilamı ile şikayetçi 3.kişi İnternational..Şirketine gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmiş olup, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesine gerek olmadığından ve haciz ihbarnamelerinin iptalinin doğal sonucu olarak 3.kişinin malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğinden, bu şikayete konu icra müdürlüğünün 02.10.2020 tarihli, 3.kişinin malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılması kararından dönülerek, 02.10.2020 tarihinde kaldırılan hacizlerin, eski tarihli hacizler korunarak yeniden tesisine ilişkin kararının hatalı olduğu, ancak yargılama sürerken 23.10.2020 tarihinde 3.kişinin malvarlığı üzerindeki hacizlerin kaldılmasına karar verildiğinden, şikayet konusuz kalmıştır. Bu nedenle Mahkemece, konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          Temyiz Sebepleri Şikayetçi temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile birlikte, istinaf mahkemesince ipotek senedinin sadece metninin incelendiğini, başkaca hiçbir araştırma yapılmaksızın iradi ipotek olduğuna kanaat getirildiğini, söz konusu ipoteğin konut kredisi amacıyla tesis edildiğini, konut kredisi dışındaki borçlarını da karşıladığı hususunun bilinmediğini, ipotek senedinin taraflarca görüşülmeden banka tarafından hazırlanıp tapuya gönderildiğini, tapuda satış evrakları ile birlikte imzalatıldığını, senedin matbu bir evrak olduğunu, dolayısıyla lafzına takılmadan ipoteğin konut kredisi için verildiğinin kabulünün gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması isteminde bulunmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık konusu, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16., 17., 18. ve 82/1-12. maddesi 3....

            Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığının 2019/254 Esas sayılı dosyası ile görüldüğü ve 26/02/2020 tarihinde konkordatonun tasdiki ile sonuçlandığı, konkordatonun tasdik ile bağlayıcı hale geleceği ve tasdikin ardından artık müvekkili hakkında haciz işlemi yapılamayacağı, İİK 308/ç maddesi uyarınca taraflar için bağlayıcı hale geldiği, İİK 308/ç maddesi uyarınca geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşüreceği, buna göre konkordatonun tasdiki ile birlikte tüm hacizlerin düştüğü beyanı ile dosyadan uygulanan tüm hacizlerin fekki istenilmiş, müdürlükçe 11/03/2020 tarihli karar ile konkordato kararında konulan hacizlerin kaldırılmasına dair bir ibare olmadığı, araçlarda yakalama var ise kaldırılabileceği, diğer hacizlerin olduğu yerde durması gerektiği, resen kaldırılamayacağı gerekçesi ile hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekilince bu kez İzmir 2....

            a sattığını belirterek, tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazın ipotek ve hacizle alındığını ve bu borçların müvekkili tarafından ödendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, satışın muvazaalı olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin davalı üçüncü kişi tarafından yatırılmış olması nedeniyle tapudaki satış bedeline (25.000.-YTL) ödenen ipotek ve haciz bedelleri de (15.265.00....

              UYAP Entegrasyonu