Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.02.2014 tarih ve 2011/131 E.-2014/83 K.sayılı kararı ile 44.000,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiği, alacaklının talebi ile 21.02.2014 tarihinde haciz işlemlerinin uygulandığı, daha sonra borçlu vekilinin alacak miktarını dosyaya depo ederek itirazın iptaline ilişkin kararı tehir-i icra talepli olarak temyiz ettiklerini bildirerek mehil vesikası verilmesini, ayrıca uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 36. maddesi gereğince teminat yatırılması sebebiyle icranın geri bırakılması yönünde karar getirmek üzere borçluya mühlet verilmesi, icra takibini olduğu yerde durdurur ise de, Dairemizce içtihat değişikliğine gidilerek borcun tamamı icra dairesine tehir-i icra kararı getirmek üzere teminat amaçlı olarak depo edilmesi halinde takip dosyasındaki hacizlerin kaldırılması ilkesi benimsenmiştir....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ipotek ve hacizlerin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin sonuna "tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 22.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İbraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır. Hacizlerin kaldırılması, 04.01.2021 tarihli teminat mektubunun, dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması ve bu halde yukarıda izah edildiği üzere, mevcut hacizlerin aşkın hale gelmesinin sonucu olmakla, alacaklının İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmemiş olması sebebi ile hacizlerin kaldırılamayacağı yönündeki istinaf sebebi yerinde görülemiştir. Tüm bu nedenlerle Mahkemece aynı doğrultuda gerekçe ile verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'...
İş sayılı kararı ile hacizlerin yapıldığını, ardından takibe başlanıldığını, dayanak ilam hakkında icranın geri bırakılması kararı alınsa bile ihtiyati haciz nedeni ile hacizlerin kalkmayacağını ileri sürerek İİK’nın 266 maddesi uyarınca uygun görülecek kesin ve süresiz banka teminat mektubunun karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, ihtiyati hacizden sonra icra takibine başlanılmaması nedeni ile ihtiyati haciz kararının veren mahkemece kaldırılabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Somut olayda, ihtiyati haciz kararının 22.02.2016 tarihinde verildiği, takibe 23.02.2016 tarihinde başlandığı ve icra emrinin borçluya 07.03.2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu tarafından İİK’nın 266. maddesi gereğince teminat karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması talep edilmiş olup, takibe başlandıktan sonra bu konuda karar verme yetkisi icra mahkemesine geçer....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; şikayetçi vekil tarafından 5.000.000,00 TL bedelli bono alacağından bahisle 10/06/2019 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip alacaklısı vekilinin 07/09/2020 tarihinde talep açarak borçlu şirketin adına kayıtlı bir kısım taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra müdürlüğünce 08/09/2020 tarihinde haczin kaldırılması talebinin dosya borcunun haricen ödendiğine karine teşkil ettiğinden bahisle talebin reddedildiği görülmüş olup, şikayetçi tarafın takip konusu alacak miktarı dikkate alındığında ayrıca haczin kaldırılması talebinden önce kıymet takdiri yapılmasına ilişkin talebinden vazgeçmesi nedeniyle haczin kaldırılması talebi dosya borcunun haricen tahsil edildiği anlamına geldiğinden şikayetin reddine ilişkin mahkeme kararı yerinde olmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
- 2021/1K. sayılı ilamı ile icra takibinin şikayetçi borçlular yönünden iptaline karar verildiğini, takibin iptaline karar verilmesinin ardından hacizlerin kaldırılması için kararın icra müdürlüğüne sunulduğunu fakat icra müdürlüğünün 08.01.2021 ve 20.01.2021 tarihli kararları ile talebin reddine karar verildiğini bu kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediğini ileri sürerek müdürlük kararlarının iptali ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir. II....
DELİLLER : Konut satış sözleşmeleri ve ekleri, teslim tutanakları, Tapu kayıtları, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, T6 Şirketi ile imzalanan konut satım sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmazlar üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/168 Esas, 2021/335 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2021/347 esas sayılı takibi kapsamında davacının hak ve mallarına haciz konulduğunu, 22/03/2021 tarihinde hesaplanan miktarı teminat olarak yatırdıklarını ve 23/03/3021 tarihinde hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduklarını, taleplerinin aynı tarihli karar ile reddedildiğini, yatırılan teminat ile alacaklının alacağının garanti altına alınmış olması nedeni ile hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ayrıca gerçekleştirilen hacizlerin borç miktarının çok üstünde olduğunu, bu durumun da İİK'nın 85. maddesine aykırı olduğunu belirterek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
gelince: Dava, muvazaalı senedin iptali ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; belediyeye ait bir çok taşınmaz olduğunu ve değerli olduğunu, fazla miktarda uygulanan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, hacizlerin harçsız olarak kaldırılması şikayeti yönünden verilen kararın da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz işlemi uygulanıp uygulanamayacağı, hacizlerin taşkın haciz olup olmadığı ve alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınıp alınmayacağı hususlarında toplanmaktadır. HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....