Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz ve ipotek şerhinin terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne ilişkin verilen kararın ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine, hüküm Dairemizin 05.03.2015 tarihli 2015/844 Esas, 2015/2497 Karar sayılı ilamı ile "......

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, haciz sonrası davalılara 103 davetiyesi gönderilmediğinden hacizlerin geçerli olmadığını, aradan geçen süre dikkate alındığında sadece yetersiz satış avansının yatırılmasının hacizlerin devamına yeterli olmadığı, başkaca bir işlem yapmaksızın hacizlerin hiç bir zaman düşmeyeceğinin kabul edilemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16 ve 106- 110. maddeleri uyarınca 3. kişi malikin, alacaklı tarafından süresinde satış istenmemesi nedeniyle taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılması şikayetidir....

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; her iki taşınmaz üzerindeki kredilerin de konut kredisi olması sebebiyle, ipoteklerin zorunlu ipotek niteliğinde olduğunu, davalı alacaklının söz konusu ipoteklerin ve kredilerin tarafı olmadığını, dava konusu meskenlerin doğmuş veya doğacak alacaklara karşılık teminat olarak verildiğine dair hiç bir ibarenin bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, davacılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki hacizlerin İİK. 'nun 82/1- 12. bendi uyarınca kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

    ‘e satış suretiyle devrettiğini, davalıların el ve işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., dava konusu taşınmazı 100.000,00 TL bedelle satın aldığını, satış bedelinin 50.000 TL'sini peşin ödediğini, kalan bedelin ise taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizler kalktıktan sonra ...’e ödediğini, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması için 8.085,00 TL'yi ipotek alacaklısı bankaya havale ettiğini ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edildiğini, iyi niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ..., verilen yetki ve sorumluluk gereğince hareket edildiğini, davacının bilgisi dahilinde satışın gerçekleştiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

      takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir....

      Ayrıca ipotek akit tablosunda yazılı olmasa dahi, TMK'nun 862. maddesi uyarınca da rehnin, taşınmazı, bütünleyici parçaları ve eklentileri ile birlikte yükümlü kılacağı ve taşınmazın haczi, onun bütünleyici parçalarını (TMK m.684) ve eklentilerini de (TMK.m.686) kapsayacağından, bu madde uyarınca da bütünleyici parça ve eklentilerinin haczi mümkün değildir. Bu maddenin uygulanabilmesi için, haczedilen malların, yasa maddelerinde gösterildiği şekilde bütünleyici parça ve eklenti olduklarının belirlenmesi gerekli ve yeterlidir. Somut olayda, mahkemece ve 10.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda şikayet konusu menkul malların teferruat niteliğinde olduğunun belirlendiği görülmüştür. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Mahkemece, davacının 9 nolu bağımsız bölümün adına tescilini, adına tescil edilen 3 nolu bağımsız bölümün de davalı adına tescilini isteme hakkının olduğu, ancak davalı adına tescili istenen 3 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılması gerektiğini, bunun için davacıya kesin mehil verilmesine rağmen bu hususta dava açmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Dava; Trabzon İcra Dairesinin 2019/33294 Esas sayılı dosyasındaki hacizlerin kaldırılması yönündeki taleplerinin reddine dair memur işleminin iptalini ve taşınız ve taşınmazlardaki tüm hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin, İİK'nın 16/1 kapsamında şikayet olup, şikayetin niteliği gereği toplanacak başkaca delil bulunmadığından, İİK'nın 18/son maddesi uyarınca duruşma açılmadan dosya üzerinden inceleme yapılmıştır....

          İpoteğin fekki davasında dava değerinin fekki istenilen ipotek olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında ifade edildiğini, 3.Müvekkiline karşı usulünce açılmış bir ipoteğin fekki davası bulunmadığnı, Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve takyidatların kaldırılması davasının kabul edilmesi halinde dahi ipotek kendiliğinden kalkmayacağını, İpotek; haciz şerhlerinde olduğu gibi şahsi bir hakkın yansıması değil; sınırlı ayni hakkın yansıması olduğunu, İpotek herkese karşı ileri sürülebilen bir hak ve Haciz şerhlerinden farklı olduğunu, Tapunun iptal edilmesi halinde haciz şerhleri kendiliğinden kalkabilirken, ipotek; kaldırıması yönünde müstakil bir dava olmaksızın tapunun iptali ile kendiliğinden kalkmayacağını, bu nedenle usulüne uygun bir dava bulunmadığı sürece ayni hak olan ipoteğin kaldırılması hukuken mümkün olmadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler....

          UYAP Entegrasyonu