tapuya şerh edilen hacizlerin de keklerini ayrıca talep ettiklerini, zira açmış oldukları davalar ve taraflarınca talep edilmesi üzerine konulan ihtiyati tedbirlerinden sonra konulan hacizlerin icra iflas kanunu ve Borlar Kanunu doğrultusunda müvekkilleri yönünden hukuken gerçerli olmayacağının açık ve net olduğunu, gerekli olduğu taktirde haciz alacaklıları ile ilgili talep ve dava açarak hasım göstermek haklarını saklı tuttuklarını, tüm bu nedenlerle, müvekkili tarafından imzalanan pkotokole uygun bir şekilde bedeli ödenerek davalıdan satın alınan ve kullanılmakta olan bağımsız bölüm hakkında kat mülkiyeti kurulması nedeni ile adına İstanbul 11....
Bilindiği gibi ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek, taşınmaz maliki ve alacaklının rehin sözlemesi düzenlemeleri ve bunu Türk Medeni Kanunununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi ile tesis edilir. İpotek bedelinin rehin sözleşmesinde kararlaştırılan kuşullarda ödenmesi halinde, ipoteğin terkini gerekir. Alacaklı ipoteği terkin ettirmezse, ona karşı yöneltilecek davada, ipoteğin fekki istenebilir. Eldeki davada da 10.000 Osmanlı Lirası karşılığı davacı taşınmazı üzerinde ipotek tesis edilmiştir. Ne var ki, 1919 (1335) yılında tesis edilen ipotek alacaklısının halen var olup olmadığı saptanmadığı gibi, ticaret sicilinde kaydına da rastlanmamıştır. Bunun doğul sonucu olarak da bedelin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi olanağı da bulunmamaktadır....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi No :354-635 Taraflar arasındaki ipotek ve hacizlerin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı ...Ş ve Asli Müdahale talebinde bulunan ... Denizcilik A.Ş. vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiş, belli günde davacı vekl.Av. ... Av. ... ile davalılar Asli Müdahale talebinde bulunan ... Denizcilik Tersane İşletmesi A.Ş. vek.Av.... ... diğer davalılar ... Denizcilik A.Ş vek.Av. ....... tasfiye halinde T.Emlak Bankası vek.Av.......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava dışı ... Tic.Ltd.Şti. ile davalı banka arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davacının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde davalı lehine 4.11.2007 tarihinde fekki davalı bankaca bildirilinceye kadar geçerli, 75.000.00.-TL.lik ipotek tesis edildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı vekili, davalı bankanın müvekkilini yanılttığını bir yıl süreli ve 30.000.00.-TL.için ipotek verildiğinin sanıldığını, bir yıllık süre dolunca ipotek fek edilmeyince bunun anlaşıldığını belirterek ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin bir yıl süreli olmadığı gibi, 75.000.00....
İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nın 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 16/04/2019 tarih, 201/4058 esas ve 2019/6495 karar sayılı ilamı). İpotek alacaklısının gerek icra müdürlüğüne, gerekse ipotek borçlusunun açacağı ipoteğin fekki davasında ipotek bedeline itiraz etmesi üzerine icra mahkemesince ipoteğin fekkine karar verilemez. Diğer taraftan 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesine göre; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Diğer bir deyişle mahkemeler ancak kendilerine kanunla görev verilen davaları karara bağlayabilir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davası hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2016/753 esas ve 2017/122 karar sayılı ve 21.02.2017 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara BAM 21....
Asliye Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde alacaklı ... SA vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ipoteğin fekki talebinde bulunmuştur. İpoteğin fekki talebi kural olarak menfi tespit talebini de içerdiğinden dava konusu meblağ üzerinden harç alındıktan sonra lehine ipotek tesis edilen kişilere, ölmüşse mirasçılarına husumet yönetilerek ipotek verenin sorumluluğunun devam edip etmediği hususu üzerinde de durulup verilecek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kararı, davalılar ..., ... ve.... vekili temyiz etmiştir. Dava dilekçesinde, hükmü temyiz eden davalı üçüncü kişilerce sözleşme konusu taşınmaza konulan hacizlerin fekki talep edilmiştir. Davalılar ise, haczin fekki isteminin yersiz olduğunu, zira davaya konu hacizlerin süresinde satış istenilmemesi nedeniyle düştüğünü savunmuşlardır. Ne var ki mahkeme bu hususta bir inceleme yapmadan karar vermiştir. Gerçekten de, dava tarihi itibariyle fekki istenilen hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca ayakta olup olmadığı değerlendirilerek varsa düşen hacizler yönünden karar vermeye yer olmadığına karar verileceği düşünülmelidir. Bunun yanında, davada, haciz lehdarı olan üçüncü kişiler haczin fekki talebi ile hasım gösterilmişlerdir. Anılan davalılar ancak, haciz miktarları ile sınırlı olarak dava konusu taşınmazın satışından yararlanırlar....
İpoteğin fekki davasında dava değerinin fekki istenilen ipotek olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında ifade edildiğini, 3.Müvekkiline karşı usulünce açılmış bir ipoteğin fekki davası bulunmadığnı, Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve takyidatların kaldırılması davasının kabul edilmesi halinde dahi ipotek kendiliğinden kalkmayacağını, İpotek; haciz şerhlerinde olduğu gibi şahsi bir hakkın yansıması değil; sınırlı ayni hakkın yansıması olduğunu, İpotek herkese karşı ileri sürülebilen bir hak ve Haciz şerhlerinden farklı olduğunu, Tapunun iptal edilmesi halinde haciz şerhleri kendiliğinden kalkabilirken, ipotek; kaldırıması yönünde müstakil bir dava olmaksızın tapunun iptali ile kendiliğinden kalkmayacağını, bu nedenle usulüne uygun bir dava bulunmadığı sürece ayni hak olan ipoteğin kaldırılması hukuken mümkün olmadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler....