ün yükleniciden satın aldığı dava konusu taşınmazın tapusu iptal edilip arsa sahibi ... adına tescil edildiği, kararın 29.09.1999 tarihinde kesinleştiği, ancak taşınmaz... adına kayıtlı iken, tapu kaydı iptal edilmeden ve arsa sahibi ...'a iade edilmeden önce...'ün borcu nedeniyle 04.07.1997 tarihinde davalı lehine ipotek tesis edildiği ve borcun ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığı, tapu kaydına İİK’nın 150/c maddesinde düzenlenen şerhin işlendiği, tapunun iptal edilmesiyle ...'a mülkiyet geçtikten sonra, dava konusu taşınmazın davacıya satıldığı ancak üzerindeki şerhlerin muhafaza edildiği, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve şerhin...'ün borcuna ilişkin olduğu,... adına yapılan tescil işlemi geçmişe etkili olarak feshedildiğinden, davacının taşınmazı satın aldığı ...'a ait olan taşınmazın... tarafından ipotek edilmesinin de mümkün olmayacağı,...'...
uygulanarak dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi gerekirken, 247 parsel sayılı taşınmazın ikinci imar uygulamasında tamamının bedele dönüştüğü kabulü ile tamamının ikinci imar uygulamasının tapuya tescil edildiği 10.03.1989 tarihi değerlendirme tarihi olarak kabul edilerek ipotek bedelinin belirlenmesi, Doğru görülmediğinden; Kararın kaldırılmasına, iade nedenine göre sair istinaf itirazları incelenmeksizin yeniden değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
TBK m. 58/1 gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören kimse manevi tazminat isteyebilir. Yine, TBK m. 56/1'de bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda zarar görenin manevi tazminat talep edebileceği düzenlenmiştir. Davacının manevi tazminat isteminin gerekçesi olarak ileri sürdüğü olgular, bu iki yasal hüküm kapsamına girmemektedir. Ayrıca, davacının işçilik haklarını alamamasının yarattığı sıkıntıların manevi zarar teşkil ettiği iddiasının ise yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Zira, malvarlığına ilişkin zararlarda kural olarak manevi tazminat istenemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesince manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. III....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı....nin davalı bankadan kullanmış olduğu krediye kefil olduğunu ve taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, ipotek akdinde ipotek tesis edilen meblağın yazılmadığını, aynı zamanda ipotek akit tablosunda müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak da ipotek meblağı kadar sorumlu olduğunun belirtildiğini, taşınmaz üzerindeki tesis edilen ipotek akdinin resmi şekilde yapılmadığını, ipotek akit tablosunun sonradan doldurulduğunu, 2644 sy. Tapu Kanunu'nun 26. md.ne göre ipotek akdi resmi şekilde yapılmadığından tümünün hükümsüz kalacağını, resmi şeklin ise 1512 sy. ... K.nun 84. maddesine tabi olduğunu, tutanağın geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin ve kefaletin iptaline, ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/146 Esas KARAR NO : 2021/98 DAVA : Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 23/05/2018 KARAR TARİHİ : 23/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davalı .... tarafından kullanılan ve piyasaya sunularak reklam ve satışı yapılan “...”(...) ibareli ürünün müvekkille ait “...” yapıştırıcısının SMK kapsamında korunan marka patent tasarım haklarına aykırılık teşkil ettiğini, “...” ürününün 08.10.1997 tarih ... tescil no, 17.09.2004 tarih ... tescil marka no, 31.10.2008 tarih ... tescil marka no, 10.01.2012 tarih ... tescil marka no, 15.11.2017 tarih ... tescil no, 04.04.2012 tarih ... patent tasarım no, 19.04.2013 tarih ... patent tasarım tescilleri ....’e ait olduğunu, marka patent ve tasarım...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/831 esas sayılı dosyasında ipoteğin fekki istemli açtığı davada yapılan yargılama sürecinde davalı ... ...Şirketinin sicil kaydının silindiğinin anlaşılması üzerine mahkemece ihya davası açılması konusunda kendilerine süre verildiğini, terkinin resen yapılması nedeniyle husumeti ...ne yönelttiklerini, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/831 esas sayılı dosyasındaki yargılamanın yapılabilmesi için ek tasfiye işlemlerinin yapılarak tasfiye memuru atanmasının, kararın tescil ve ilanının gerektiğini bildirmiş .... Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasının yargılamasına devam edilirken davacı idare tarafından dava konusu taşınmazla ilgili olarak kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemli dava açıldığına göre, mahkemece, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi hükümleri uyarınca açılan bedel tespiti ve tescil davasına devam edilip sonuca bağlanması, davanın kabulü halinde ise kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasıyla ilgili olarak dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması gerekirken tazminat davasının kabul edilip bedel tespiti ve tescil davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/20 Esas KARAR NO : 2021/67 DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 03/02/2021 KARAR TARİHİ : 06/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davası nedeni ile; İSTEM :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin------------ ve ------- nezdinde ---- tarihinde ---- tescil numarası ile tescil ettirdiği. Söz konusu marka ---- --- yayınlanarak üçüncü kişilere ilan edildiği. Müvekkili markasının bu tarihten itibaren on yıl süre ile 556 sayılı markaların korunması hakkında kanun hükmünde kararname ile koruma altına alındığı. Müvekkili şirketin ------- ticaret unvanını kullanmakta olup davalı şirket ise -------- ticaret unvanını kullanarak bu hususta dahi iltibasa sebep olmuş ve markanın en önemli unsuru olan ayırt edicilik unsurunu ortadan kaldırdığını. Bununla birlikte müvekkilinin, ------- gösterdiğini....
Tüm bu açıklamalara göre; davacı tarafından rızaen imzalanan genel kredi sözleşmesi ve ipotek resmi senedi ile dava dışı şirketin kullandığı tüm kredilere yönelik olarak taşınmazının ipotek ettirildiği, ipotek senedinde de dava dışı şirketin doğmuş doğacak tüm borçlarının anıldığı ve bu şekilde üst limit belirlenerek ipotek sözleşmesinin düzenlendiği, davacının kefil olduğu genel kredi sözleşmesinin 6098 sayılı TBK'nın yürürlük tarihinden önce düzenlendiği, genel işlem koşullarına ilişkin düzenlemenin somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmadığı değerlendirilerek, davacı tarafından lehine ipotek verilen şirketin dava tarihi itibariyle ödenmemiş borçları bulunduğundan ipoteğin kaldırılmasını şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
den olan alacağına istinaden kurulduğu, ipoteğin niteliği dikkate alındığında bu ipotek akdi ile ipotek tarihinden önceki alacakların teminat altına alındığı, ipotek tarihinden sonra doğan alacakların bu ipotek akdi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu bakımdan davalı ipotek tarihi olan 15/07/2014 tarihi itibariyle davacı ... Şti.'den 135.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunu ispat yükü altındadır. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraf defterlerinin 15/07/2014 tarihi itibariyle birbiriyle uyumlu olduğu, bu tarih itibariyle davalının 985,30 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. İpotek tarihi itibariyle davalı 135.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunu ispatlayamamıştır... Her ne kadar davalı yemin deliline dayanmış ise de davacı ...'ın davacı ... Şti.'...