Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan yolsuz terkin edilen ipoteğin düzeltilerek kanuni ipotek tescili istemli iş bu davada uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkin olup yolsuz terkin edildiği ileri sürülen ve kanuni ipotek tescili istenen taşınmazın arsa niteliği ile davalılar Sur Otomotiv....Ltd....
Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir" düzenlemesinin bulunduğu, İzmir İli/... İlçesi .... Mah. .... pafta, .... ada, .... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde dava dışı .... Şti.’nin 15.07.2015 tarihinde ipotek alacaklısı sıfatıyla ipotek hakkını tescil ettirdiği, 22.07.2015 tarihinde dava dışı ... tarafından taşınmazın davalılardan ... Şti.’ye tapuda devrinin yapıldığı ve bundan sonra 29.01.2016 tarihinde ipotek alacaklısı .... Şti.’nin talebine istinaden ipotek hakkının terkin edildiği, İzmir ili/... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada, ... parselde (idari sınır değişikliğinden önce İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Pafta, ... Ada, .... ve ... sayılı parseller) kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipotek hakkı dava dışı .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil ve ipoteğin terkini davası sonunda yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve birleştirilen davanın davacısı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davacılar,dava ve birleştirilen davalarında; çekişmeli 1210 ada 28 parsel sayılı taşınmazı davacı ... tarafından satış suretiyle temlik alındığı halde tapu memurundan kaynaklanan hata nedeniyle satış işlemine esas resmi senede davalı ...'in kimlik bilgilerinin yazılması sonucu taşınmazın adı geçen davalı adına tescil edildiğini,davalı ...'...
Birleşen davada ise, bankaya toplamda 86.275,00 TL ödeme yapıldığını, bankanın ipoteğii fe edeceklerini ve icra takibini sonlandıracaklarını bildirmelerine rağmen bu işlemleri yerine getirmediklerini, netice bankaya ipotek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti, ipoteğin fekki ve manevi tazminat istemli dava açtıklarını, o dava devam ederken bu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı vekili; davacı ... şirketine kullandırılan kredi için mülkiyeti ... ve ...’e ait 06.12.2007 tarihli 125.000.- TL bedelli ipotek tesis edildiğini, taşınmazı alan davacı ...'...
Tapuda davacı banka lehine ipotek tescil edilmediğinden satın alan davalının iyiniyetli mi yoksa kötüniyetli mi olduğu araştırmasına girmeye gerek bulunmadığı gerekçesiyle davalı ...'e yönelik davanın esastan, ayrıca tüzel kişiliği bulunmadığı nedeniyle tapu müdürlüğüne yönelik davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davaya konu olayda zirai kredinin teminatı olarak tapu müdürlüğünde resmi senet tanzim edilmiş, taraflarca imzalanmış 10.10.2008 tarihli ipotek resmi akit tablosu ...... numarası verilerek yevmiye defterine kaydedilmiş ancak tapu müdürlüğünün yazısına göre ipoteğin tescilinin unutulduğu anlaşılmıştır....
Kısaca belirtmek gerekirse, bir taşınmaz kaydı üzerinde ipotek, haciz veya tedbir şerhi bulunmakta iken ya da bunlar satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmeksizin sonradan koyulmuş olsa bile konulan ipotek, haciz veya ihtiyati tedbir şerhi satışı vaat edilen taşınmazın vaat alacaklısı adına tesciline engel teşkil etmez. Tescil talep eden ferağ alacaklısı, taşınmazı bu yükümlülükleriyle birlikte kazanır. Davalının adi yazılı sözleşmeden doğan bir alacağı varsa, kuşkusuz bu alacak ayrı bir davaya konu teşkil edebilir. Mahkemece yapılması gereken iş, sözleşme hüküm ve sonuç doğurduğundan kayıttaki tüm yükümlülükleriyle birlikte dava konusu taşınmazı davacı adına tescil etmekten ibarettir. Değinilen yönün gözardı edilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya konu taşınmazın tapu kaydı ve akit tablosunun incelenmesinde 20.000,00 TL bedelle davalı şirket lehine ipotek tesis edildiği, söz konusu yerin malikinin davacı olduğu, ipoteğin davacının ileride doğacak ve halen doğmuş borçları ve satın alacağı emtialara karşılık teminat olması amacıyla yapıldığı, üçüncü kişinin davalıya olan borçlarına karşılık ipotek verilmediği, davalı ile davacı arasında ticari ilişki olmadığı, davacının 3. kişiye mal verilmesinden dolayı sorumluluğunun doğduğuna ilişkin sunulan davacının imzasının yer almadığı protokolün davacı açısından herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup ipotek değeri 20.000 TL değerindedir. Dava 5000 TL değer gösterilerek açılmış ve harç da bu bedel üzerinden yatırılmıştır....
Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı-k.davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca tapu iptâli ve tescil ile tazminat, karşı dava ise sözleşmenin feshi, eksik işler bedeli, gecikme cezası ve davacı yüklenici tarafından 3. kişilere satılan bağımsız bölümler ile arsanın değerlerinin davacı yüklenici alacağından mahsubu ile artan miktarın tahsili istemine, birleşen davalar ise 3. şahıslar tarafından yüklenici ve arsa sahibi aleyhine açılmış olup tapu iptâli ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 386 ada 9 parseldeki 1 nolu bağımsız bölümün 3.000.00-TL bedelle davalılara devredilmesi konusunda anlaştıklarını ve temlik sırasında taşınmaz üzerinde 2.000.00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini ancak davalıların ipotek bedelini kabul etmemek ve ödememek suretiyle taşınmaz bedelini ödemeyerek satım sözleşmesindeki edimi yerine getirmediklerini ileri sürerek tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde taşınmaz bedeli olan 40.000-TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir. Mahkemece, taşınmaz bedelinin ödenmediği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; ''Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı tarafından 15.11.2001 tarihinde, dava konusu 1 nolu bağımsız bölümün ½ payının 1.500-TL bedelle davalı ...'a ½ payının da aynı bedelle davalı ...'...
Somut olayda ipotek bedeli ödenmeksizin tapu idaresince ipotek terkininin silinerek devir işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Taşınmaz mülkiyetini veya diğer bir ayni hakkı iyiniyetle iktisap eden 3. kişi TMK'nın 1023. maddesinden yararlanır. Kanun hükmünde sözü edilen iyiniyet anılan TMK'nın 3. maddesindeki objektif iyiniyettir. Başka bir anlatımla şayet 3. kişi asgari özeni gösterse idi adına yapılan tescilin yolsuz tescil olduğunu bilebilecek durumda ise iyiniyetli olduğu kabul edilemez. TMK'nın 1024. maddesi uyarınca da ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş sayılacağından bunu bilen ya da bilmesi gereken malik iyi niyet savunmasına dayanamaz....