Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye toplam 579.067,84 TL ödeme yapıldığını, zarardan kiraladığı işyerinin bakım ve gözetimini ihmal eden, binayı yangın yönetmeliğine hazır halde bulundurmayan ve elektrik tesisatını elden geçirmeden kiralayan bina malikinin sorumlu olduğunu belirterek ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleycek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; tek başına kira sözleşmesinin varlığının bina malikinin sorumluluğuna gidilebilmesi için yeterli olmadığı, davacı vekilinin bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayandığı, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın kesinleştiğinde ve talep halinde ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine verilmiş; hüküm, davacı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bankasından çekeceği krediye teminat olarak ....’de yaşayan amcasının ....’da bulunan taşınmazı üzerine vekaleten ipotek tesis ettirdiği, ipoteğin tesis edilmesini sağlamak için yaşlı bir kimseyi muhtarlığa göndererek bu yaşlı kişinin fotoğrafı ve amcasının kimlik bilgileri ile nüfus cüzdanı talep belgesi düzenlettirdiği, bu belgeyi kullanarak nüfus müdürlüğünden yaşlı kişinin fotoğrafı ve amcasının kimlik bilgileri ile düzenlenmiş nüfus cüzdanını aldığı, bu nüfus cüzdanını kullanarak ..... 3. Noterince tapu malikinin ..... mahallesi 922 ada 34 parsel sayılı taşınmazı üzerine .... Bankası lehine ipotek koydurabilmek için ..... ....vekil tayin ettiğine ilişkin düzenleme şeklinde vekaletname düzenlendiği, sonuç olarak taşınmazın tapu kütüğüne 23.07.2007 tarih ve 6440 yevmiye numaralı işlem ile ipotek konulduğu, tapu malikinin durumdan haberdar olması üzerine açılan ...... 3....

      Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. İpotek akit tablosunda eğer bir süre kaydı konulmuşsa bu kayıt o süre geçmeden ipotek alacaklısının icra takibi yapmayacağı anlamına gelir. Yoksa ipotek hüküm ve sonuçlarını terkin edilinceye kadar devam ettirir....

        O halde 8 günlük sürede itiraz olduğunun anlaşılması halinde asıl alacak hesabı da yapılmak suretiyle yine takip talebinde istenilen asıl alacak miktarı ile ihtarnamede belirtilen asıl alacak miktarının uyumlu olup olmadığı da göz önüne alınarak her halukarda ihtarnamenin düzenlendiği tarihten borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar yasal faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar temerrüt faizi üzerinden hesap yapılması ve yine işleyecek faiz oranı ve miktarı yönünden de davacının talebi ve kredi evrakları göz önüne alınarak bu yönden de hesap yapılmak suretiyle davacı ipotek malikinin sorumlu olduğu miktarın tespiti için denetime elverişli 3 kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve detaylı rapor alınması gerekir. Bu hususlara riayet edilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir. Sonuç olarak davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunduğundan diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 5....

        Şti. gösterilmiş olup, ipotek üçüncü şahıs tarafından verildiğinden bahisle ipotek maliki ...'...

          ın talebi üzerine diğer davalının ticari faaliyeti için gerekli izni verdiklerini, sözkonusu dükkanın davalı Şağullar A.Ş tarafından kullanılmaya başlaması ile Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün akde aykırılık sebebiyle aleyhlerine açtığı tahliye davası sonucu verilen tahliye kararının 24.09.1999 tarihinde kesinleşmesine rağmen davalıların taşınmazdan tahliyelerinin 02.07.2001 tarihinde yapıldığını, tahliye kararı kesinleşmesine rağmen gayrimenkulü geç tahliye ederek Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne ecrimisil ödemek zorunda kaldıklarını iddia ederek, ödenen bedellerin rücuen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Petrol San. ve Tic. Ltd....

            İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir....

              Davalılardan ... vekili; ticari ipotek sözleşmesi altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığı, ipotek senedinin süreli ve 01.01.2008 tarihine kadar yapılacak ticari borçları kapsadığını, ipotek konusu alacak ve borç ilişkisinin sona erdiğini, ipoteğin davacı şirket ile Gülizi Gıda Ltd. Şti. arasındaki ticari borcun teminatı olarak verildiğini, ancak ticari ilişkinin bittiğini sahte olduğu tahmin edilen ticari ipotek sözleşmesinin de hukuken geçersiz olduğunu, ipotek senedinin Narenciye Gıda Ltd. Şti. için düzenlenmediğine ve bu şirketin borçlarının teminatını kapsamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı şirket Narenciye Tem. Ürünl. Itr. ve Gıda Paz. Tic. ve San. Ltd. Şti. ise davaya cevap vermemiştir....

                Davalı vekili, dava konusu taşınmazın malikinin dava dışı ... iken 08.05.2008 tarihinde mülkiyetin yine dava dışı olan ...’ya geçtiğini bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını ayrıca dava konusu ipoteğin üst sınır ipoteği olup kredi sözleşmesinden doğmuş borçların tümüyle ifası halinde dahi ipoteğin sona ermeyeceğini, ipoteğin geçerli olduğu sürece anılan kredi sözleşmesinden gelecekte doğacak diğer borçlarında ipotek limiti dahilinde ipoteğin sağladığı teminatın kapsamına gireceğini, davacı şirketin müvekkili bankaya herhangi bir borcu olmamasına rağmen ortada geçerli bir kredi sözleşmesinin var olduğunu ayrıca ipotek veren ...’ın dava dışı bu şirkete kefaleti bulunduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 6.10.1972 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 33.000.00 TL. için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir....

                    UYAP Entegrasyonu