Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir. O halde; bütün bu açıklamalar doğrultusunda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

    Toplanan delillerden; aile konutu olarak özgülendiği tartışmasız bulunan dava konusu taşınmaz üzerinde hak sahibi olan davalı kocanın, davacı eşinin rızasını almadan, kendisi ile davacının müşterek çocuğu olan dava dışı Güray'ın davalı bankadan kullandığı ticari kredinin teminatı için Vakıfbank lehine, 04.01.2007 tarihinde, taşınmaz üzerinde ipotek tesis ettirdiği, ipotek tesis tarihinde tapu kütüğünde taşınmazın “aile konutu” olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığı, bu duruma göre lehine ipotek tesis edilen bankanın kazanımının iyiniyetli olması halinde korunması gerektiği, (TMK.md.1023) zira Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi ile tapuya güven ilkesine bir istisna getirilmediği, kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olanın iyiniyetin varlığı olduğu, iyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, lehine ipotek tesis edilen bankanın iyiniyetli olmadığını kanıtlama yükümlülüğünün bunu iddia edene düşeceği, (TMK.md.6) dosya içindeki belgelerden, lehine ipotek tesis edilen Vakıfbank...

      İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır. Ne var ki; lehine ipotek tesis edilen davalının hakkı, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalıdır ve imar uygulamasıyla oluşturulan imar parselinin, dayanak idari işlemin iptaliyle sicil kaydının yolsuz hale gelmesi nedeniyle, davalının, kadastral parselin ihyası suretiyle mülkiyet hakkına kavuşacağı tartışmasızdır. Böylesi bir durumda da, kadastral parseldeki mülkiyet hakkına dayalı olarak imar parselinde tesis edilen kanuni ipotek, ancak kaydın eski hale getirilmesi (kadastral parselin ihyası) durumunda terkin edilebilir. O halde; bütün bu açıklamalar doğrultusunda, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ... ili ... ilçesi ... Köyü 240 parselde kayıtlı taşınmazı, taşınmaz kayıtlarında davalı şirketin 200.000 TL bedelli ipotek şerhi ile birlikte davalıdan satın aldığını, davalı şirkete ipotek şerhinin kaldırılması için başvuruda bulunulmasına rağmen şerhin kaldırılmadığını ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz kaydında bulunan ipotek şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek şerhinin müvekkil şirket yetkilisi tarafından 2014 yılı Ocak ayında kaldırıldığını davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          .- DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 18/02/2019 KARAR TARİHİ : 21/02/2019 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2019 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İddia ve savunmaların özeti; Davacı vekili 06/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalının maliki ve temliki tasarruf yapma hakkına sahip olduğu ... sayılı gayrimenkul üzerine inşaa edilmiş apartmanın zemin ... 400.000,00 TL bedel ile satın alımı konusunda anlaşmaya varıldığını ve bu bedeli de kendisine tediye eylediğini, gayrimenkul üzerinde ... lehine 2.000.000,00 TL bedelli ipotek olduğunu gören müvekkilinin gayrimenkulü temiz ve hiçbir takyidatsız almak istediğini ve ayrıca hayatın olağan akışının da bunu gerektirdiğini bildirdiğinden davalının bu ipoteği bir hafta içinde kaldırtacağını ısrarla bildirdiğini ve satışın gerçekleştirilmesini istediğini, davalı ile aralarında güven ilişkisinin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı; rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğunu, bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun TMK 194. maddesine aykırı olduğunu iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı banka vekili; davacının muvafakatinin alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme; davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin, yargılama devam ederken kaldırılması sebebiyle, davacının davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı vermiştir....

              ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, 857 parsel sayılı taşınmazın ihale ile satıldığını, müvekkilince 500,00 TL bakiye dosya borcunun ödendiğini ve dosyanın tüm borcunun sona erdiğini, maliki olduğu Çanakkale Gelibolu Cevizli 255 ada 7 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipotek ve dosya haczinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 21.04.2020 tarihli memur işleminin iptaline ve Çanakkale Gelibolu Cevizli 255 ada 7 parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipotek ve dosya haczinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde;, şikayetçi borçlunun lehine ipotek verdiği Ahmet Koyuncu'nun borcu kapanmaksızın yapılmış olan ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Gelibolu İcra Müdürlüğünün 2019/827 sayılı dosyası ile borçlu ...aleyhine icra takibinin devam ettiğini ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir. III....

                in kefalet borçlarının gerekçe gösterilerek ipoteğin kaldırılması isteminin reddedilmesinin MK'nun 2. maddesinde düzenlenen hakkın kötüye kullanımı yasağına aykırılık teşkil ettiği, bankanın bu tutumunun hukuk düzeni tarafından korunamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının... borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında özetle; “Dosya içeriğindeki ipotek akit tablosuna göre ipotek veren ... ile ...’in kefalet borçları ipotek kapsamındadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna davacı vekili tarafından yapılan itirazda; ... ile...’ın bankaya borçlarının bulunduğu ve bu borçlara ...’in kefaletinin bulunması nedeniyle söz konusu borçların ipotek kapsamında olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda...’ın borçlarının ipotek ile ilgisi incelenmemiş olup, mahkemece bu itiraz üzerine ek veya yeni rapor alınmamıştır. Kararın gerekçesinde ...'...

                  Şubesi tarafından ... namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan, ..., doğmuş ve doğacak diğer diğer bütün borçlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebeplerden bankanın merkez ve şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 180.000 Türk Lirasına kadar olan alacakları ... ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C. ...Bankası A.Ş.'nin 30/03/2017 tarihli cevabi yazısında, ipotek sözleşmesi ekinde konut finasmanı kredi sözleşmesini göndermesinin sonuca etkisi bulunmamaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.06.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Davacı vekili; davacının 4508 ada 14 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, ... Belediyesinin 18. madde imar uygulaması çalışmaları kapsamında taşınmaz kaydına davalıların miras bırakanı ... lehine 1991 yılında önceki para değeri ile 900.000,00 TL'lik kanuni ipotek tesis edildiğini, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu