WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili müvekkiline borçlu ...'dan olan alacağına ilişkin takip yaptığını, takip sonucu borçlunun taşınmazına haciz konulduğunu taşınmazın satışı istendiğinde üzerinde ipotek bulunduğunun görüldüğünü, ipoteğe konu borcun tamamının borçlu tarafından ödendiğini, bu nedenle ipoteğin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek ipoteğin fekkini istemiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek 15.06.2004 tarihinde tesis edilmiştir. Davacının ipotek tesis edilen taşınmaza haciz koydurması, ipoteğin fekkini istemesi için geçerli bir neden değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davası ile birleştirilen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı (birleştirilen dava davacısı) ... ve (asıl davanın davalısı) ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin kaldırılması, birleştirilen dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir....

        Bu tür ipotek şerhinin kaldırılması istemiyle açılan davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı yoktur. 17.2.1987 tarihli ve imar uygulaması sırasında konulan 1000 TL bedelli faizsiz kanuni ipoteğin kaldırılması talep edildiğine göre, ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri hesaplanarak bu bedelin depo ettirilmesi suretiyle kaldırılması gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir. SONUÇ : Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 16.12.2008 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın taşınmaza 1999 yılında dava konusu taşınmaza konulan ipoteğin bu gün ki bedeli üzerinden güncellenmesini talep etmiş ise de, yerleşik yargıtay içtihatlarında da görüleceği üzere taşınmazlar üzerine konulan ipoteklerin bedelleri ne kadar ise o miktarın karşılığı ipoteğin kaldırılması davasında ödenmekte olduğundan davalının konulan ipotek miktarından daha yüksek bir tutar ile ipoteğin kaldırılması isteminin hukuka aykırı olduğundan ipoteğin kaldırılması davalarında lehine ipotek konulan tarafa kazanç sağlama ve kar getirme amacı olan davalar olmadığından asıl amacın lehine ipotek konulan kişinin, ipoteğin kaldırılması sırasında ipotek tutarın kendisine ödenerek mağdur olmasının önlenmesi amaçlanmakta olduğundan davalı tarafın bu yöndeki istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1121 Esas KARAR NO : 2022/1203 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 06/10/2022 KARAR TARİHİ : 13/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkili şirketin davalı bankadan almış olduğu teminat mektubunun teminatını teşkil etmek üzere dava dışı şahıs...... 'ne ait İstanbul İli, ...... İlçesi, ...... Mahallesi, ...........

            Mahkemece, ipotek tesisi için verilen vekaletnamede üçüncü kişinin borcu nedeniyle ipotek tesis yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davacıların borçlu olmadığının tespitiyle ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne; tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....

              ile imzalamış olduğu bayilik sözleşmesi dolayısıyla 23.12.2013 tarihinde 140.000,00 TL bedelli davalı şirket lehine, 1. derecede ve 1. sırada hüküm ifade etmek üzere ipotek tesis edildiği, iş bu ipotek bedeli 01.12.2016 tarihinde 60.000,00 TL ilave ile 200.000,00 TL ipotek bedeline çıkartıldığı, ipotek tesis belgesinde davalı eşin adresi ile dava konusu taşınmazın adresinin birbirinden farklı olduğu, taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olduğunun ispat külfetinin davacıya ait olduğu, ancak davacı tarafından taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olduğu ispatlanmadığı gibi, ipoteğin davacının kendi iş yeri için, bizzat kendisinin davalı şirketten kullandığı kredi borcunun teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, kredinin teminatının dayanağı olan bayilik sözleşmesinde davacı taraf olup, davacının kendi imzasının ve davalı eşin kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, bu sözleşmede teminat alınacağının da belirtildiği, sözleşme ile aynı gün ipotek tesis işleminin de yapıldığı...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2020/181ESAS, 2022/413 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalı vekili ve davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa ili Yunusemre ilçesi Horozköy mahallesi 2867 ada 10 parselde bulunan taşınmazı üzerinde davalıların murisi T9 lehine 22/11/1999 tarih ve 4270 yevmiye nolu 87.640.000,00 TL ipotek bulunduğunu, ipotek borcunun Manisa 2....

                Aksi halde şerhin kaldırılması istemi reddolunmalıdır. Somut olaya gelince; ipotek 153 ada 36 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölüm üzerine davacının davalıdan aldığı 2.000.000.TL.ye karşılık 1.derecede 30.04.1999 tarihinde ödenmek kaydıyla konulmuştur. İpotek akit tablosunda yazılan 30.04.1999 tarihine kadar ödemek kaydı, ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten bu tarihe kadar icra takibine konulamayacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak 30.04.1999 tarihinden sonra yapılacağı anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren kararlaştırılan tarihin dolması, ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Ayrıca, ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. İpotek alacağının ödendiğine dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu