Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, ipotek lehtarı ... Belediyesi olduğundan kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpoteğin kaldırılması istemi içeren davaların ipotek alacaklısına husumet yöneltilerek açılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu 1061 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydın, 04.03.2005 tarihinde dava dışı ... Belediyesi yararına 2162,50 TL bedelli ipotek şerhi konulduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin kaldırılması istemli davaların ipotek alacaklısına karşı açılması gerektiği halde ... Belediye Başkanlığına karşı açılması doğru olmayıp davalı ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

    Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kaldırılması istemli davalar ipotek alacaklısına karşı açılmalı, ipotek alacaklısı belirlenemediği takdirde kayyım tayin edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu 1809 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, 19.01.1933 tarihli ve 5 yevmiye numarası ile ... yararına, 360,00 ETL bedelli ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dayanak kayıtlar incelendiğinde ise ipotek alacaklısının ... oğlu ... olduğu görülmektedir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı ipotek borçlusunun İİK 153.madde kapsamında ipoteğin kaldırılması için başlatılan takiple ilgili olarak icra hukuk mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, bu karara karşı ipotek borçlusunun istinaf yoluna başvurduğu görülmüş olup, İİK 153.madde kapsamında gönderilen muhtıraya ipotek alacaklısının itiraz etmesi, bilirkişi tarafından tespit edilen değerin kabul edilmesi halinde, ipotek bedelinin uyarlanıp uyarlanmayacağı hususunun yargılama konusu olması durumunda uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden dar yetkili icra hukuk mahkemesince bu durumda İİK 153.madde kapsamında ipoteğin kaldırılması hususunda karar verilemeyeceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. İpoteğin kaldırılması istemi içeren davaların ipotek alacaklısına karşı yöneltilerek açılması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının maliki olduğu 1097, 1098, 1099 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında, 01.07.1993 gün ve 6029 yevmiye numara ile, davalı ... yararına, 25TL bedelli, faizsiz ve 31.12.1993 süreli ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava, tapu sicil müdürlüğü ve ipotek alacaklısı ...’ye husumet yöneltilerek açılmıştır....

        mağdur olduğunu bu sebeple taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir....

        Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin kaldırılması istemiyle açılmış, mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu belirtilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisinde bulunan 18.07.1995 tarihli ipotek akit tablosundan anlaşıldığı gibi, davaya konu teşkil eden ipotek teminat ipoteğidir. İpotek akit tablosundan değerin 3.000.000,000 TL (3.000,00 TL) olduğu, faizsiz olarak ibaresini taşıdığı, 31.12.1997 tarihine kadar geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar ipotek tesis ederken serbest iradeleriyle ipotek miktarını 3.000,00 TL olarak göstermişlerdir....

            Şti. arasında yapılmış ve yapılacak tüm sözleşmelerin teminatı olarak ipotek ettirildiğini, davacının herhangi bir muvafakatinin ve rızasının olmadığını, ipotek işlemi için eşin açık rızasının alınmadığını, bu taşınmazın konut olarak kullanıldığını belirterek davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın boş halde olduğu, ipotek evrakı arasında bulunan gayrımenkul değerleme raporunda açıkça görüldüğü gibi davacı tanıklarınca taşınmazın hiç boşaltılmadığı belirtilmiş ise de davacı vekilinin 07.11.2018 tarihli dilekçesinde de taşınmazın söz konusu tarihlerde tadilat ve onarım sebebiyle geçici olarak boşaltıldığı belirtildiğinden tanık beyanlarına itibar edilmediği, ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığı gerekçesi ile davacının ipoteğin kaldırılması talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

              Şti. arasında yapılmış ve yapılacak tüm sözleşmelerin teminatı olarak ipotek ettirildiğini, davacının herhangi bir muvafakatinin ve rızasının olmadığını, ipotek işlemi için eşin açık rızasının alınmadığını, bu taşınmazın konut olarak kullanıldığını belirterek davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın boş halde olduğu, ipotek evrakı arasında bulunan gayrımenkul değerleme raporunda açıkça görüldüğü gibi davacı tanıklarınca taşınmazın hiç boşaltılmadığı belirtilmiş ise de davacı vekilinin 07.11.2018 tarihli dilekçesinde de taşınmazın söz konusu tarihlerde tadilat ve onarım sebebiyle geçici olarak boşaltıldığı belirtildiğinden tanık beyanlarına itibar edilmediği, ipotek tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olmadığı gerekçesi ile davacının ipoteğin kaldırılması talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili müvekkiline borçlu ...'dan olan alacağına ilişkin takip yaptığını, takip sonucu borçlunun taşınmazına haciz konulduğunu taşınmazın satışı istendiğinde üzerinde ipotek bulunduğunun görüldüğünü, ipoteğe konu borcun tamamının borçlu tarafından ödendiğini, bu nedenle ipoteğin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek ipoteğin fekkini istemiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek 15.06.2004 tarihinde tesis edilmiştir. Davacının ipotek tesis edilen taşınmaza haciz koydurması, ipoteğin fekkini istemesi için geçerli bir neden değildir....

                  UYAP Entegrasyonu