Dahili davalıların cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, ölüye karşı dava açılamaz iken davanın 22/02/1986 tarihinde ölen T13 karşı açıldığını, davanın 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, davacının yeni öğrendim dediği iddialarının doğru olmadığını, şuyulandırmanın yapıldığı askı ilanlarından sonra tespit edildiğinin sabit olmakla ve 10 yıllık süre geçmekle davacıların taşınmazla zilyetlikleri bulunmadığından davanın zamanaşımına uğradığını, Kocaeli ili, Derince ilçesi, Çınarlı Mahallesi, 2696 Ada 4 parselde bulunan 123 m²'lik taşınmazın İzmit Belediyesi adına ve Fikri Akbulak lehine ipotek tesis edildiğinin, ipotek bedelinin dosya içerisinde mevcut İzmit Belediyesinin Çınarlı Mahallesi 2696 Ada 4 parsel olduğu belirtilerek 07/06/1993 tarih ve 543 sayılı makbuz ile bedeli ödenerek ipoteğin fek edildiğini, yani İzmit Belediyesi adına olan ipoteğin terkin edildiği tarihin 07/06/1993 olduğunu, murisleri yönünden ödenecek bir ipotek bedelinin söz konusu olmadığını...
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE GEREKÇE: Davacılar vekili, murisleri Hakkı Karacan'ın 9626 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazda bulunan hissesini 27/10/1976 tarihinde 22.000TL ( eski para ile ) davalılara sattığını, satış bedelinin eski para ile 20.000TL sinin ödenmediğini, tesis edilen ipoteğin satım ipoteği olduğundan ipotek bedelinin günün koşulları dahilinde uyarlanması, ipotek tutarına, ipoteğin tesis edildiği 26/10/1976 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini, ipotek bedeli ödendikten sonra ipoteğin fek edileceğinin tespite karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme bilirkişiden rapor almış, bilirkişi ipotek bedelinin dava tarihi itibariyle 234,311TL olarak güncellediğini rapor etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Karar gerekçesinde ipoteğin güncel değerinin karşılığının bulunmadığını, kesin olarak karar vermiştir....
Davalı ..., imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedelinin ödendiğinde kaldırılmasına itirazının bulunmadığını söylemiş, diğer davalılar savunma yapmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Somut olayda, davacıya ait 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından “(B), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 9YKrş. bedelli faizsiz ve (C), ipotek: 06.11.1991 tarihli, birinci dereceden, 76,50 YKrş. bedelli faizsiz davalılar yararına” kanuni ipotek şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir....
Davacı borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek bedeli olarak 16.182,43 TL yi depo etmiştir. Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla ipotek bedeli güncelleştirilmiş ve güncellenen ipotek bedelinin davalıya ödenmesi ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık 19.06.1972 tarihinde konulan ve ödenmeyen 35.000 TL ipotek bedelinin hangi miktarda ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır. Bu durumda mahkemece 35.000 TL ipotek bedelinin herhangi bir güncelleme yapılmadan, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ipotek akit tablosunda ödeme tarihi olarak belirtilen 19.06.1974 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin uzman bilirkişiye hesaplattırılması gerekir. Belirlenen bu değer davalıya ödenmek üzere davacı tarafından depo edilir ise davanın kabulüne, aksi takdirde reddine karar verilmelidir. Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
ile taşınmaz üzerindeki davacı lehine konulan 32 m2 karşılığı ipotek bedelinin güne uyarlanarak fazlaya ilşkin haklarının saklı kalması kaydıyla toplam ipotek bedelinin 16.000,00 TL olarak güne uyarlanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin dahi ihtara rağmen ödeme yapmaktan kaçınan davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
nun mahkemeye sunduğu 04.06.2015 alındı tarihli beyan dilekçesi ile temyiz dilekçesinde özetle; ipotek bedelinin gerçek alacak miktarını yansıtmadığını, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemede dava açıldığını, depo bedelinin taraflarınca alınmadığını ileri sürdüğü, takip dosyasında ipotek alacaklısıın depo bedelini almadığı görülmektedir.Bu durumda mahkemece duruşma açılarak, tarafların usulünce duruşmaya daveti ile birlikte tarafların delilleri sorulup, ipotek alacaklısı ...'nun beyanı üzerinde durularak bu hususta gösterilecek deliller değerlendirilmek suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken evrak üzerinden inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipotek bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipotek bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, ipotek borçlusunun taşınmazı sattığı 3. kişi konumundaki davalı ...ipotek bedelinin arttırılmasından sorumlu olmadığı gözetilerek davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir....
talep etmişler, mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme ile ipotek alacaklılarınca ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması talebiyle itiraz edilmiş olması ve icra veznesine yatan paranın alınmasından makul sebeple imtina edilmesi nedeniyle işin yargılamayı gerektirdiği gerekçe gösterilerek talebin reddine karar verilmiştir....
Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davalıların murisi Ahmet İzmir yararına 25.02.1987 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 3.750.00 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle, imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi Ahmet İzmir'in taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/196 Esas 2019/935 Karar sayılı ilamı ile T1 temsil etmek amacıyla Trabzon Defterdarı vekili Savaş Yılmaz'ın Kayyım olarak atandığı, Trabzon İcra Müdürlüğünce 22/08/2017 havale tarihli bilirkişi raporu ile, ipotek bedelinin 19.139,63 TL olarak hesaplandığı, İpotek Borçlusu tarafından Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/605 Esas sayılı dosyası ile, icra müdürlüğünce alınan bilirkişi raporuna itiraz edildiği, mahkemece şikayetin kabul ile , ipotek bedelinin 17.600, 00 TL olduğunun tespit edildiği ve İİK 153 maddesi uyarınca terkine karar verildiği, İpotek borçlusu tarafından ipotek bedelinin dosyaya depo edildiği, Müdürlükçe düzenlenen 10/03/2020 tarihli muhtıranın davacı vekiline 12/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği...