Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması karşı dava ile ipotek bedelinin arttırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ipoteğin kaldırılması ve ipotek bedelinin arttırılması istemlerinin kabulüne, dair verilen 01.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evraklar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.09.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Mahkemece, birleştirilen davanın kısmen kabulü ile ipotek bedelinin 21.650,37 TL olarak güncellenmesine; asıl davada ipoteğin fekki ile depo edilen 21.650,37 TL bedelin davalılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve arkadaşları vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki; birleştirilen dava ise ipotek bedelinin uyarlanması isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanunu maliklerin mülkiyeti satış yoluyla devretmeleri sırasında doğan alacaklılarını koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 11 parsel sayılı taşınmazın 97/528 payı intikal nedeniyle davalılar adına kayıtlıdır. İpoteğin tescilini sağlayan 27.04.1970 tarihli resmi senetten, taşınmazın tam maliki olan ...'in payının tamamını ...'...

      TL'si için davalının ipotek tesis ettiğini, bu güne kadar davalının hiçbir ödemede bulunmadığını, aradan geçen uzun zaman zarfında ipotek bedelinin değerini kaybettiğini ileri sürerek paranın alım gücü, gayrimenkuldeki değer artışı, ekonomik ve sosyal gelişim, piyasa durumları gözönüne alınarak satın alınan arsanın şu anki rayiç bedelinin bilirkişilerce hesaplanarak şimdilik 8.000. TL alacağın ipotek tesis tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş, bilahare talebini 29.524,50.TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ipotekli taşınmazın rayiç bedeli olan 29.524,50.TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ödenmeyen taşınmaz satım bedeline ilişkin tesis edilen ipotek bedelinin güncellenmiş bedelinin tespiti ile bu bedelin tahsiline ilişkin eldeki davayı açmıştır....

        Mahkemece, ipotek bedelinin ödendiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 912.091,28 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nın 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davac...'nin malik olduğu arsa niteliğindeki 2751 parsel sayılı taşınmazda davacı....'...

          Mahkemece; tapu kaydında yazılı ipotek bedeli depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. Dosya içinde bulunan belgelerden, yargılamalar sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine ipotek bedelinin artırılması istemiyle Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, mahkemenin 2006/484 E. 2010/77 K sayılı ilamı ile ipotek bedelinin artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan davanın neticesi beklenerek karar kesinleştikten sonra hasıl olacak sonuça göre karar verilmesi gerekirken, tapu kaydında yazılı ipotek miktar depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Şti. malik olduğundan davacı tarafından adı geçen şirket aleyhine ipotek bedelinin arttırılması ve alacak istemli dava açıldığı, yargılama sırasında dava konusu ipoteğin tesis edildiği taşınmazın Akdeniz Çivi Tel. Nak. Ltd. Şti. tarafından 26.12.2011 günü Serhat Sever Dövenci'ye satılması sebebiyle bu kişinin davaya dahil edildiği, mahkemece dava açıldığı sırada malik olan ... Tel. Nak. Ltd. Şti.’nin tapuda yazılı ipotek bedeli ile sorumlu olduğundan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Asıl dava davalıları olan yeni malikler tapuda yazılı ipotek bedeli ile sorumlu olduğundan mahkemece asıl davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

              Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağı zamanında ve tam olarak ödemediğini, bu nedenle açılan davanın haksız olduğunu, müvekkiline ipotek fekki için bir talep de gelmediğini, müvekkil şirketin imza yetkilisinin de uzunca bir süre şehir dışında kaldığını belirterek davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacılar yanına yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İDM'ce "...Tüm dosya ve yargı kararları kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Davacının ipotek bedelini ödeme süresi 3 aylık sürenin 09/02/2019 tarihinde dolduğu, ancak bu tarihin cumartesi gününe denk geldiği ve davacının hafta sonu tatili bitimi olan 11/02/2019 tarihinde ipotek bedelini yatırdığı ve ipotek bedelinin ödenmesine rağmen davalı tarafça ipoteğin kaldırılmadığı göz önüne alınarak davanın kabulü ile HMK 323. Maddesine belirtilen yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine ..." gerekçesiyle karar verilmiştir....

              Davacı birleştirilen davada davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk kararla hükmedilen 25.187,00 TL'nin davalı tarafça ödenmediğini, mahkemece ipotek bedelinin hatalı belirlendiğini, taleplerinin ipotek bedelinin 55.400,00 TL'ye yükseltilmesi olduğunu, ipoteğin fekki kararının hatalı olduğunu, bloke kararının tam olarak yerine getirilmediğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. 2. Davalı birleştirilen davada davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; ipoteğin fekki için fazla bedel bloke ettirildiğini, ipotek bedelinin 55.400,00 TL olduğuna dair bir yargı kararı bulunmadığını, ipotekle güvencelenen bedelin muaccel olmaması nedeniyle faize hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. 3. Davalı ......

                İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin murislerine herhangi bir ödeme olmadığından dolayı olduğu gibi kaldığını, davacılar tarafından ipotek bedelinin güncellenmiş değeri ile birlikte mahkemenin tayin edeceği bir ödeme yerine ödenmesi sonrasında ancak ipoteğin fek edilebileceğini, aksi takdirde ipoteğin fek edilmesine muvafakatlerinin olmadığını, açıklanan nedenlerle; ipoteğin ancak güncellenmiş ipotek bedelinin taraflarına veya mahkemenin tayin edeceği ödeme mahalline ödenmesi sonrasında fekki kararı verilmesine, güncellenmiş ipotek bedelinin ödenmemesi halinde reddine, bu davaya davacıların kendileri sebebiyet verdiği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu