Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/12/2014 NUMARASI : 2014/108-2014/513 Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan rapor uyarınca ipotek bedelinin arttırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2017/547 ESAS, 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : DAVALI T4 A.Ş - VEKİLİ : Av....
Adalar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/59 esas, 2019/67 karar sayılı veraset ilamına bakıldığında ipotek alacaklısı Salamon Buğaz Kafe'nin mirasçısı olarak T4 ve Hazine'nin belirlendiği, T4'nin de muhtıra ilanen tebliğ tarihinde ölü olduğu, mirasçısı T5'ın davaya dahil edildiği, T5 tarafından ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2009/501-2014/445 Taraflar arasındaki ipotek bedelinin arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davada karar verilmesine yer olmadığın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipotek bedelinin arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, konusuz kalan dava hakkında karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan delil ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına taraflar sebebiyet vermediğinden karşılıklı vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Somut olayda, ipotek lehtarının mirasçısına, icra müdürlüğünce, İİK'nun 153. maddesine göre muhtıra çıkarıldığı, mirasçı vekili, muhtıra tebliğinin usulsüz olduğunu ve ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanmadığını ileri sürmüş olup, bu beyan İİK'nun 153. maddesinde belirtilen kanunen makbul bir sebep niteliğindedir. Bu durumda ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunla hale getirdiğinden, ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez. O halde mahkemece, istemin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : İpotek alacaklısının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ye sattığı, adı geçen ipotek borçlusunun İİK'nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekki talebiyle icra müdürlüğüne başvurması üzerine ipotek bedelinin belirlenmesi için hesap bilirkişine rapor düzenlettirildiği, söz konusu raporda ipotek borcunun faizi ile birlikte 2.086,21 TL olarak tespit edildiği, ipotek borçlusunun sorumlu olduğu bu meblağı 27.05.2014 tarihinde icra dosyasına yatırdığı, akabinde, 16.02.2013 tarihinde vefat eden ipotek alacaklısı ...'ın veraset ilamı doğrultusunda mirasçıları adına İİK'nun 153. maddesi kapsamında onbeş gün içerisinde icra dairesine gelerek alacaklarını almaları ve ipoteği çözmeleri, belirtilen süre içinde geçerli bir mazeret bildirmeksizin parayı almaktan ve ipoteği fek etmekten kaçınmaları halinde icra mahkemesince ipoteğin terkinine karar verileceğine dair muhtıra gönderildiği, sözü edilen muhtıraların ipotek alacaklısının mirasçılarının tümüne ayrı ayrı tebliğ edildiği, mirasçılardan ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ve tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını, ipotek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, ipoteğin tüm borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece ipotek bedelinin icra dosyasına yatırıldığını ve ipoteğin fekki hakkında karar verme yetkisinin İTM olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; 1356 ada 10 parselde bulunan 3 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazda Sabit oğlu Hüseyin lehine 06.01.1934 tarihinde kesin borç ipoteği tesis edildiği, ipotek borçlusunun İİK'nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekki talebiyle icra müdürlüğüne başvurması üzerine ipotek borçlusunun sorumlu olduğu meblağı 31.05.2010 tarihinde icra dosyasına yatırdığı, akabinde, 30.08.1961 tarihinde vefat eden ipotek alacaklısı Sabit oğlu Hüseyin'in veraset ilamı doğrultusunda mirasçıları adına İİK'nun 153. maddesi kapsamında onbeş gün içerisinde icra dairesine gelerek alacaklarını almaları ve ipoteği çözmeleri, belirtilen süre içinde geçerli bir mazeret bildirmeksizin parayı almaktan ve ipoteği fek etmekten kaçınmaları halinde icra mahkemesince ipoteğin terkinine karar verileceğine dair muhtıra gönderildiği, sözü edilen muhtıraların ipotek alacaklısının mirasçılarının tümüne ayrı ayrı tebliğ edildiği, bir kısım mirasçıların depo edilen ipotek bedelinin güncel borcu karşılamadığı gerekçesi ile...
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ipotek bedelinin hatalı hesaplandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; ipotek bedelinin m2 hesabı ile belirlenmesi halinde ipotek tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ve incelemeye esas alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin belirtildiğini ancak ipoteğin tesis tarihindeki rayiç bedelinin belirtilmediğini, bu yönü ile hesaplamanın hatalı şekilde yapılmış olup, öncelikle taşınmazın ipotek tarihindeki rayiç bedelinin ilgili Belediye'den celbi ve hesaplamaya esas alınması gerektiğini, bu yönü ile eksik raporun hükme esas alınması imkanı bulunmadığını, tapu müdürlüğü tarafından resen bildirilen emsallerin raporda değerlendirilmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını...