Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı-Karşı Davalı ... vekili tarafından, davalı ... ve arkadaşları aleyhine 03.12.2004 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması, davacı...vekili tarafından ... aleyhine 08.04.2005 günü verilen dilekçe ile ipotek bedelinin artırılması, keza davacı ... vekili tarafından ... aleyhine 01.03.2005 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin artırılması istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davacı ...'...

    İpotek alacaklısı tarafından ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz edilmesi durumunda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki İİK'nun 153. maddesi kapsamında istenemez. Zira anılan madde uyarınca, ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir. Ne var ki icra dosyasında İİK'nun 153. maddesinde belirtilen prosedürün işletilmediği 14.07.2020 tarihli tebligat öncesinde yapılan işlemlerden (kıymet takdiri de dahil olmak üzere) ipotek alacaklısının haberdar edilmediği, bu haliyle ipotek alacaklısına icra müdürlüğü nezdinde itirazlarını sunma olanağının sağlanmadığı dosya kapsamıyla sabit görülmüştür....

    - KARAR - Davacı vekili, davacıların murisi olan Sakin Kafadır’ın taşınmazını davalı kooperatife devrederek bedeli karşılığı lehine 4.900,000,000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin ödenmemesi üzerine ipotek alacağına karşılık davalının 10 adet daireyi vermeyi taahhüt ettiğini ancak bu taahüdünü de yerine getirmediğini, davalının ipoteğinin fekki talepli açtığı dava ile bu durumun kesim hüküm ile sabit olduğunu ileri sürerek bu dairlerin tapu iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek İcra Müdürlüğü'ndeki ipoteğin fekki talebine (makbul bir sebep) itiraz edebilir. Dar yetkili İcra Mahkemesi'nde ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması talebinde bulunulamaz. Mahkemece istemin bu nedenle reddine karar verilmesi yerine, işin esası incelenerek yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

        Ancak; Birleştirilen davada depo edilen ipotek bedelinin davacılara ödenmesine ilişkin hüküm kurulmaması, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 2. bendinin sonuna (depo edilen 2,80 TL ipotek bedelinin payları oranında davacılara ödenmesine) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddesi gereğince işyeri açılma giderlerinin adı geçenlerce birlikte karşılanacağı, davacının oğlu yükümlendiği gideri karşılayamadığı takdirde davacıya ait taşınmaza ipotek tesis edileceği düzenlenmiştir. Anılan bu giderler karşılanmadığından davacının maliki olduğu taşınmaza ipotek tesis edildiği görülmüştür. İpotek bedelinin ödendiğine dair davacının sunduğu 13.10.2009 günlü adi yazılı sulh ve ibra sözleşmesinin işyeri açma giderleri ile ilgisi bulunmayıp, davacı oğlunun aldığı banka kredisinin davalı eşi tarafından ödenmesi üzerine rücuen yapılan takip borcuyla ilgili bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu belge dışında ipotek bedeli ve davacı oğlunun yükümlülüğündeki işyeri açma giderlerinin ödendiğine ilişkin yazılı bir kanıt sunulmamıştır. Ayrıca, takibe konu banka kredisinin işyeri giderlerine sarf edildiğine ilişkin kanıt da bulunmamaktadır. Davacı tarafça ipotek bedelinin ödendiği ıspatlanamadığından menf'i tespit davasının kabulü isabetli değildir....

            Yapılan incelemede; imar uygulaması sırasında temlik eden ...’nun payının bedele dönüştürüldüğü ve taşınmazın davalılardan ...’dan önceki maliki olan ... adına tescil edilerek temlik eden lehine ve o günkü malik olan ... aleyhine ipotek tesis edildiği, davalılardan ...’ın taşınmazı bu şekilde satın aldığı, yargılama sırasında davacı tarafın davalılardan ... hakkında açtığı davadan feragat ederek tarafların karşılıklı olarak harç ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Bu itibarla, davalılardan ... yönünden davanın feragat sebebiyle reddi, davalılardan ... bakımından ise; adı geçen davalının sorumluluğu tapudaki ipotek miktarı ile sınırlı olduğundan ipotek bedelinin arttırılması davasının ... yönünden bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçeyle reddi sonucu itibariyle doğrudur....

              Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/2 maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 26.10.2015 tarih ve 2015/13630-25749 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki ipotek alacaklısı ... mirasçıları tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpotek borçlusunun ipoteğin fekki talebi ile icra dairesine başvurması üzerine, icra müdürlüğünce bu hususta bir karar verilmesi için dosyanın İİK'nun 153. maddesi gereğince icra mahkemesine gönderildiği, mahkemece, muhtıra tebliğine rağmen ipotek alacaklısı ...'nin mirasçılarınca 15 gün içinde ipotek bedelinin alınmaması gerekçe gösterilerek istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

                  Yapılan incelemede; imar uygulaması sırasında davacı payının bedele dönüştürüldüğü ve taşınmazın davalıdan önceki Mustafa Işıkoğlu adına tescil edilerek, davacı lehine o günkü malik aleyhine ipotek tesis edildiği, davalının taşınmazı bu şekilde satın aldığı anlaşılmıştır. Davalının sorumluluğu tapudaki ipotek miktarı ile sınırlı olduğundan ipotek bedelinin arttırılması davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu