İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir.Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir... " şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda; ipotek alacaklısının mirasçıları tarafından verilen temyiz dilekçesinde, ipotek bedelinin gerçek alacak miktarını yansıtmadığı ve bununla ilgili olarak dava açtıklarını, açılan davanın ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/197 Esasına kayıtlı olarak halen devam ettiğini belirttikleri görülmektedir. Keza ipotek alacaklısının mirasçıları ipotek bedelindeki uyuşmazlığı gerekçe göstererek parayı almaktan imtina etmiştir....
Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Murisin psikiyatr hekim olduğunu, ekonomik durumunun iyi olduğunu, 1977 yılında vefat ettiğini, davacı ile murisin satış tarihinde arkadaş olduklarını, davacının o tarihte ekonomik gücü bulunmadığından ısrarlı talebi sonucu murisi ikna ederek gayrimenkul bedelinin tamamı üzerinden ipotek konularak davacıya satış yapıldığını, davacının murisin vefat ettiğini bildiği halde 40 yıl binada oturduğunu, kentsel dönüşüm nedeni ile binanın yenilenmesi sonucu ipoteğin fekki talebinde bulunulduğunu, ipotek değerinin tespitinde hata yapıldığını, ipotek bedelinin güncel koşullara uyarlanması gerektiğini belirterek gayrimenkul bedelinin tamamının ipotekle teminat altına alınmış olduğundan ipoteğin karz ipoteği olmadığından günün ekonomik koşullarının ya da denkleştirici adalet ilkesi ölçüsünün dikkate alınması gerektiğini belirterek İDM kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, tapu kaydından İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Veliefendi Mah., 2093 ada, 32 parsel sayılı taşınmazın tam hisse ile davacı T1 adına kayıtlı olduğu, hisse üzerine 08/09/1969 tarihli, 1801 yevmiye numaralı, 3100.00- ETL bedel ile davalı lehine ipotek tesis edildiğinin görüldüğü, davacı tarafça ipotek bedelinin davalıya ödendiğine dair herhargi bir belge ibraz edilmemiş olduğu, yargılama aşamasında alınan 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ipotek bedelinin 13.397,50- TL olarak hesap edildiği, alınan bilirkişi raporunun ve hesaplamanın hüküm vermeye elverişli olduğu, 13.397,50- TL ipotek bedelinin davacı tarafça depo edildiği anlaşılmakla; Davacının davasının kabulü ile, dava konusu İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Veliefendi Mah., 2093 ada, 32 parsel üzerine T3si lehine tesis edilen 08/09/1969 tarihli, 1801 yevmiye numaralı ipoteğin...
İpotek alacaklısının mirasçılarından bir kısmı, süresi içerisinde, icra müdürlüğünün ipotek borcu hesabına, ipoteğin fekkine, yetkisine itiraz ettikten sonra icra mahkemesine yaptıkları başvurularında; İİK'nun 153. maddesi gereğince ipotek bedelinin hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasına yönelik tüm işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmişler, mahkemece, ipoteğin limit (üst sınır) ipoteği olduğu ve borçlunun, ipotek limit miktarını icra dosyasına yatırdığı gerekçesiyle, müdürlükçe, İİK'nun 153. maddesine göre taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının terkinine karar verilmiştir. İİK'nun 153. maddesi, ipotekli alacakta alacaklının gaip bulunması veya borcu almaktan kaçınması halinde ipoteğin nasıl fekkedileceğini düzenlemektedir....
Taşınmaz malikleri davalılar...Asliye Hukuk Mahkemesinde ipotek alacaklısının mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açmış ve dava derdest iken alacaklı mirasçısı davalılar eldeki ipotek bedelinin uyarlanması davasını açmışlardır. Her ne kadar bu davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de davacılar tarafından bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır. Bu nedenle ihtilafın çözümü için eldeki dava ipoteğin fekki davası ile birleştirilmeli, yapılacak yargılamada ipotek bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmediği tespit edilir ise ödenmesi gerekli bedel tespit edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" NUMARASI : 2014/148-2015/109 Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davalı murisinin payı nedeniyle davalı murisi lehine tesis edilen ipotek bedelinin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin fekki, birleştirilen dava ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda:Asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı (karşı davalı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davalı murisinin payı nedeniyle davalı murisi lehine tesis edilen ipotek bedelinin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin fekki, birleştirilen dava ipotek karşılığının arttırılması istemlerine ilişkindir....
İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. İpotek bedelinin tespiti; Bu bilgiler ışığında somut olayda ,davaya konu ipoteğin bedelinin Kamulaştırma Kanununun kıymet takdir esaslarını belirten 11. Maddesinin 1. Fıkrasının arsalara ilişkin ( g ) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin nerede ve neler olduğunu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir....
Mahallesi 1108 ada 3 parsel A Bl. 35 nolu bağımsız bölümün satışının ipotek bedelinin altında yapılmaması şartıyla öncelikle ipotek bedelinin ödenmesi, kalan paradan da davacının haline münasip ev alması için gerekli olan 85.000,00 TL miktarın davacıya ayrılması, diğer arta kalan paranın ise alacaklıya ödenmesi şeklinde satış yapılmasına " karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez....
Alacaklı, 1. satış günü ipotek bedelinin altında satışa muvafakat etmediği halde 2. satış günü ipotek bedelinin altında satışa muvafakat ederek taşınmazı muvafakat etmediği ipotek bedelinin çok altında alacağa mahsuben satın alması fesat niteliğindedir. Borçlunun şikayetinin belirtilen bu gerekçe ile kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....