İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/500 Esas sayılı dosyasından yapıldığını, 06/1202018 Tarih, 2018/893 Karar sayılı ilam ile davanın kısmen kabul edildiğini, davacı borçlunun eşi Cemal Özdemir ile birlikte yaşadığını,ikisinin de emekli memur olup bakmakla yükümlü oldukları kimse bulunmadığını, iki kişinin 1+1 dairede yaşamasının mümkün olup ilçe hudutlarında şehir merkezinden uzakta daha mütevazi bir semtte yaşamalarını beklemenin Yargıtay kararları dikkate alındığında yasal olduğunu, taşınmazın kaydında iradi olarak tesis edilen ipotek mevcut olup davacının şikayet hakkı bulunmadığını, davacı tarafından eşi Celal Özdemir borçlarının teminatı olarak Finansbank A.Ş. Lehine 02/07/2010 Tarih ve 6098 yevmiyeli ipotek tesis edildiğini beyanla, davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise taşınmazın değeri davacının satın alabileceği haline münasip evin değerinden yüksek olduğundan taşınmazın davacının haline münasip ev bedelinden aşağı olmamak üzere satılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davacılar T61 T2 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu (A) harfiyle belirtilen taşınmaz bölümü tescil harici olup davacılar zilyetliğe dayandığından yerinde keşif yapılması gerektiğini, 893 ada 5 ve 900 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dava açıldığında Hazine adına kayıtlı olup daha sonra davalılar tarafından satın alındığını, bu taşınmazlarda davacıların zilyetliğinin bulunduğunu, diğer taşınmazların bir kısmının Hazine adına, bir kısmının ise dava varken satın alındığını, yolsuz tescil olduğunu, Mahkemece keşif yapılması gerektiğini, zilyetliğin davacılarda olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, tapu iptali ve tescil aksi halde tazminat istemine ilişkindir....
un borcu nedeniyle ipotek yükü ile yüklenmesi neticesinde mülkiyetinin borca mahsuben davalı bankaya geçtiğini ileri sürerek, sözleşme gereği müvekkilerine düşen 7 no'lu bağımsız bölümün davalı banka adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini ve yapılan toplam 2.838,65 TL faydalı masrafların davalılardan avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ş. vekili, davalı bankanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine taraf olmadığını, dolayısıyla bu sözleşmeye dayalı hak talebinde muhatap olamayacağını, ipotek tesis edildiği tarihte tapu kütüğüne şerh edilmiş satış vaadi sözleşmesi veya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin bulunmadığını, tapu kütüğüne güvenerek ipotek hakkı tesis ettirdiğini, hakkının korunması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir....
da mukim davalı ile 26.07.2002 tarihli sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeden kaynaklı risklerin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmazda 1. derecede 4.250.000 USD bedel ile ipotek kurulduğunu, tesis edilen ipoteğin TMK'nun 851. maddesine aykırı olarak tescil edildiğinin anlaşıldığını, ipotek lehtarının kredi kuruluşu sıfatına haiz olmadığını ileri sürerek, ipotek kaydının terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava dışı ... Land fi...sından aldığı hisselere karşılık borcunu ödeyememesi sebebiyle müvekkili fi...nın aradaki sözleşmelere istinaden dava dışı fi...ya 4.250.000 USD ödediğini, bu bedelin müvekkiline ödenmesi için davacıya ihtarname gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davacının itiraz ettiğini, tahkim yargılamasının devam ettiğini, davacının dava açmakta kötüniyetli olduğunu, müvekkili fi...nın kredi kuruluşu olduğunu, ipoteğin geçerli olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir....
Şöyle ki; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı 30.08.1974 tarihinde düzenlenmiş olup 28.03.1976 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. Söz konusu kadastro tutanağında taşınmazın niteliği "tarla ve ahşap ev" olarak belirtilmiştir. Mahkemece taşınmazın bulunduğu yerde 28.02.2013 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler dava konusu 3 katlı evin yaklaşık 25-30 yıl önce yapıldığını bildirmelerine rağmen aynı keşif sonucunda rapor düzenleyen inşaat mühendisi bilirkişi ...... binanın yaşını takriben 35-40 olduğunu belirterek fotoğraflı rapor sunmuştur. Dosya arasındaki rapora ekli fotoğrafta binanın zemin ve birinci katının eski yapı ikinci katının ise sıvası tamamlanmamış yeni yapı olduğu anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi keşifte dinlenen yerel bilirkişi ifadeleri ile inşaatçı bilirkişinin raporunun arasında binanın yaşı konusunda aykırılık bulunmaktadır....
Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 881- 897. maddeleri arasında düzenlenmiş olup TMK'nın 881.maddesine göre ipotek, hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacağı teminat altına almak için tesis edilen mutlak ve sınırlı bir ayni haktır. İpotek,kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden, bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesinin) yapılması, TMK'nın 856.maddesi uyarınca da tapuya tescil edilmesi gerekir.Yine, bu şekilde kurulan ipoteğin terkin yönteminin ne olduğu hususu üzerinde de durulmalıdır. Gerçekten kural olarak, ipotek öncelikle alacaklının terkini istemi sonucu müdürlükçe yapılacak işlemle kaldırılabilir....
Dolayısıyla, Türk Medeni Kanununun 893.maddesinin 1.fıkrasında sözü edilen satıştan doğan alacağı için satılan taşınmaz üzerinde satıcı (davacılar) lehine yabancı para değeri üzerinden ipotek tesisi de mümkündür. Olayların akışına göre eldeki davada, Türk Medeni Kanununun 851.maddesinin 2.fıkrasındaki istisna hükmünün uygulanması gerektiğinden, mahkemece yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak davacılar lehine 24.10.2008 tarihinde kurulan 3.650.000 Euro bedelli ikinci derecedeki ipoteğin geçersizliğinden söz edilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle teminat amaçlı konulan ipoteğin fekki istemlerine ilişkindir. Mahkmece asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Asıl dava temyiz edilmeksizin kesinleştirilmiş, birleştirilen dava temyiz edilmiş olmakla dosya temyiz incelemesi için doğrudan Dairemize gönderilmiş ise de; Birleştirilen davada davacı kooperatif vekili dava dilekçesinde dava dışı arsa sahibi ... ile 13.07.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme uyarınca arsa payına karşılık taahhüt edilen dairelerin teminatı olarak arsa sahibi ... lehine 250.000.00 TL ipotek tesis edildiğini ve anılan ipotek haklarının 19.02.2009 tarihinde ... tarafından davalı ...'...
Lehine 22/01/2015 tarihli 2195 yevmiye nolu 10.000.000,00 TL bedelli ipotek bulunduğu, Şehitkamil Tapu Müdürlüğünün 08/02/2021 tarihli yazı cevabı ve eklerine göre davacının ipotekli taşınmazı 21/09/2017 tarihli 33630 yevmiye nolu işlem ile ipotek yükü ile satın aldığı ve ipotekli taşınmazın yeni maliki olduğu, ipoteğin tesis edildiği tarihte taşınmazın tapu kaydında aile konutudur şerhi olmaması ve davacının ipotekli taşınmazı bu haliyle ipotek yükü ile satın alması nedeniyle eş rızasının alınmasına gerek olmadığı, davacının ipotek yükü ile satın aldığı taşınmaz nedeniyle ipotek limiti ile sınırlı olmak üzere ipotek verenin borçlarına da halef olduğu, İİK'nun 149. maddesine göre asıl borçlu ile ipotek veren sıfatını alan yeni malikin zorunlu dava arkadaşı olarak birlikte takip edilmesi gerektiği, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre asıl borçlu hakkında takip yapıldığı için ipotekli taşınmazı satın alan ipotek borçlusu yönünden yukarıdaki TMK’nun 887 madde hükmü yerine getirilerek üçüncü...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil, ipotek ve haciz şerhlerinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine görev yönünden davanın reddine dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı ... iptali ve tescil ve ipotek ile haciz şerhlerinin terkini istemlerine ilişkindir. Mahkemece Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....