Genel müdürlüğü adına tescil kararı verilmesi gerekirken tüzel kişiliği olmayan Vakıflar ... Bölge Müdürlüğü adına kayıt ve tesciline karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın; Hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde bulunan (Vakıflar ... Bölge Müdürlüğü) cümlesinin çıkartılmasına, yerine (Vakıflar Genel Müdürlüğü) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan fesih, tasfiye ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355. Vd. Maddeleri,106, 107. maddeleri, 108. Maddesinin 1. Fıkrası. 3. Değerlendirme 3.1. Taraflar arasında imzalanan 17.09.2002 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre inşaatın teslim süresi 24 ay olup; belediye tarafından tutulan 12.06.2004 tarihli seviye tespit tutanağında inşaat seviyesi %90 olarak belirlenmiş, davacı arsa sahiplerinin talebi üzerine Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/6 değişik iş dosyasında yaptırılan tespitte de %90 seviyeye göre hesaplama yapılmıştır. Mahkemece ilk bozma öncesi yapılan 27.07.2007 tarihli keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda işin seviyesinin %95 üzerinde olduğu belirtilmiş, mahkemece de ileriye etkili fesih kararı verilmiştir....
Bu durumda, davalı yüklenicinin edimini tam ve eksiksiz tamamlayıp, işi teslim etmesi halinde alacağı bağımsız bölümün bu oranlara göre hesaplanması ve toplam 9 adet bağımsız bölümün kendisine isabet edeceği anlaşılmaktadır. Oysa davalı yüklenicinin yaptığı inşaatın fiziki gerçekleşme seviyesinin %15 olduğu tespit edilmiştir. Şu halde işin fiziki gerçekleşme seviyesinin yüklenicinin alacağı bağımsız bölüm sayısına oranlanması suretiyle ileriye etkili fesih sonucu kendisine bırakılması gereken bağımsız bölüm sayısı dolayısı ile davacının iadesini istemekle haklı olduğu bağımsız bölüm bulunup bulunmadığının tespiti gerekirken, belirtilen ilkelere aykırı şekilde hesaplama yapan bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek hüküm kurulması yerinde değildir....
Maddesi "...Alınan arsaya ilişkin proje, altyapı ve inşaat işlerinin yaptırılma usulü genel kurulca tespit edilir. Yukarıdaki işlerin yaptırılmasında; ihale ve emanet usulünden hangisinin uygulanacağı, ihale usulünün kabulü halinde bunun kapalı teklif usulü, açık teklif usulü, pazarlık usulü veya yarışma usulü suretiyle yürütüleceği, ihale komisyonunun nasıl teşkil edeceği, emanet usulünün tercih edilmesi halinde ise emanet komisyonunun kimlerden oluşturulacağı hususları genel kurul kararında belirtilir. Sözü geçen işlerin belirlenen usule, proje, şartname ve iş programlarına göre yürütülüp sonuçlandırılmasından yönetim kurulu üyeleri müteselsilen sorumlu olup, denetim kurulu üyeleri de buna ilişkin hesap ve işlemleri tetkik ve denetlemekle yükümlüdür." hükmünü, 63....
Ağır Ceza Mahkemesinin 30.12.2014 tarihli ve 2011/119 Esas, 2014/464 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi ve son cümlesi, 52 ile 53 üncü maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 40.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Sanık müdafiinin temyiz istemi, eksik araştırma ile sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulduğuna ilişkindir. III. OLAY VE OLGULAR 1. Sanığın, suç tarihinde kendisini katılan ...'nun kimlik bilgileriyle tanıtmak ve katılan adına düzenlenen sahte belgelerle, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O....
iptal edildiğini ve müvekkilinin tekrar hak sahibi olduğunu, kararın kesinleştiğini, bu davada ipoteğin fekki ile terkini istenmediğinden ve mahkeme HMK gereği sadece taleple bağlı kaldığından ipoteğin halen müvekkil payları üzerinde bulunduğunu, bu nedenle ipoteğin müvekkil payları üzerinden fekki ile terkinini, tedbiren müvekkil payları yönünden satışın durdurulmasını, davalı bankanın ipoteği paraya çevirmek için İzmir 16.İcra Müdürlüğünün 2012/15412 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, bankanın müvekkillerinin tarafı olmadığı ipoteği müvekkili paylarını da içerecek şekilde tahsil etmek istediğini, bu şekilde müvekkilleri açısından telafi edilemez bir zarar oluşacağını, İzmir ili, Foça ilçesi, Yenifoça mahallesi, 10408 ada, 3 ve 7 parseller, 10409 ada 1,2,3,4,5,6,7,11,12,13,14,15,16 parseller, 10558 ada 22 parsel ve 10557 ada 1 parsel üzerindeki ipotek kaydının müvekkil payları üzerinden fekki ile tapu kaydının terkinine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkememizce QNB Finansbank Atakent Şubesine ve Türkiye Vakıflar Bankası Erciş Şubesine ödeme yasağına göre işlem yapılması, çekin ibraz edilip edilmediği, kim tarafından ibraz edildiği, ibraz tarihi ve ödeme yapılmış ise ne miktarda ödeme yapıldığı hususlarında müzekkere yazılmış, QNB Finansbank ve Türkiye Vakıflar Bankasından gelen yazı cevaplarına göre ödeme yasağı kararının işlendiği, çekin ibraz edilmediği bildirilmiştir. Bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu edilen QNB Finansbank Atakent İzmir Şubesine ait, keşidecisi .... .... Konst. Mantajsan. ve Tic. keşide yeri İzmir, keşide tarihi 10/10/2022, ...... seri nolu 50.000 TL bedelli çek ile, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O Erciş şubesine ait, ..... çek nolu, keşidecisi ...Yapı Gıda İnş. Ltd. Şti, 10/10/2022 keşide tarihli, 79.000 TL bedelli çeklerin zayi olduğundan davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen tedbir talebinin reddine kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı banka ile yapılan ön ödemeli konut finansmanı sistemi kredi sözleşmesini bağlı kredi olduğunu, davalılar arasındaki sözleşme ile objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğunu, davaya konu taşınmazın inşaatında ilerleme bulunmadığını, davalı YGO A.Ş'nin kötü niyetli olduğunu, davacıya taşınmazın teslim edilmemesinden davalı bankanın da sorumlu olduğunu, bu nedenle yer teslim edilinceye kadar kredi taksit ödemelerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini ve tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacının davalı Yeşil Gayrimenkulden satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazın süresinde teslim edilmemesi nedeniyle teslim edilinceye kadar bağlı kredi kapsamında davalı bankada alınan kredinin ödemelerinin durdurulması, gecikme cezası tahsiline karar verilmesi talebine ilişkindir....
nin kendisine verdiği vekaletnameye ve ortaklık ilişkisine istinaden keşide ettiğini beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle tanık Aşkın'ın beyanında bahsi geçen vekaletnamenin olup olmadığının tespit edilmesi, varsa suça konu çekteki yazı ve imzaların ...'a aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tüketici Mahkemesinin 2014/1393 Esas 2014/68 Karar sayılı dosyasında davacı ..., eşinin ölmeden önce Vakıflar Bankasından tüketici kredisi kullandığını, hayat sigortası yapıldığını, eşinin ölümünden sonra bankanın borcu kendisinden istediğini belirterek borcun silinmesiyle ödemiş olduğu paraların iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen Bursa 6. Tüketici Mahkemesinin 2015/1044 Esas 2015/999 Karar sayılı dosyasında davacılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili, aynı hayat sigorta poliçesi kapsamında murisin kullandığı kredinin ödenen taksitlerinin karar tarihine kadar olan kısmının davalıdan alınarak davacılara iadesine, bakiye tutarın davalı şirketçe Vakıfbank A.Ş'ne ödemesine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalı banka vekili ile birleştirilen davalarda davalı sigorta şirketi vekili davaların reddini savunmuştur....