Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in taşınmazı üzerine konulan intifa hakkının kaldırılmasını ve davalının verdiği zarardan dolayı şimdilik 10.000 YTL maddi tazminatın avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının intifa hakkını yasal çerçevede kullandığı gibi, yapılan işlemde tazminatı gerektirecek bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davacıların davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2006 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 21.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan alacağın tahsilini sağlamak için açılmış satışın iptali ile intifa hakkı şerhinin terkini istemine ilişkin olup, mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2013 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 25.12.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık intifaya ilişkin sözleşmenin geçersiz ve konusuz kaldığı iddiasına dayalı intifa şerhinin tapudan fekki ile iptal ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan yol olarak terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir....

                da "her ne kadar iş bu taşınmaz mal daha evvel senetsizden Aşağıgölyazı Köyü Tüzel Kişiliğinin zilyetliğinden bahisle Köy Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiş ise de özel sütunda tarih ve numarası yazılı tapunun bu yere ait olduğu ve daha evvel bu taşınmazın yine Köy Tüzel Kişiliğinin zilyetliği altında iken köy öğretmenlerine uygulama bahçesi olarak tahsis edildiği ve suretle T1 adına tapuya tescil edildiği, aslında halen bu taşınmaza kadimden beri köy tüzel kişiliğince edile geldiği ve bu tarlaların gelirinin ise köy menfaatlerine tahsis edildiği muhtar ve bilirkişilerin beyanlarından anlaşılmış ise de iş bu taşınmazın 766 sayılı Yasa'nın 32 maddesine müsteniden mülkiyeti T1 adına intifa hakkının ise Aşağıgölyazı Köyü Tüzel Kişiliği adına tespitinin 20/07/1973 tarihinde yapıldığı belirtilmektedir'” yazdığnı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 796'ncı maddesinde "İntifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması...

                Hüküm yerinde davanın tapu iptali tescil davası gibi değerlendirilerek «tapu iptali tescil davasının reddine» denilmiş olması maddi hatadan kaynaklanmıştır.Türk Medeni Kanununun 796 ve 797. maddeleri hükmünce intifa hakkı konusunun yok olması taşınmaz ise tescilinin terkini yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması sürenin dolması hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin intifa hakkından vazgeçmesi veya hak sahibinin ölümü üzerine sona erer. Somut olayda ise, yasanın intifa hakkının terkini nedenleri olarak gösterdiği hiçbir sebebin varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Her ne kadar mahkemece dava değişik gerekçeyle reddedilmiş ise de, kurulan hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan sonucu itibariyle doğrudur....

                  Yasanın 796.maddesine göre intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir. Somut olaya gelince; Davacı intifa alacaklısı yada borçlusu olmayıp intifa hakkı sahibinden alacaklı bulunan üçüncü kişi durumundadır. Davacının iddia ve istemi alacağının ketmedilmesi kastı ile borçlu lehine konulmuş intifa hakkının danışıklı olarak kaldırıldığı yönündedir. Bir davada maddi vakıaları ileri sürmek taraflara hukuki nitelemeyi yapmak hakime aittir....

                  UYAP Entegrasyonu