İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....
Bilindiği gibi, Türk Medeni Kanununun 794.maddesi uyarınca intifa hakkı, belirli bir gerçek ya da tüzel kişiye, hakkın konusunu oluşturan ve başkasına ait eşya üzerinde tam olarak kullanma ve yararlanma yetkisi sağlayan el değiştirebilme ve miras yoluyla da geçebilme olanağı bulunmayan bir ayni haktır. Taşınmazlardaki intifa hakkı tescil ile kurulur. Konusu taşınmaz olan intifa hakkını kurma borcunu yükleyen sözleşmenin de kamusal biçimde (resmi biçimde) düzenlenmesi gerekir. İntifa hakkının doğması ve varlığı için tescil gereklidir. İntifa hakkının ortadan kalkması ise; taşınmazın büsbütün ortadan kalkması, intifa süresinin dolması, hak sahibinin kişiliğinin son bulması, kamulaştırma, cebri icra terkin ve mahkeme kararı ile olur. Eldeki davada da, dava konusu taşınmaz üzerinde 1948 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yararına intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Ayrıca, intifa hakkının danışıklı tesis edildiği iddiası veya ehliyetsizlik nedeniyle ya da iradeyi sakatlayan diğer nedenlerle de hükmen terkini istenebilir. Somut olayda; davacı Belediye dava konusu taşınmaz için önce intifa eksiltme usulü ile ihale açılmasına karar vermiş ve 04.08.1997 tarihinde de yapılan ihale sonucu davalıya intifa eksiltme usulü ile 49 yıllığına intifa ... tanınmasına karar verilmiştir. Daha sonra yine Belediye Encümeni 08.08.2002 tarihinde Belediye Meclisinin 05.11.2001 tarih 202 sayılı kararından da söz edilerek dava konusu taşınmazlar kaydına 10.09.1998 tarihinden geçerli olmak üzere 2.8.2002 tarihinde işlenen intifa hakkının tanınmasına karar verilmiştir. Ancak, yine Belediye Encümeni 16.02.2005 tarihinde intifa ... tesisine dair Encümen Kararlarının iptaline karar vermiş, bu karar davalı yana tebliğ edilmesine rağmen idari yargıda iptali yoluna gidilmemiştir....
Somut olayda davacı dava konusu taşınmazlar üzerinde intifa hakkı sahibidir. Bu hakkını Tem ... Petrol Hizmetleri Tic. Paz. Koll. Şti. aracılığı ile kullanmakta iken bayilik sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı intifa hakkına dayanarak taşınmazın kendisine teslim edilmesi gerekirken davalıların el ve iş birliği içerisinde taşınmazı kullanmaya devam ettiklerini ileri sürmektedir. Bu arada davalılarda intifa hakkının terkini için açılan davanın derdest olduğunu belirterek birleştirme isteğinde bulunmuşlardır. İntifa hakkına elatmanın önlenmesine karar verebilmek için bu hakkın çekişme konusu olmaması gerekir. Eldeki davanın konusunu oluşturan intifa hakkının terkini ayrı bir davanın konusu olduğuna göre o davada verilecek karar eldeki davanın sonucunu etkileyecektir. Bu gibi durumlarda aynı nitelikteki davalarda çelişkili karar verilmesine engel olmak için diğer dava bekletici sorun yapılabileceği gibi davaların birleştirilmesine de karar verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İNTİFA HAKKININ TERKİNİ -KARAR- Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa Hakkının Terkini - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm intifa hakkının terkini ve alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 18.03.2013 (Pzt.)...
lehine payı üzerinde intifa hakkı tesis ettirdiğini, ortaklığın giderilmesi davası neticesinde taşınmazın düşük bedelle satışını sağlamak ve taşınmazın tamamına malik olmak amacıyla yapılan bu işlemin gerçekte intifa hakkı tesis etmeye yönelik olmadığını ileri sürerek, tapu kaydındaki intifa hakkının terkinini talep etmiştir. Davalılar, davanın intifa hakkının tesisinden 11 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra davanın kötüniyetle açıldığını, intifa hakkının kurulduğu tarihte taşınmaz üzerinde sera bulunduğunu ve intifa hakkı sahibi ...’ın serayı üçüncü kişilere kiralamak suretiyle intifa hakkını kullandığını savunmuşlardır. Mahkemece, intifa hakkının kurulduğu tarihten sonra 11 yıldan fazla bir sürenin geçtiği ve bu süre içerisinde davacının intifa hakkının muvazaalı olarak kurulduğunu ileri sürmediği ve paydaşın payı üzerinde başkası yararına intifa hakkı tesis etmesinin diğer paydaşları zarara uğratacağının da düşünülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
T3 ödenmesi şeklinde karar verilmesi gerektiği halde, belirlenen kamulaştırma bedelinin tamamının T3 ödendiğini, bu hali ile takyidat dikkate alınmadan 2942 sayılı Kamulaştırma Yasası hükümlerine aykırı olarak hüküm kurulduğunu fakat bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan intifa hakkına ilişkin şerh kaldırılmadığı için taşınmazın idare adına tescil ve terkin işlemlerinin yapılamadığını, intifa hakkının terkini için bu kez İzmir 8.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/251 E 2016/37 K sayılı dosyasında görülen intifa hakkının bedelsiz terkini talepli davayı açtıklarını, mahkemece, intifa hakkı karşılığı olarak belirlenen 256.319,56 TL'nin intifa hakkı sahibi adına depo ettirildiğini ve buna göre karar tesis ettiğini, dolayısıyla, davalının, kamulaştırma bedelini intifa hakkı sahine ödemeyerek sebepsiz zenginleştiğini ve idarenin bu bedeli hem kamulaştırma dosyasında hem de intifa hakkının terkini talepli açtıkları davada yatırmak...
Yine belirtilmelidir ki, kanuni intifa (Türk Medeni Kanunu m.495) hakkı hariç intifa hakkının kuruluşu daima bir sözleşmeyle olur. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile intifa hakkına konu taşınmaz maliki hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde eşyaya bağlı intifa haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (Türk Medeni Kanunu m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785.maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....
Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....