İntifa hakkının sona ermesi ve sona erme sebeplerini düzenleyen Türk Medeni Kanunun 796. maddesi gereğince bu hak bir süre ile sınırlı olarak konulmuşsa sürenin dolması veya süre dolmadan intifa hakkı sahibinin hakkından feragat etmesi ile sona erer. 797 maddeye göre de mirasçılarına geçemeyeceğinden hak sahibinin ölümü diğer bir sona erme sebebidir. Bundan ayrı, intifa hakkının konusu olan şeyin tamamen harap olması halinde de intifa hakkı kendiliğinden sona erer. Yasada açık bir hüküm olarak düzenlenmemiş olsa bile intifa hakkının konusu olan şeyin hak sahibi tarafından aşırı kullanılması, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağından uygulama ve doktirinde hakkı sona erdiren diğer bir neden olarak kabul edilmektedir....
Davalı vekili ıslaha cevap dilekçesinde, intifa hakkının tapudan terkin edildiğini, davanın konusuz kaldığını, intifa hakkının kaldırılması davacı lehine olduğuna göre harç ve vergisinin de davacılar tarafından ödenmesinin gerektiğini, ek protokol ve taahhütnamenin yeni tarihli kira sözleşmesiyle geçersiz kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2013 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davacı .... sayılı taşınmazın tamamı .... adına kayıtlıyken, imar uygulaması sonucu .... parselin oluştuğunu, vakfın 10316/150469 oranında paydaş haline geldiğini, diğer paydaşlardan ...'ün .... payı üzerinde 14.02.2011 tarihinde muvazaalı şekilde intifa hakkı tesis edildiğini, şerhin işlenmesinden sonra taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını ileri sürerek, intifa hakkının terkinini talep etmiştir....
Mahkemece, intifa hakkının 09.06.2015 tarihinde sona ereceğini, 4054 sayılı Rekabet Kanununun 56. maddesi uyarınca, Borçlar Kanununun 63 ve 64. maddelerine göre davacıların tazminat ödemesi gerekeceğinden aşaması itibariyle intifa hakkının terkin edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki intifa hakkının akaryakıt bayilik ilişkisinden kaynaklandığı ve Rekabet Kanunu ile Rekabet Kurumunun 2002/2 - 2003/3 sayılı Tebliğleri kapsamında intifa hakkının 18.09.2010 tarihinden itibaren geçersiz olacağı konusunda çekişme bulunmamaktadır. Tarafların iradeleri açıklanan hususlarda birleşmiş olmasına rağmen mahkemece Rekabet Kanunun 56. maddesi hükmü gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Bu nedenle Rekabet Kanununun 56. maddesi üzerinde durmak gerekir. Anılan madde, "Bu Kanunun 4. maddesine aykırı olan her türlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararı geçersizdir....
nin babası olduğunu ve onun lehine intifa hakkı kurmak üzere davacı tarafından kendisine yetki verildiğini, bu yetki ile davacıya ait taşınmazlarda ... lehine 5 yıl süreli 50.000,00TL bedelli intifa hakkı tesis edildiğini ve tapuya şerh edildiğini ancak intifa bedelinin ödenmediğini, intifanın evlilik birliğinin devamı düşüncesiyle kurulduğunu fakat evliliğin fiilen bittiğini, intifa hakkının dayanağının kalmadığını, tarafların Almanya'da boşandıklarını ve üç yıldan fazladır ayrı yaşadıklarını, taşınmazların kira gelirlerini ise davalı ...'nin tahsil ettiğini belirterek ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 5740 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 1 parsel ve ... ili, ... ilçesi, ... Mevkii 34996 ada 4 nolu parseldeki taşınmazlar üzerinde davalı lehine tesis edilen intifa hakkının kaldırılmasını ve maddi tazminat alacağına mahsuben fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir....
Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür. İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü ya da tüzel kişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. Ayrıca, intifa hakkının danışıklı tesis edildiği iddiası veya ehliyetsizlik nedeniyle ya da iradeyi sakatlayan diğer nedenlerle de hükmen terkini istenebilir. Somut olayda; davacı Belediye 17.08.2000 tarihli İhale Kararı ile ihaleye katılan davalı kuruma dava konusu taşınmaz üzerine ......
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki intifa hakkının terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nden kaynaklanan intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmıştır. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
20 maddeleri hükmü uyarınca da intifa hakkının geçerli olmadığını ileri sürerek, intifa hakkının terkini ile maddi ve manevi tazminat istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İntifa hakkının terkini Uyuşmazlık, tapu kaydından intifa hakkının terkinine ilişkin olup, hüküm asliye hukuk mahkemesince verilmiştir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yargıtay ( 14. ) Hukuk Dairesi’ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay ( 14. ) Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....