Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı lehine 49 yıllığına üst hakkı tesis edilerek bu durumun tapuya tescil edildiği, davacı adına anılan taşınmaza ilişkin olarak 2015-2020 yılları için bina vergisi ve kültür varlıkları katkı payı tarhiyatları yapılması üzerine, bu tarhiyatların kaldırılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığının anlaşıldığı 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nda bina vergisini binanın malikinin ödeyeceği, maliki bulunan taşınmazlarda intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini taşınmazın maliki yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği, ancak taşınmazın maliki ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceğinin görüldüğü, mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkilerin kullanılmasına imkan veren irtifak hakkının çeşitlerinden olan intifa hakkı ile üst hakkının hüküm ve sonuçlarının birbirinden farklı olduğu, intifa hakkı ile üzerinde hak tesis edilen taşınmazdan tam bir yararlanma yetkisi elde edilmekte iken, üst...

    in satın aldığı pay üzerine aynı tarihte..... lehine tesis ettiği intifa hakkının da danışıklı olduğunu belirtmek suretiyle terkinini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, şufa hakkının kullanılmasından kaynaklanan tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmiş, intifa hakkı bedeli verilen kesin süre içerisinde ödenmediği gerekçesiylede intifa hakkının terkini istemi reddedilmiştir. Hükmü davacı, intifa hakkının terkini isteminin reddine dair verilen kararın yerinde olmadığını belirterek temyiz etmiştir. Temyiz incelemesine konu olan dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794.maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınır ve taşınmazlar, haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı sağlayan bir irtifak türüdür....

      Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (Bkz.Prof.Dr.Şeref Ertaş. Eşya Hukuku Ankara 2004.s.463). Ayrıca intifa hakkının, iradeyi sakatlayan geçersizlik sebepleri ya da danışıklı işlem iddiasıyla terkini de istenebilir....

        Davalı, intifa hakkının bayilik sözleşmesinin temini amacıyla verildiğini, taşınmazın hala boş olduğunu ve davacıya ait demirbaşların da taşınmazda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı-karşı davacı ise; kooperatifin 30.05.2005 tarihli genel kurulunda dava konusu taşınmazda akaryakıt istasyonu açmak ve işletmek üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden taşınmazda işletilecek akaryakıt istasyonu ile ilgili bayilik sözleşmesinin ön koşulu olarak 06.06.2005 tarihinde intifa hakkı tesis edildiğini, davacı tarafından intifa bedelinin ödenmediğini, sözleşmenin imzalanması amacıyla gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, davacı lehine tesis edilen ipoteğin de kaldırılmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan ipoteğin kaldırılması ve intifa hakkının iptali isteğinde bulunmuştur....

          davalı tarafından feshedildiğini, bu nedenle intifa hakkının konusunun kalmadığını ileri sürerek intifa hakkının iptali ile tapu kaydından terkinini istemiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dosyada davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2013 tarihinde verilen dilekçesiyle intifa hakkına elatmanın önlenmesi, birleştirilen dosyalarda davacılar vekili tarafından davalı aleyhine 14.05.2013 ve 15.05.2013 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 18.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen dosyalar davalısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...

              Md 1. fıkrasında intifa hakkının hisse üzerinde devam edeceğinin açıkça belirtildiğini, satışın 6306 sayılı yasanın 15/a maddesine göre yapıldığı iddia edilse de, yasanın yönetmelikten önce geldiği gerçeğiyle beraber Yönetmeliğin 15/a maddesinde kastedilen intifa hakkının süreli ve bedelli olması ve intifa hakkı sahibinin bilgisi ve rızası ile bu yönde talebi olması durumu olduğunu, Medeni Kanun 1020 ve devamı ve 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, bayilik sözleşmesinin haklı fesih edildiğinin tespiti, müspet zararın tazmini ve bayilik sözleşmesi nedeniyle verilmiş intifa hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 11/09/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK, TERKİN -KARAR- Dava, bayilik sözleşmesine dayalı çekişmenin giderilmesi, cezai şarttan kaynaklanan alacağın tahsili, intifa hakkının terkini ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 19.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine,10.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddine, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve intifa hakkının kaldırılmasına, tazminat talebinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. ../.. (2) T.C.Anayasasının 141.maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. Temyiz incelemesi sırasında yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenebilmesi hükmün gerekçesinin tartışılması sonucunda mümkün olabilir. Temyize konu yerel mahkeme kararında davacının ipoteğin ve intifa hakkının kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiş ise de, bu taleplerin hangi nedenlerle kabul edildiğine dair gerekçeler karar yerinde gösterilmemiş ve tartışılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu