WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İntifa hakkı o malın zatına taalluk etmeyip sadece faydalanmayı temin edeceğinden, İİK. 94 ve 121. maddelerine göre gayrimenkulün aynına yönelik olmayarak menfaat ve gelirinin haczi, satışı mümkündür. Nitekim Dairemizin 13.11.1950 tarih ve 1890-5090 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda intifa hakkının hak sahibince şahsen kullanılması gerektiğine yönelik sözleşmede hüküm bulunmadığı gibi durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılamamaktadır. Bu durumda, intifa hakkı şahsa bağlı olmadığından haczedilmesinde bir usulsüzlük yoktur. Ancak ücretlerde olduğu gibi İİK.nun 83. maddesi gereğince intifa hakkının da kısmen haczi caizdir. Mahkemece, intifa hakkının 3/4'lük bölümü üzerine konulan haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken, tamamının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

    İntifa hakkı o malın zatına taalluk etmeyip sadece faydalanmayı temin edeceğinden, İİK.nun 94 ve 121. maddelerine göre gayrimenkulün aynına yönelik olmayarak menfaat ve gelirinin haczi, satışı mümkündür. Nitekim Dairemizin 13.11.1950 tarih, 1890-5090 sayılı kararı da bu yöndedir. Somut olayda intifa hakkının hak sahibince şahsen kullanılması gerektiğine yönelik sözleşmede hüküm bulunmadığı gibi durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılamamaktadır. Bu durumda, intifa hakkı şahsa bağlı olmadığından haczedilmesinde bir usulsüzlük yoktur. Ancak ücretlerde olduğu gibi İİK.nun 83. maddesi gereğince intifa hakkının da kısmen haczi caizdir. Mahkemece, intifa hakkının 3/4'lük bölümü üzerine konulan haczin kaldırılması ile yetinilmesi gerekirken, tamamının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

      lehine kurulu bulunan 23/06/2006 başlangıç tarihli 12 yıl süreli intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Taraflar arasında yapılan protokol ve iş planı gereğince davacı şirketin davalı ...Ş'nin A tipi %49 oranında A tipi pay sahibi ortağı oldukları bu hisseler üzerine B tipi hisse pay sahibi lehine intifa hakkı kurulduğu, intifa hakkı sözleşmesinin III.Sözleşme şartları bölümünün 3.maddesi uyarınca intifa hakkı kapsamında intifa hakkı sona erene kadar payın sahibine tanıdığı tüm haklar intifa alana ait olduğu, 5.maddesi uyarınca intifa hakkının yeni hastane inşaatının eksiksiz şekilde ve istenilen standartlarda yapılması ve teslim edilerek faaliyete geçmesi halinde sona ereceğinin düzenlendiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki protokol, sözleşme ve intifa hakkı sözleşmesi hükümleri, intifa hakkının kullanımı ile ilgili taraflar arasında Konya Asliye ......

          Şti arasında bayilik sözleşmesi yapılarak davalı şirkete ait taşınmaz üzerinde davacı lehine 15 yıllık intifa hakkı tesis edildiğini, diğer davalıların taşınmazı davalı şirketten satın aldığını, taşınmazın diğer davalılar tarafından satın alınmasının sonrasında, davacıya keşide edilen ihtar ile Rekabet Kurulu kararları gerekçe gösterilerek intifa hakkının sonlandırıldığının bildirilerek intifa hakkının tapudan terkininin talep edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen ihtarname ile de taşınmazın mülkiyetinin değişmesi ve yeni maliklerin bayilik ilişkisinin devamına, muvafakat etmedikleri belirtilerek bayilik sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, davacının keşide ettiği ihtarnamenin ekinde intifa hakkını terkin yetkisi içeren vekaletnameyi davalılara gönderdiğini ileri sürerek, taşınmaz üzerinde davacı şirket lehine tesis edilen intifa bedeli olarak ödenen bedelin, intifa hakkının kullanılmayan süreye tekabül eden kısmının, güncelleştirilmiş tutarı olan 575.539,10 TL'nin...

            Birleşen davanın davacı vekili tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan 20.05.2011 tarihli dilekçede davaya konu akaryakıt istasyonunun bulunduğu taşınmaz üzerine tesis edilen intifa hakkının asıl davanın davacısı ... Petrol AŞ. tarafından fek edildiği beyan edilmiştir. Anılan dilekçe üzerine Dairemizin 06.03.2012 tarihli kararı ile söz konusu taşınmaz üzerine tesis edilen intifa hakkının fekkine ilişkin belgelerin onaylı örneğinin celbine karar verilmiş, gönderilen ... Tapu Müdürlüğünün tapu kayıt bilgileri ve intifa terkin evraklarının onaylı örneklerinin incelenmesinde sözkonusu intifa hakkının 29.03.2011 tarihinde terkininin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen husus üzerinde durulup, gerekli belgeler getirtilip incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

              a, intifa hakkının paraya çevrilmesini isteyip istemediğinin sorulmaması intifa hakkına ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece, lehine intifa hakkı tesis edilen ... davaya dahil edildikten sonra 01.01.2002 tarihinden sonra kurulan bu intifa hakkı ile ilgili TMK'nun 700. maddesi çerçevesinde araştırma ve değerlendirme yapılmalı, ... payındaki intifa hakkı sahibi ...'a da 14.03.1960 günlü ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, intifa hakkı ile ilgili olarak bedel talep edip etmeyeceği veya taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satışını isteyip istemediği sorulmalı, beyanı alınmalı, yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakatları aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmesi gerekir. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması kararın bozulmasını gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 518 ada 9 parsel sayılı taşınmazın intifa hakkının kendisinde olduğunu, ancak çıplak mülkiyetinin davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, temlikin bahçe duvarının yıkılmaması ve zarar verilmemesi koşuluna bağlandığını, ne varki davalının bahçe duvarına zarar verdiğini, kullanma hakkına engel olduğunu, kendisinin hile'ye düşürüldüğünü, çıplak mülkiyetin devri işleminin hükümsüz hale geldiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, aradaki duvara zarar verilmediği, hile yapılmadığı, kullanıma engel olunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  a verilen intifa bedeli ve yatırım bedeline ilişkin tutarların, kullanılmayan süreye ilişkin kısmının davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır. Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı 24.01.2007 tarihinde 15 yıl süre ile tesis edilmiştir. Dava 15.09.2011 tarihinde açılmış olup, Tapu Müdürlüğünden gönderilen resmi senede göre, intifa hakkının terkini, 09.12.2011 tarihinde yapılmıştır. Bu kapsamda, intifa hakkının dava tarihinden sonra terkin edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça bu konuda davalı şirket yetkililerine vekaletname verilmiş ve davalıların kötüniyetli olarak terkin talebinde bulunmadıkları iddia edilmiş ise de, intifa hakkının terkin edilmemesi durumunda davacının basiretli davranıp intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, nitekim somut olayda, intifa hakkının da davacı şirket tarafından terkin ettirildiği anlaşılmaktadır....

                    Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; tapu kayıtlarında, davacı lehine tesis edilmiş bulunan intifa haklarının terkininin, hak sahibi davacının vekaletname ile yetkili kıldığı temsilcisi tarafından 11.07.2012 tarihinde yapıldığı, resmi akit tablosunda "Yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum intifa hakkının tamamından bedelini aldığımdan/bedelsiz olarak, çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim” şeklinde beyanda bulunulduğu ve bu beyan sonunda intifa hakkının tapu kaydından terkin edildiği anlaşıldığı, bu durumda intifa hakkı sahibi davacının bakiye intifa bedeli isteyemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu