in kanuni intifa hakkı vardır" kaydının bulunduğu görülmüştür. Tapu 01.02.1999 tarihinde imar uygulaması ile ... Cebi Gelişli, ..., ... ... Gelişli ve ...adına paylı mülkiyet şeklinde oluşmuştur. Tapu Sicil Müdürlüğünden gelen yazıda 12 parselin eski 3011 ada 8 parselden geldiği ve intifa hakkının tesisine dair kayıtların bulunmadığı bildirilmiştir. 8 parsel sayılı taşınmazda ise davacı 24.06.1994 tarihinde ...'dan pay satın almış ...'ın payı ise satın alma yoluyla ...'dan gelmiştir. Yukarıda da değinildiği gibi intifa hakkı sahibinin ölümü ile bu hakkın kayıttan terkin edileceği kuşkusuzdur. Ancak terkin istemini mülkiyet hakkı intifa hakkı ile kısıtlanan kişi ileri sürebilir. Mevcut tapu kayıtlarına göre davacının payına yönelik intifa hakkı bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Payları üzerine intifa hakkı tesis edilen kişiler ile davacının bağlantısı sağlanamamıştır....
ticari ilişki nedeniyle ödenmesi gereken tüm vergi resim ve harçları ile yapılacak tüm masrafların bayi tarafından karşılanacağı, sözleşmenin tanzimi ve uygulanması ile ilgili her türlü vergi harç vs masrafların PO tarafından ödeneceği ve bayi adayına yapılacak olan intifa ivazı, ticari inkişaf bedeli, kira bedeli ve borç ödemesinden mahsup edileceği veya ilk akaryakıt satın alması sırasında bayiden tahsil edileceği; Bayi adayının 12 yıllık süre için intifa ivazı olarak 29.409-USD intifa, 270.570-USD inkişaf bedeli olarak tapuda intifa tesisi sonrası inşaat ruhsatını PO'ya ibrazını müteakiben intifa tesis tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden TL'ye çevirerek nakten bayiye ödeneceği, intifa hakkının bayinin iradesi dışında herhangi bir resmi makamın emir, karar ve müdahalesi veya kamulaştırma gibi nedenlerle intifa hakkının devamı ve mezkur satış yerini akaryakıt servis faaliyetinin yürütülmesinin imkansız hale gelmesi durumunda PO'nun intifa hakkını terkin etme yetkisini...
Dosyanın rapor düzenlenmek üzere, gayrimenkul değerleme uzmanı inşaat mühendisi...a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 23/01/2024 tarihli raporda özetle; Ayni sermaye olarak işletme / intifa hakkı konulmak istenen 14 adet dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında ve keşif fotoğraflarında gösterildiğini, kamuya terkli alanda kalıp kalmadıkları, imar durumları, tapulu alanda kalanların tapu kayıt bilgileri tespiti ile işletme hakkının/intifa hakkının değeri hesaplanarak tespit edildiğini, 1-İnönü Mahallesi...Bornova /İzmir adresinde bulunan imar planında yeşil alan olarak gösterilen Fiili Durumu büfe olan mülkiyet hakkı Kamuya Terkli Alanın 5 yıllık intifa hakkı bedelinin 125.000,00-TL, 10 yıllık intifa hakkı bedelinin 250.000,00-TL olduğu, 2-Naldöken Mahallesi ...Bornova /İzmir adresinde bulunan imar planında Park ve yeşil alan olarak gösterilen fiili durumu Açık Etkinlik Alanı olan mülkiyet hakkı Kamuya Terkli Alanın 5 yıllık intifa hakkı bedelinin 275.000,00...
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosyada mevcut 20.06.2013 tarih ve 25766 yevmiye numaralı tescil istem belgesinde yer alan "72.000,00 TL bedelle intifa hakkının tamamından çıplak mülkiyet malikleri lehine terkini talep ederim." ibaresinin intifa hakkının 72.000,00 TL bedelle terkin edildiğinin açık göstergesi olduğunu, dava konusu intifa hakkının bedelsiz olarak terkin edilmesi söz konusu olmamasına rağmen Mahkemenin Yargıtay bozma kararına karşı direnmek yerine, bozma kararından bağımsız bir gerekçe ile intifa iade talebinin reddine karar vermesinde hukuka uyarlık bulunmadığını ve ayrıca söz konusu tescil istem belgesinde kalan süreye ilişkin bedelin alındığı yönünde bir ibare de bulunmadığını, terkin senedinde yer alan bedelin intifa tesis bedeli olmayıp terkine esas bedel olduğunu ve söz konusu bedelin intifa tesisi bedeli olarak kabulü için ibarenin "72.000 TL bedelli intifa hakkının tamamından" şeklinde olması gerektiğini, ancak terkin senedinde açıkça "...
- K A R A R - Davacı vekili, davalının maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine 06.10.1995 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edilerek intifa bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğini, ancak Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle müvekkili lehine tesis edilen intifa hakkının Bayilik Anlaşması ve protokollerinin 18.09.2010 tarihini aşan sürelerinin geçersiz hale geldiğini, bu durumda geçersiz kalan intifa süresine tekabül eden peşin olarak ödenen ivaz bedelinin güncelleştirilmiş miktarından bakiye kalan 11.636,92 TL nin davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin idare merkezinin bulunduğu .... mahkemelerinin yetkili olduğunu, tarafları, konusu mahiyeti itibariyla aynı olan .... 9....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacının dayanağı intifa hakkının 29.08.1995 tarihli ve 3569 yevmiye numaralı işlemle kurulduğu tapu kaydından anlaşılmakta ise de dosya içerisinde intifa hakkının kurulmasına ilişkin dayanak belgelere rastlanamadığından; 1- İntifa hakkının dayanağı olan belgelerin tapu müdürlüğünden getirtilerek, 2- Ayrıca, davacının miras yoluyla intifa hakkı sahibi olduğu anlaşıldığından ve mirasçılık belgesine rastlanamadığından mirasçılık belgesinin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 09.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca; Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder. Yürürlükten kaldırılan Türk Kanunu Medenisinde bulunmayan bu yeni düzenleme ile pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satışın yapılması ve intifa hakkının söz konusu paya düşen bedel üzerinden devam etmesi esası getirilmiştir. Somut olayda, dava konusu taşınmaz üzerinde davalılardan T5 lehine davacı payı üzerinde 28.08.2018 tarihinde intifa hakkı tesis edildiği ve davanın yasal 3 aylık süre içerisinde (31.10.2018) tarihinde açıldığı anlaşılmakla mahkemece intifa hakkı sahibi davaya dahil edilerek ve TMK'nın 700....
Türk Medeni Kanununun 794. maddesince intifa hakkı; taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilen ve aksine düzenleme olmadıkça hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan irtifak haklarındandır. İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu üzerinde feri zilyet olduğundan öz ve değerine zarar vermeden o eşyayı kullanabileceği gibi, yasanın zilyede tanıdığı haklardan da yararlanabilir. Buna karşılık intifa hakkı sahibinin hakkın konusunu iyi bir idareci gibi idare etmesi, o şeyin normal bakım ve işletme giderlerine katlanması ve eşyayı intifa süresi bitiminde malike iyi bir şekilde iade etmesi gerekir. Görülüyor ki, intifa hakkı sahibi ile hakkın konusu olan eşya arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır. Zira intifa hakkı başkasına devir ve intikali mümkün olmayan, ölümle mirasçılarına geçmeyen şahsi irtifak haklarındandır. Şahıs ile eşya arasında bir bağlantı yoksa intifa hakkının da bir amacı kalmaz....
Dava konusu taşınmaz üzerinde 03/05/2011 başlama tarihli ve 5 yıl süreli davalı ... lehine intifa hakkı mevcut olup iş bu intifa hakkının halen sicilden terkin edilmediği anlaşılmaktadır. Davalı .... İntifa hakkına dayalı olarak asıl dosya davalısı ...ile 14/08/2015 tarihinde bayilik anlaşması düzenlemiş iş bu bayilik sözleşmesine dayalı olarak ta davacılar adına tapuda kayıtlı olan ve dava konusu yapılan taşınmaza ilişkin olmak üzere davalı ... ile diğer davalı ...arasında Beyoğlu 1.Noterliğinin 31/8/2015 tarih 14609 yevmiye sayılı kira sözleşmesi düzenlenmiştir....
gereği üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olduğu, davalı tarafın kendi kusuru ile feshedilen bir sözleşme ile sahiplendiği ve haksız olarak elde ettiği intifa hakkının---- müvekkilini mağdur ve ekonomik olarak yıkma derdinde olduğu, intifa hakkının tesisi ile davalı haksız bir menfaat elde ettiğinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de bu intifa hakkının ve ipoteğin fekki gerekmekte olduğu, davalı tarafın edimlerini yerine getirmeyerek------ işler hale getirmemesi ve sözleşmenin feshedilmesi nedeni ile müvekkillerinin çok büyük zararlar uğramış olduğu, davalı tarafın taşınmaz üzerinde hiçbir bedel ödemeden sebepsiz olarak intifa hakkı ve ipotek tesis ederek müvekkillerinin taşınmazdan yararlanma hakkını ortadan kaldırdığı gibi, müvekkillerinin intifa hakkı ve ipotek için tapuda harç ödeyerek zarar uğramışlar olduğu, ayrıca eğer------ hale getirmiş olsalardı müvekkillerinin-----dolayı her ay çok büyük oranda bir gelire sahip olacaklardı, tüm bunların müvekkillerinin bu sözleşme...