Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirilen taşınmazda akdedilen sözleşmeler ve protokol kapsamında davacı şirket lehine 02.09.2026 tarihine kadar intifa hakkı verilip, tapu siciline tescil edildiğini, intifa hakkı bedelinin davalılara ödendiğini, Rekabet Kurumunun kararları gereği intifa hakkının 01.09.2013 tarihinde sona ereceğini, 01.09.2013 ile 02.09.2026 tarihleri arası davacı yanca yerine getirilmiş edimler kapsamında davalıların sebepsiz zenginleşmelerine yol açtığını 01.09.2013 tarihi sonrası döneme tekabül eden intifa hakkı ile teknik yatırımlar için ödenen bedellerin 12.03.2009 tarihine kadar güncellenmiş değerini davalıların iadesi gerektiğini belirterek 377.003,00 TL'nin davalı ...''dan 211.562.00 TL.'nin ...'dan 211.396,00 TL.'nin ...'dan, 2.015,617,00 TL'nin davalı şirketten 12.03.2009 tarihinden işleyecek ticari temerrüt faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir....

    Davalı Halim Doğan vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazda 1 / 2 payının olduğunu, davalının payı üzerinde eşi Canan Doğan’ın intifa hakkının bulunduğunu, bu nedenle öncelikle intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilmesini, paydaşlığın giderilmesinde intifa hakkının dikkate alınmasını, taşınmazın öncelikle aynen bölünmesini,mümkün değil ise satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesini talep etmiştir. Dahili davalı Canan Doğan, taşınmazda intifa hakkının olduğunu, fiilen ektirdiğini, açılan davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiştir. Olaya uygulanması gereken 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 700 maddesi “ “ bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna düşecek bedel üzerinde devam eder” ” hükmünü taşımaktadır....

      Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. (TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) a hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır....

        Bu olanağı kullanmayan paydaş taşınmazın intifa hakkı ile yükümlü olarak satılmasının sağlayacağı düşük bedelle satış veya başka alıcı çıkmaması gibi durumlardan yararlandıktan sonra intifa hakkının terkinini istemesi yine az yukarıda sözü edilen Türk Medeni Kanununun 2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması anlamına gelecektir. Bu koşullarda taşınmaza malik olan kişi ancak Türk Medeni Kanununun 785. maddesi hükmünden yararlanarak intifa hakkının terkinini isteme olanağına sahip olabilecektir. Diğer bir anlatımla; lehine intifa hakkı bulunan kişiye göre kendisinin çok ağır külfete maruz kaldığının intifa hakkının devam etmesinin onun için çekilmez hal aldığının kanıtlanmış olması gerekir. Bunların dışında malik sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) kuralı gereği sözleşme yapıldığı andaki gibi hükümlerine aynen uymak zorundadır....

          Aile Mahkemesinin 04.11.2011 tarih 2011/712E. 1397K. sayılı kararına istinaden davacı ... ’in yeniden evlenmesi ile birlikte sükna hakkı sona erecek sadece intifa hakkı devam edecektir” şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... ’i davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, 92 parselde davalının hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

            İntifa hakkının kurulmasını sağlayan hukuki sebepte (anlaşma, vasiyetname) bu hak için bir süre gösterilmişse o sürenin bitmesi ve herhalde hak sahibi gerçek kişi ise TMK’nın 796. maddesine göre intifa hakkı sahibinin ölümü, intifa hakkı sahibi tüzel kişilik ise infisahı veya hakkın kurulmasının üstünden 100 yıl geçmesi, mahkemeden verilmiş intifa hakkını sona erdiren bir kararın bulunması intifa hakkını son bulduran diğer sebeplerdir. Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; davacı T1 taşınmazların tamamının çıplak mülkiyetine sahip olduğu anlaşılmıştır. İntifa hakkının kurulması ile mülkiyet hakkına konu olan mal üzerinde çıplak mülkiyet sahibinin yararlanma ve kullanma yetkisini kaldırır. İntifa hakkı üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşaltılmış bir hak durumuna sokar. İntifa hakkı varken bir mülkiyet hakkının sahibine verdiği mutat kullanma yetkilerinden mülkiyet hakkı sahibi mahrum kalmış olur....

            İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 23.11.2017 gün ve 2015/961 - 2017/1097 sayılı kararı bozan Daire'nin 20.11.2019 gün ve 2018/2446-2019/5223 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davalının maliki olduğu ve davacı lehine 20.09.2007 günü 17 yıl 9 ay 4 gün için intifa hakkı tesis edilen taşınmazın, akdedilen bayilik anlaşması gereğince davalıya (bayii) tevdi edildiğini, intifa hakkı kapsamında davalıya faturalar karşılığı ödeme yapıldığını, ancak Rekabet Kurulu kararı gereğince anlaşmaların öngörülen süreden önce olmak üzere 20.09.2012 tarihi itibariyle sonlandığını, taşınmazda davacı lehine tesis edilen hukuksal tasarruf hakkı kapsamında davalıya peşin olarak...

                Anılan maddeye göre intifa hakkı tesisinden sonra diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden itibaren 3 ay içerisinde paylaşma isteğinde bulunduğu takdirde satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinden devam eder. Davacılar kendi aralarındaki ilişkinin 700.maddeye göre tasfiyesini talep ederken davalılar yönünden de danışıklı işlem ve hakkın kötüye kullanılması iddialarında bulunmuşlardır. Hemen belirtmek gerekir ki, paydaş davacılar davalı ...'un davalı ... lehine intifa hakkı tesis ettirdiğini tebliğ ettirdikten hemen sonra kendi payları üzerine de intifa hakkı tesis ederek intifa hakkı sahipleri ile birlikte eldeki davaları açmışlardır. Bu arada paydaş ... da diğer paydaşların tesis ettirdikleri intifa hakkı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 700. maddesindeki hakkını kullanmıştır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir. (TMK.m.795) İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK.m.796)....

                  UYAP Entegrasyonu