Davalı vekili ise, müvekkili kurumun işleminin ödünç para işleminin 5174 sayılı Kanun'un 39/j maddesi uyarınca gerçekleştiğini, bu nedenle de işlemin idari yargının denetimi altında olduğunu, davanın reddi gerektiğini, istemiştir. Mahkemece davanın 5174 sayılı Kanun'un 39/j maddesi kapsamında ödünç para alma yetkisinden doğduğu anlaşıldığından bahisle idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 22.06.2012 tarihli sözleşme imzalanmış olup, sözleşme uyarınca, davalı borsa tarafından yaptırılacak 28 m2 büronun davacıya tahsisi öngörülmüş ve 5 yıllık süre sonunda da, davacıya tapu devrinin yapılacağı kararlaştırılmıştır. Uyuşmazlık sözleşme ilişkisinden doğmakta olduğundan görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, idari işlem ve eylem söz konusu olmadığından idari yargının görevli olduğundan sözedilemez....
. … İSTEMİN ÖZETİ : Davacı kooperatif adına, 3194 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca 176.197,00-TL yol harcamalarına katılım bedelinin tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir....
Bu durumda, yasaklama kararının iptali sonrasında kesin teminatın iadesi veya irat kaydı işleminin iptali talebiyle açılan dava ile idarenin zarara uğradığından bahisle, davacının hak edişlerinden yaptığı kesintilerin iadesi talebiyle yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davaların aynı nitelik ve mahiyette bulunmadığı açık olduğundan, Dairemiz kararları arasında da bir çelişki söz konusu da değildir. Ayrıca davacının işbu dava ile benzer taleple açtığı dava da verilen davanın görev yönünden reddine dair karar Dairemizin 31/03/2021 tarih ve E:2021/166, K:2021/1141 sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiş olup, Dairemizin kararlarında istikrar bulunmaktadır. Bu itibarla, davacının temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde onanması gerektiği düşünülmektedir....
Bu durumda davacı tarafından davalı şirkete 17 yıl için ödenen intifa bedelinin intifanın kullanıldığı 20/09/2006- 23/11/2011 tarihleri arasında kalan kullanılmayan bölüm yani 23/11/2011-20/09/2023 arasındaki dönem için ödenen intifa bedeli bakımından davacı şirkete karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iyiniyetli sebepsiz zenginleşenin elindeki iade etmesini icap ettirir. Davalının davacıdan tahsil ettiği Kdv'yi devlete ödemesi sebebiyle kendisine kalan para 17 yıl için 438.540 TL olup bunun intifa bedelinin kullanılmayan kısmına tekabül eden kısmının hesaplanarak davacıya iadesi gerekir. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece farklı yazılı şekilde değerlendirme yapılarak davacının intifa bedelinden sebepsiz zenginleştiği kısmın eksik hesaplanması doğru olmamıştır. Öte yandan davalının davacıya sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken para borcu TL cinsindendir....
İdari Dava Dairesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın yukarıda belirtilen Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 4. Kesin olarak 04/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
altyapı tesislerinden alınacak arazi tahsis bedelinin m² üzerinden hesaplanarak, ilgili dönemlerde proje keşif bedeli üzerinden hesaplanan bedelle arasındaki farkın gecikme zammı ile birlikte tahsil edilmesi yönünde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmediği, 2007 ve 2008 yılları için, arazi tahsis bedelinin m² üzerinden yeniden hesaplanması sonucu bulunan aradaki farkın gecikme zammı ile birlikte istenilmesine ilişkin dava konusu bireysel işlem yönünden; İptal davalarında, idari işlemler hakkında hukuka uygunluk denetimi yapıldığı; yetki ve şekil unsurları yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılan bir işlemin, idarece gösterilen sebeple sınırlı olarak yargısal denetiminin yapılamayacağı; işlemin, mevcut yasal düzenlemeler bütünlüğü içinde hukuka uygun bir sebebin bulunup bulunmadığının, İdare Hukukunun en belirgin ilkesi olan resen araştırma ilkesi çerçevesinde incelenmesi gerektiği, Görülmekte olan bir davada idarece dava konusu işlemin tesisinde esas alınmamış, ancak yargı yerince...
Ancak; 1-Tespit edilen kamulaştırma bedelinin intifa hakkı sona erdiğinde tapu maliklerine ödenmesine karar verilmesi gerekirken, intifa hakkı sahibi öldükten sonra tapu maliklerine ödenmesi yönünde hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmaz baraj gölü içinde kaldığından tapudan terkinine karar verilmesi gerekirken, davacı idare adına tesciline karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 4. bendinden (davalılardan ... ölünceye kadar) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (intifa hakkı sona erene kadar) ibaresinin yazılmasına, (... öldükten sonra) ibaresinin çıkartılmasına, yerine (intifa hakkı sona erdiğinde) ibaresinin yazılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinden (davacı ......
İdari Dava Dairesince; dairemizin 20/03/2018 tarihli ara kararıyla getirtilen karar defteri örneğini de içeren belgelerden dava konusu tarifeyi belirlemeye yönelik 23.08.2017 günlü kararın Birlik Encümenince tesis edildiği, bu durumda, tarife belirleme hususunda yetkili olmayan Birlik Encümeni tarafından, ''kontörlü su sayacı taktıranlara su bedelinin 1,75, çöp toplama bedelinin 6.00 TL, normal sayaç taktıranlara ise su bedelinin 3,50 TL, çöp toplama bedelinin 12,00 TL'' olarak belirlenmesine yönelik dava konusu işlemde, yetki unsuru açısından hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin görevli ve yetkili kurul tarafından tesis edildiği, ilgili mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, savunma verilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tesbiti ile taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalılardan intifa hakkı sahibi ... tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tesbiti ile taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı intifa hakkı sahibi ... tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede, dere konusu .......
nin FETÖ/PDY örgütüyle ilgisi olduğu" gerekçesi ile iptali ve ihale sözleşmesinin feshine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem ile bu işleme karşı yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirket yetkilisi M.Ş. hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın … tarih ve … soruşturma, … esas sayılı iddianamesiyle, ......